Türkiye koronavirüsle mücadelede, hızla “sürü bağışıklığı” modelinden, “Allah’a emanet” sistemine geçiyor. Oysa Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), henüz birinci dalganın bile bitmediğini açıkladı. Salgının hızla yayıldığını, sonbaharda da ikinci dalganın geleceğini bildirdi. “Türkiye’deki artan vaka sayısı endişe verici” dedi.

1 Haziran’da salgın tedbirleri gevşetildi. İktidarın, kamuoyunda yarattığı “Bu işi çözdük” algısı ile beraber vaka sayısında hızla 1 ay öncesine dönüldü. Şeffaflık tamamen kayboldu. Sağlık Bakanlığı son olarak koronavirüsle hastalarıyla temaslı olan kişilerde semptom görülmemesi halinde test uygulamama kararı aldı.

Amaç test sayılarının kısıtlanması. Covid-19 hastaları ile aynı ortamı paylaştığı için, ısrarla talep ettiği halde test yapılmayan çok sayıda şikâyetçi var. AKP iktidarı sadece şeffaflıktan tamamen kopmadı, virüsü savsaklayarak, insan hayatını göz göre göre riske atmaya başladı. Neredeyse korona partileri düzenleniyor!

1 milyon 600 bin öğrencinin katıldığı Lise Geçiş Sınavı (LGS) önceki gün korona tehdidi altında yapıldı. Yurdun dört bir yanından yayılan fotoğraflar endişe vericiydi. Kalabalıklar dikkat çekti, sosyal mesafe kuralı tamamen ortadan kalktı. Sınava KGS, “Korona Geçiş Sınavı” demek daha mantıklı.

Havuz medyası, yaşananları, her zamanki gibi iktidardan azade tuttu. Hürriyet gazetesi utanç verici işlerine; “Veliler ilk sınavda çaktı” manşeti ile bir yenisini ekledi. O sırada çocuklar ambulansla sınav merkezlerine taşınıyordu. Adıyaman’da A.B. adlı genç için izole bir sınıf oluşturuldu. Ancak daha büyük skandallar da ortaya çıktı.

COVİDLİ ÖĞRENCİ DİĞER ÖĞRENCİLERLE AYNI SINIFTA

Manisa’daki iddialar çarpıcı. Yunusemre ilçesi, Şehit Ömer Halis Demir Ortaokulu’nda Covid-19 tanısı konulan bir öğrenci, özel önlem alınmadan, diğer öğrenci ve velilerle aynı okula alındı. Sözel sınavı bitene kadar 19 öğrenci ile aynı ortamda tutuldu. Sözel sınav sonrası Yunusemre İlçe Milli Eğitim Müdürü okula gitti.

Öğrenci sayısal sınava, fenalaştığı gerekçesi uydurularak ayrı yerde alındı. Sınav bitiminde ise 15 No’lu derslikteki öğrenciler bırakılmadı. Kapının önünde telaşla çocuklarını bekleyen veliler toplantı salonuna götürüldü. Kendisini “Nöbetçi Doktor” olarak tanıtan biri, “19 öğrenci 14 gün boyunca karantinada kalacak” dedi.

Velilerin soruları cevapsız bırakıLdı. “Nöbetçi Doktor”, “Bilgilendirmemi yaptım belge imzalayacaksınız yoksa 3 bin 100 tl ceza ödersiniz, polis çağırırız” diyerek velilere gözdağı verdi. Okul yaşananları yalanladı. Ancak aynı salonda sınava giren öğrencilere “Karantina tebligatı imzalatıldı.”

Eğitim-Sen Manisa adına Şube Başkanı İsmail Şener, “Yaşananları bir skandal olarak değerlendirirken, “Bu hatadan dolayı öğrenci ve velilerden özür dilemeleri gerekirken, doğaçlama bir tiyatro gösterisiyle kaygılı ve mağdur öğrenci velilerini tehdit etme gafletine düşmüşler” açıklamasını yaptı.

MEMLEKETTEN KORONA MANZARALARI

Tedbirsiz sınav ısrarı, öğrencilerin hayatının, ekonomik kaygıların gerisinde kalması olarak değerlendiriliyor. “Korona tehlikesi yok” algısının nedeni, yabancı turistin Türkiye’ye gelemeyecek olması dolayısıyla yerli turiste bel bağlamak olarak açıklanıyor. Hedef, öğrencilerin sınavlarını bir an önce bitirip aileleri ile tatile çıkması!

PARA YOKSA MUAYENE DE YOK

Ekonomiyi böylesine düşünen iktidar, farklı örneklerle de insana verdiği değeri çok gerilere ittiğini gösteriyor. Bir başka “korona” olumsuzluğu Antalya’dan. Önceki gün, A.A. isimli yurttaş, nefes darlığı sebebiyle Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi’nin acil polikliniğine götürüldü.

O YÖNETMELİK DEĞİŞTİ Mİ?

Acilde, pandemi bölümüne yönlendirildi. Covid-19 salgını ile tüm hastanelerde muayene ücreti alınmayacağı ilan edilmişti. Ancak sağlık güvencesi olmayan A.A’ya muayene ve testlerin ücretli yapılacağı, tutarın ise 500 TL’yi bulabileceği söylendi. Yönetmeliğin değiştiği bilgisi verildi. Yurttaş böylece kendisine tanı konmadan hastaneden ayrılmak zorunda kaldı.