Depremden önce önlem almayan iktidar günlerdir ‘konut yapacağız’ diyerek hayal satıyor. Sorumluluktan kaçan Erdoğan daha önce de yaşanan felaketlerde bu taktiğe başvurmuştu. Depremzedelerin korkularını ve acılarını satın almak isteyen iktidar, yurttaşlarda ‘bize mecbursunuz’ algısı yaratmak istiyor. Halk, bu durumu mutlaka tersine çevirecek.

Korkuyla satın alamazsınız
Maraş’ta enkaz kaldırma çalışmaları devam ederken depremzedeler, yıkılan evlerinde eşyalarını arıyor. (Fotoğraf: AA)

POLİTİKA SERVİSİ

Yaşanan depremler AKP’nin gerçek yüzünü bir kez daha gösterdi. Depremler öncesinde hiçbir önlem almayan iktidar bugünlerde en çok “Binaların çoğu 99 öncesi yapıldı” bahanesine sığınıyor. Bununla da kalmayan iktidar halkın mağduriyetini fırsata çevirerek “1 yıl süre verin, yıkılan konutların yerine yenilerini yapacağız” diyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da önceki akşam yaptığı açıklamada barınma hakkı üzerinden yurttaşların tehdit edildiğini ifade etti.

Halkın acılarını ve korkularını satın almak isteyen iktidar daha önce de yaşanan her felakette bu taktiğe başvurmuştu. Selde, yangında yurttaşlara çay dağıtan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan her afetten sonra yurttaşlara konut ‘müjdesi’ verdi. Önlem almadığı için ortaya çıkan felaketlerdeki sorumluluğu gizlemeye çalışan iktidar bu sayede halkı kendisine mecbur bırakma amacında.

2020 İzmir Depremi’nin ardından Erdoğan benzer ifadeler kullandı. Erdoğan deprem bölgesinde şunları söyledi: “Rezerv alanlarla birlikte hemen enkazların kaldırılmasını ardından inşaat çalışmalarına başlayacağız. Süratle, en kısa zamanda bu enkazda evleri yıkılan vatandaşlarımız için en kısa sürede bu evler yapılıp vatandaşlarımızın da buralara taşınmasını inşallah sağlamış olacağız. Bu süre içerisinde ola ki vatandaşlarımızın içerisinden değişik yerlerden kiralık ev bulanlara biz bizzat kira bedellerini ödemek kaydıyla oralara yerleşmelerini sağlayacağız. Eşyaları zarar görmüş olan vatandaşlarımızın ev eşyası temini ve bedellerini Çevre Şehircilik, Aile Sosyal Politikalar Bakanlığımız ödemek suretiyle en ufak sıkıntı yaşatmayacağız.”

Erdoğan daha sonra yaptığı açıklamada ise CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yüklenerek şunları söyledi: “ İzmir Depremi’ni hatırlayın, İzmir Büyükşehir Belediyesi kimde CHP’de, ne yaptılar; hiçbir şey. Orada bütün o deprem konutlarını ayağa kaldıran biz olduk. Büyükşehir Belediyesi CHP’de diye biz bakıp seyredemezdik. Bu işler lafla, yalanla, çarpıtmayla olmaz. Eğer böyle yaparsanız bir felaket gelir hepsini siler süpürür.”

Ağustos 2021’de Batı Karadeniz’de yaşanan selin ardından Erdoğan’ın söyledikleri bugünküne çok yakın. Erdoğan henüz onlarca insan kayıpken Kastamonu Bozkurt’ta yaptığı konuşmada şunları söyledi: Vatandaşlarımız yeni yuvalarına kavuşturmak için kolları sıvadık. Aynı şekilde sel sebebiyle vatandaşlarımızın zararlarının telafisi için çalışmalara başladık. Hayatını kaybeden insanlarımızı geri getiremeyiz ama devletimiz onun dışındaki her türlü kaybı telafi edecek güce, imkâna, kararlılığa sahiptir, bundan endişeniz olmasın. Bugüne kadar depremden sele ve yangına kadar yaşamış olduğumuz her hadisede Türkiye’de hiç kimsenin sahipsiz olmadığını hamdolsun dosta düşmana gösterdik.”

