Çekimleri sekiz sene süren Kötü Tohum belgeseli, geleneksel üretim yapan küçük üreticinin yerelde yaşadığı sorunlara ışık tutmaya çalışıyor. Filmin yönetmeni Ethem Özgüven, ilk gösterimden sonra gelen teklifler üzerine “Belgeselin genele yayılmasını istiyoruz. O yüzden tüm kentlerdeki ekolojistlerin, ilgili sivil toplum kuruluşlarının kullanımına açmaya hazırız” diyor.

Kötü Tohum belgeseli perdeye taşındı: Küçük üreticinin hikâyesi

MUSTAFA DERMANLI / ÇANAKKALE | mdermanli@gmail.com | @mustafadermanli

Geleneksel üretim yapan toprakla ve hayvancılıkla uğraşan küçük üreticilerin yaşadıklarına ışık tutmayı görev addeden Kötü Tohum belgeseli sekiz yılın sonunda tamamlandı ve ilk gösterimini geçen hafta yaptı. Filmin yönetmenliğini beş senedir süregelen Bozcaada Uluslararası Ekolojik belgesel Festivali’nin (BIFED) koordinatörü, Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Ethem Özgüven yaptı. Kazdağı, Bozcaada, Havran ve İstanbul başta olmak üzere Kuzey Ege ekseninde çekimleri yapılan belgeselde büyük kentlerden de kareler görmek mümkün.

kotu-tohum-belgeseli-perdeye-tasindi-kucuk-ureticinin-hikayesi-470522-1.

Belgeselin tanıtım metninde, “Devlet politikaları, reklam, kapitalizm ve onun körüklediği hızlı ve korkunç tüketim sayesinde, geleneksel tohumlar, kurutma, pişirme ve saklama yöntemleri, geleneksel peynir yapımı, ekmek yapımı, yoğurt yapımı ve bunların temelini oluşturan geleneksel buğday çeşitleri, temiz, besleyici ve sağlıklı süt, su, toprak ve bilgi geleneksel tarım kültürü ve zanaatları akıl almaz bir hızla yok oluyor. Bir büyük alışveriş merkezinin üç yüz bakkalın kapanmasına yol açtığı bir süreçte, küçük olanı korumanın önemi büyüktür. Her şeyin ve herkesin birer koka kola şişesi gibi birbirine benzediği bir süreçte farklı ve küçük olanı korumak kendimizi ve hayatı korumakla eş anlamlıdır” deniyor.

kotu-tohum-belgeseli-perdeye-tasindi-kucuk-ureticinin-hikayesi-470523-1.

Yönetmen Özgüven, belgeseli yereldeki sivil toplum kuruluşlarının ve ekolojistlerin kullanımına açabileceklerini, isterlerse kendileriyle bağlantıya geçmeleri halinde belgeselin gösterimini yapabileceklerini, bu sayede de Kötü Tohum’un daha fazla insana, köylüye, çiftçiye ulaşmasını istediklerini belirtiyor.
Belgeselin ana karakterlerinden Arif Şen de bir süredir Kazdağı’nda bir köyde yaşıyor. Kentten köye bu geçişi bir kaçıştan ziyade köklerine dönüş olarak niteleyen Şen, “Kent hayatı medeniyete ait bir şey. Bir canlının hayatta kalabilmesinin ve kendisini iyi hissetmesinin üç temel koşulu var: Beslenmek, barınmak, güvenlik. Ve bu üçünü de kent üretmiyor” diyor.

Belgesel önümüzdeki hafta Çanakkale’de ikinci gösterimini yapacak. Sonrasında da birçok kentte gösterilmesi bekleniyor.