35 yaşındaki Songül Erseven, boşanma aşamasında olduğu Haydar Erseven tarafından birçok kez şiddete maruz bırakıldı, son olarak yedi yerinden bıçaklandı. Tedavisinin ardından taburcu olan Erseven, korkuyla yaşadığını belirtti ve ekledi: Ölmem mi gerekiyor?

"Korkuyla yaşıyorum"
Fotoğraf: Can Erok (DHA) / csgorselarsiv.jpg

Sibel BAHÇETEPE

Ankara’da yaşayan 35 yaşındaki Songül Erseven, 16 yıl evli kaldığı Haydar Erseven adlı erkek tarafından bir çok kez şiddete maruz bırakıldı. Kerpetenle etleri sıkılan, saatlerce ayak üstünde tutulan, hatta balkona bile çıkmasına izin verilmeyen Erseven, boşanma davası açtığı erkek tarafından 7 yerinden bıçaklandı. Doktorların ‘yaşamaz” dediği Erseven, tedavinin ardından sağlığına kavuştu. “Ölmem mi gerekiyor?” diye soran Erseven “Ben de ölebilirdim, isteriz ki kadına yönelik bu olaylar son bulsun. Bu adamın en ağır cezayı almasını istiyoruz” dedi.

Ankara'nın Keçiören ilçesinde geçen aylarda gerçekleşen olayda, Songül Erseven boşanma aşamasında olduğu erkeğin bıçaklı saldırısına uğradı. Haydar Erseven tutuklanırken, Songül Erseven yoğun bakımdaki tedavinin ardından taburcu oldu.

GELİNLİKLE BİLE ŞİDDETE MARUZ KALDIM

BirGün’e konuşan Songül Erseven, 16 yıl evli kaldığı erkekten şiddet gördüğünü anlatarak “Üzerimde gelinlik varken başladı şiddet, ilk tokadı gelinlik varken attı" dedi. O an ayrılmak istediğini ancak hep ailesiyle tehdit edildiğini söyleyen Erseven, “Hep aileme zarar vereceğini söyleyerek tehdit etti. 16 yıl evli kaldık. Boşanma davası açtım ve dava sürüyor" diye konuştu. Erseven, yaşadığı şiddeti de şöyle anlattı:

‘‘Evliliğim boyunca şiddet gördüm, oturduğum yerde ayakkabısıyla sırtıma vuruyordu. O şekil hastaneye gittim, yanımda olduğu için darp raporu alamadım. Çünkü ‘Bir ipucu verirsen eve geldiğinde seni gebertirim, öldürürüm’ diyordu. Hep o şekilde tehdit edildim. Şimdi ailemdeyim, bu şahıs ‘dışarı çıkınca yarım kalan işimi tamamlayacağım’ diye tehditler ediyor. Ablamı, ailemi tehdit ediyor. Evden dışarı çıkmaya korkuyorum. Hep evdeyim, iş bakmaya çıkacağım 'acaba takip mi ettiriliyorum, acaba yarım kalan işini birine mi hallettirecek?’ diye düşünüyorum. Evdeyken karakola çok gidemiyordum çünkü kapıyı üzerime kitliyordu, gidiyordu. Balkona dahi çıkamıyordum, 16 sene balkon yüzü görmedim, kızım çamaşırları balkona seriyordu. Aşırı kıskançlık vardı. Balkona çıksam ‘Sen kime çıktın, kime bakıyorsun, niye çıktın balkona?’ diyordu. Ne kadarı anlatılırsa o kadarını anlatıyorum. Beni sabaha kadar ayakta beklettikleri günlerden, kerpetenle işkence ettiği günlere…

Songül ErsevenSongül Erseven

O kadar çok şey yaşadım ki. Ama hâlâ her şeyi ben çekiyorum. Ben 7 yerimden bıçaklandım. O gün bana dedi ki ‘gel sana çocukları vereceğim, hafta sonunu geçir.’ Beni Keçiören'e çağırdı ve gittim. Orada ‘Hadi eve gidelim' dedi. Ben de 'gelmem, mahkemeliğim boşanma aşamasıydayım’ dedim. 'Senin eve geleceğin yok' dedi ve 7 yerimden beni bıçakladı. 5 gün yoğun bakımdaydım. Daha ne kadar kadın ölecek şiddetten. Doktorlar ‘yaşamaz, yarım saat içinde ölür’ dedi. Ama Allah'tan çok şükür yaşıyoruz. Çok zor bir süreç. Amacımız en yüksek cezayı aldırmak. Hâlâ dışarı çıkamıyorum korkuyorum çünkü tanımadığım arkadaşları var ve dışarıya bir çıkıyorum. Acaba diyorum arkadaşları tarafından takip mi ediliyorum?’ Hep böyle bir korkuyla yaşıyorum. Kadınlar hiçbir şey yapmadığı halde, suçsuz bir durumda olduğu halde böyle psikopatların yüzünden kaç kadın ölecek? Belki ben de ölebilirdim, isteriz ki son bulsun.’’

"KADININ, ÇOCUĞUN DEĞERİ YOK"

Erseven'in davasını üstlenen Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği avukatlarından Çisel Demirkan ise özetle şunları anlattı:

“Songül 16 yıl bir evde hapis kalmış bir kadın. İstanbul Sözleşmesi’ni bu kadar rahat bir şekilde hukuksuzca kaldırdıktan sonra ne olmasını bekliyorduk ki? Ülkemizde kadının, çocuğun hatta insanın hiçbir değeri yok... Laiklikten bahsedilemezken, insan haklarından söz edilemezken, çocuğa istismardan söz edilemezken biz çocuklarımızı sokaklarda bile tutamazken parklara bile götüremezken ne olmasını bekliyoruz ki. Şiddetin önüne geçen bir kanun maalesef yok, 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun var ama yetersiz. Zaten uygulanmıyor, soruşturma makamları asla görevini yerine getirmiyor, kovuşturma evresinde de istismara uğrayan çocuğa da, şiddet gören kadına da, tecavüze uğrayan kadına da ‘sen yanlış anladın’ gibi şeyler söylüyorlar. Kadını savunmuyorlar ki… Seni korumakla yükümlü insanlar seni barıştırıp evine gönderiyorlar. Songül'ü bıçaklayan adamın ilk duruşması şubat ayında."