Hazine ve Maliye Bakanlığı sel nedeniyle afet bölgesi olan illerde mücbir sebep hali ilan ederek her türlü vergi, ceza ve gecikme faizi ödeme sürelerinin uzatıldığını açıkladı. Mücbir sebep döneminde verilmesi gereken beyanname ve bildirimler 17 Ocak 2022’ye kadar ertelendi.

Aynı yıl Ege ve Akdeniz sahil hattı boyunca oluşan yangınların ardından da Erdoğan benzer cümleleri kullandı. Erdoğan, "Tarım, hayvancılık ve sera faaliyetlerinin hasarları karşılanacaktır. Buraları, Hayata Etkili Afet Bölgesi ilan ettik. Yanan ve hasar gören evlere 50 bin liraya kadar eşya yardımı ve ihtiyaç duyanlara kira yardımı yapılacaktır. Esnafımıza faizsiz kredi desteği sağlanacak, KOSGEB de acil destek mekanizmalarını işletecektir. Yeniden inşa edilecek evlerin yapımına bir ay içinde inşallah başlıyoruz. Hedefimiz bir yıla kadar yöresel mimariye uygun şekilde, bu evleri yapıp teslim etmektir. Acil ihtiyaçlar için yangın bölgelerine şu an itibarıyla 50 milyon lira ödenek gönderilmiştir."

Bartın’da geçen yıl yaşanan maden faciasında hayatını kaybedenlerin ailelerine ise 1 milyon 350 bin lira bağış yapılacağını açıkladı. Erdoğan şunları söyledi: “Maden şehitlerimizin emanetlerine sahip çıkmak bu devletin ve en yüksek temsilcisi olarak bizim boynumuzun borcudur. Özellikle ilk etapta bir karar daha aldık o da 500+500 olmak üzere devlet ve ilgili bakanlığımız bunun yanında sendikamız 200, bunun yanında bir diğer bakanlığımız Çalışma Bakanlığımız 100, Aile Bakanlığımız da 50 bin olmak üzere ilk etapta ailelere bu desteğimizi inşallah vermiş olacağız.”

***

Tehdit edemezsiniz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da önceki akşam yaptığı açıklamada ‘Konut vaadi görüntüsü altında’ insanların tehdit edildiğini söyledi. CHP Lideri şunları söyledi: “İnsanları, konut vaadi görüntüsü altında tehdit ediyorlar. ‘Bak biz gidersek, siz bize bir sene daha vermezseniz, evsiz barksız kalırsınız’ diyorlar. Açıkça söylüyorum; yalan söylüyorlar. En basit insan hakkı olan barınma hakkı üzerinden insanımızı tehdit ediyorlar, yaptıkları bu. Çünkü şantajcı bunlar. Sevgili halkım, bu saatten sonra korkmamız gereken tek şey korkunun kendisidir. Hiç kimse korkuya teslim olmamalıdır. Unutmayın, kimse sizi barınma hakkı üzerinden tehdit edemez. Tabii ki barınma sorunu çözülecek. Tabii ki konutlar yapılacak. Tabii ki depremde evsiz kalmış her vatandaşımız yeni evine kavuşacak. O molozların altında aileler kaldı, binlerce aile... Erdoğan iki beton dökecek, bitecek; bu mu yani? Böyle kandırabileceğini sanıyor milletimizi. Gelecek nesillerimiz için inşa edilen Türkiye’nin bu olmasına izin mi vereceğiz? Asla. Önce ölün, Saray her sorunda tümüyle sınıfta kalsın, sonra bu beceriksizler gelsin bir yerlere beton döksün, olsun bitsin. Bunların kafası şunu almıyor, milletimizi barınmayla tehdit edecek kadar aciz bir duruma sürüklenmelerine asla izin vermeyeceğiz. Saygın bir ülke olma fırsatı dururken, bin odalı saraylarından barınma hakkıyla milletimizi tehdit etmelerine asla izin vermeyeceğim. Onlar alçaldıkça unutmayın biz daha da yükseleceğiz. Merhametli, dirençli, nezih insanlarımızla birlikte yürüyeceğiz. Birlikte yükseleceğiz. Bu şantajlarına, bu onurlu millet asla pabuç bırakmayacak.”