Kotayla ilaç, puanla maaş!
Yeni Aile Hekimliği Ödeme Yönetmeliği’ne karşı hekimler üç ayda üç kez iş bıraktı. Aile hekimleri, ‘Kotayla ilaç yazılmaz, puanla ek ödeme olmaz’’ diyor. “Tıbbi kanaat ve tedavi bağımsızlığı baskılarla yönlendirilemez ve şekillendirilemez” diyen meslek örgütleri ise “Tüccar değil hekimiz” dedi.

Sibel Bahçetepe
sibelbahcetepe@birgun.netAile hekimleri, 1 Kasım 2024’te yürürlüğe giren Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği’ne karşı son 3 ayda, üçüncü kez iş bırakma eylemi yaptı. Yönetmeliğin hem hastaların hem de sağlık hakkının gasbı anlamına geldiğini belirten aile hekimleri ‘‘Sağlık Bakanlığı diyor ki, ‘Son 6 ayda gelmeyen hastaların katsayısını düşüreceğiz.’ Diğer yandan da diyor ki ‘Hastalarınızın daha az sağlık kurumuna başvurmasını sağlayın, size ek ödeme vereyim.’ Bakanlık ayrıca ‘mide ilacını, ağrı kesiciyi, antibiyotiği az yaz; artık bir kotan var. Kotayı aşarsan maaşın eksik kalır’ diyor. Hiç kimse hekimin reçetesine karışamayacağı gibi, hastaların şifa bulmasını da engelleyemez. Bakanlık bu yönetmelikte ısrar edecek olursa maalesef sağlık hizmeti hiç kalmayacak’’ uyarısını yaptılar.
Aile hekimleri ve aile hekimliği çalışanları, yönetmeliğe karşı ilk olarak 5-6-7 Kasım 2024 tarihlerinde iş bıraktı. Bakanlığın bir adım atmaması üzerine sağlık emekçileri bu kez 2-6 Aralık 2024 tarihlerinde 5 gün, ardından da 6-10 Ocak 2025 tarihlerinde 5 günlük iş bırakma eylemleri yaptı. BirGün’e konuşan aile hekimleri, yeni yönetmeliğin nelere yol açacağını anlattı.
HASTA, HEKİMSİZ KALABİLİR
İstanbul Aile Hekimliği Derneği (İSTAHED) Başkan Yardımcısı Dr. Çınla Nişli Kaya ‘‘Sağlık Bakanlığı her yerde hem birinci basamak çalışanları için hem de halkımız için çok güzel olacağını söylüyor, ama asıl söylenmeyenler var, onlardan bahsetmek istiyorum’’ diye konuştu. Kaya yönetmeliği şöyle özetledi:
• Mesela her hekimin kesin kayıtlı hastası 3 bin 500’e düşecek. Bu ne demek oluyor? Bazı hastalarımız ya hekimsiz kalacak ya da kendilerinden uzak mahallelerdeki aile sağlığı merkezlerine gitmek zorunda kalacak. Aile sağlığı merkezlerinde sunulan hizmet daha nitelikli hale getirilecek deniyor.
• Bu yönetmelik hastalarımıza hasta gözüyle değil performans gözüyle bakmamızı istiyor. Bizler tüccar değil hekimiz. Hastalarımız da performans ürünü değil.
• Sağlık Bakanlığı diyor ki ‘mide ilacını, ağrı kesiciyi, antibiyotiği az yaz; artık bir kotan var.’ Hastamın gereksinimine göre değil ildeki kotaya göre ilaç yaz diyor. ‘Kotayı aşarsan maaşın eksik kalır’ diyor. Hiç kimse hekimin reçetesine karışamayacağı gibi, hastaların şifa bulmasını da engelleyemez.
• Yine Sağlık Bakanlığı diyor ki, ‘Son 6 ayda gelmeyen hastaların katsayısını düşüreceğiz.’ Kimse zorla aile sağlığı merkezine getirilemez, bizden sağlık hizmeti almak istemeyen kimseyi zorlayamayız.
• Sağlık Bakanlığı kronik hastalıkların, kanserlerin daha erken tespit edileceği, hastalıkların önleneceği ve yenidoğanların, lohusaların daha sıkı takip edileceği müjdesini veriyor. Sayın Bakan’a seslenmek istiyoruz: Yenidoğanları sıkı takip etmek istiyorsanız öncelikle yenidoğan ölümlerindeki sorumluluklarınızı yerine getiriniz. Ayrıca bakanın biz bu dediklerinizin hepsini yapıyoruz da asıl siz ‘bodrum katındaki ASM’lerden, 2024 yılı boyunca sürekli yaşanan aşı temini sıkıntısından, hastalarımızın en yakın ultrason-MR randevusunu en erken 6 ay sonra aldığından, en basit kronik hastalıklara bile yazdığımızda ödenmeyen ilaçlardan, aile sağlığı merkezimize yıllardır gelmeyen doğum kontrol haplarından’ haber verin.
Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük ise ‘‘Yönetmelik, aile hekimliği çalışanları için çıkarılmış olmakla birlikte aslında dolaylı olarak hastalara ve sağlık hakkına müdahale ediyor. Bunun için aile hekimleri, aile hekimliği ebe ve hemşireleri adeta aracı olarak kullanılmaya çalışılıyor’’ diye tepki gösterdi.
FATURA HEKİME KESİLDİ
Mengücük, özetle şöyle devam etti: ‘‘Yönetmelik hekime başvuru sayısının 7 ile kısıtlayarak doğrudan hastalara yapmadıkları yaptırımı aile hekimliği çalışanlarının gelirine şart koyarak yapmaya çalışıyor. Diyor ki; ‘hastalarınızın daha az sağlık kurumuna başvurmasını sağlayın, size ek ödeme vereyim.’ 6 ay gelmeyen hastalardan ve katsayıları düşürerek kesinti yapıyor, sonra bunların telafisi için ilaç yazma, memnuniyet, başka hekime başvuru gibi kriterleri sağlama şartı koyuyor. Hastalarımızın hastalık ve sağlık durumu başka bir kurumuna gitmeyi gerektiriyorsa bizler bunun sayısına bakmayız, sayısını sayamayız. Ne kadar ve nereye gitmesi gerekirse elbette yönlendiririz ama bunun faturası neden bize çıkarılacak. Üstelik kendi istatistiklerinde ortalama başvuru 11-12 iken 7 den az olacak beklentisi zaten baştan imkansız. Yani imkansızı iste, yapılmayınca gelirine yansıt yöntemi doğrudan ‘ücretlerini kesin’ demenin tuhaf kriter ve şartlarla kamufle edilmiş halidir. Tıbbi kanaat ve tedavi bağımsızlığı bu şekilde baskılarla yönlendirilemez ve şekillendirilemez. Hastaların vereceği memnuniyet puanı da bir ek ödeme koşulu olacak. Son derece subjektif ve başka hiçbir meslek grubunda doğrudan gelirine etki edecek şekilde olmayan bu uygulama bizim için artık meslek onuru meselesidir. Sağlık hizmeti koşullarının, yoğunluğunun, eksikliğinin ve yanlışlarının sorumlusu biz değiliz. Bu puanların asıl muhatabı Sağlık Bakanlığı olmalıdır. İşimize devam edebilmemiz 70 puan şartına bağlandı. Bu ayrıca çalışanın iş güvencesini tamamen kendi iradesinde olmayan kriterlere bağlamak ve değerlendirmek başta Anayasa olmak üzere, kanun ve uluslararası sözleşmelere aykırıdır.’’
∗∗∗
BASKILAR BİZ HEKİMLERİ YILDIRAMAZ
Dr. Derya Mengücük, 6-10 Ocak’taki iş bırakma eylemine katılımın yüksek olduğunu söyledi. Mengücük "Daha önceki iş bırakma eylemlerimizde maaşlardan kesinti yapıldı. Yine yapılacak. Ayrıca esnek mesai yapılmadığı gerekçesiyle ASM lerinin sınıfları düşürüldü. Bu özellikle aile hekimlerince ek olarak çalıştırılan çalışanlar için sorunlara ve hatta iş kaybına neden olabilecek, ASM giderlerinin karşılanmasını zorlaştıracaktır. Tüm bunlar açıkça Anayasal hak olan sendikal faaliyetlere engel olmaktır. Yıldırmaya çalışmaktır. Fakat bizim mücadelemize devam etmemizi engelleyemeyecektir" dedi.
∗∗∗
RANDEVU BULMAK GÜÇLEŞECEK
Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN) Genel Başkanı Dr. Ahmet Kandemir de şu değerlendirmeyi yaptı: "Yönetmelik gereğince bazı ilaçların yazılmasıyla ilgili aile hekimlerine kısıtlama getirildi. Fazla yazarsa ceza olacaklar ve bu kısıtlama sayıları da her ay değişebileceğinden vatandaşın ilaca ulaşması hekimin de ilaçları yazmasında zorluklar yaşanacak. Kronik hastalık izlemlerini sisteme girme zorunluluğu ve buna ayırmamız gereken süre nedeniyle günlük muayene sayıları düşeceği için hasta yoğunluğu artacaktır. Aile hekiminize randevu ve sıra bulmanız güçleşecektir. Eğer 6 ayda bir aile hekiminize başvurmazsanız; aile hekiminiz hem performans puanı kesilerek maddi olarak cezalandırılacak, hem de sözleşmesi feshedilebilecek. Aile hekiminizin değiştirilme ihtimali doğabilecektir. Bu yönetmeliğin meslek onurumuz ve halkın sağlığı için yeniden düzenlemesiyle ilgili taleplerimize bakanlıkça çözüm üretilmediği gibi Anayasal hakkını kullanan meslektaşlarımıza da eylemleri için ayrıca hukuka aykırı cezalar verilmeye başlanmıştır. Bakanlık daha fazla mağduriyet yaratmadan acilen bu yönetmeliği geri çekip mesleğimize yaraşır şartlarda, vatandaşın da nitelikli sağlık hizmeti almasını sağlayacak bir yönetmelik düzenlenmelidir."