Köylerin nüfusu ikiye katlandı
Fotoğraf: BirGün

Nurcan GÖKDEMİR

Depremlerle sarsılan 11 ilin tamamına yakınında kent merkezlerinde yaşayanlardan binlerce yurttaş daha güvenli olduğunu düşündükleri çevre köylere sığındı. Özellikle tercih edilen dağ köylerindeki nüfus iki katına yakın arttı. Ancak yardım dağıtımında gözden kaçan köylerde büyük bir barınma ve beslenme krizi yaşanıyor.


6 ve 20 Şubat günlerinde depremin vurduğu 11 ilde kent merkezleri kadar köylerde de büyük hasar ortaya çıktı. Özellikle Hatay ve Adıyaman gibi kent merkezinde yaşanacak bina kalmayan yerleşim yerlerinden depremzedeler, yakın kentlerin yanı sıra akrabalarının yaşadığı daha güvenli olduğunu düşündükleri köylere kaçtı. Neredeyse tamamen boşalan Hatay’ın çevresindeki kayalık alanda bulunan köylerin yanı sıra yıkım yaşansa bile ayakta kalan tek katlı evlerin bulunması nedeniyle de binlerce depremzede köylerde yaşamaya başlandı.

Ancak yardım dağıtım çalışmalarının daha çok kent merkezlerinde yoğunlaşması, ulaşımın zor olması nedeniyle köyler hem yardım malzemesi hem çadır dağıtımından yararlanamıyor.

TIR’LAR GEÇİP GİDİYOR

Hatay merkeze çok yakın ve anayola çok yakın olan Hancağız Köyü bu köylerden biri. Deprem nedeniyle evleri yıkılan, yıkılmasa da yaşanamaz hale gelen ve bazıları yakınlarını da kaybeden depremzedeler kayalık bölgede, yamaçta bulunan bu köyün nüfusunu artırmış. Çok sayıda evin yıkılmasına karşın nüfusunun tümüne yakın sayıda depremzedenin sığındığı köyde, hem barınma hem beslenme krizi yaşanıyor. Hatay’a giden anayol üzerinde bulunmasına karşın yardımlardan yeteri kadar yararlanamadığını anlatan köylüler, “TIR’lar önümüzden geçip gidiyor. Evlerimiz hasarlı ama yeterli çadır gelmiyor, gündüz iyi ama gece çok soğuk oluyor. Aradan biraz zaman geçtikten sonra mecburen evlere girmeye başladık. Akrabalarımız, tanıdıklarımız da buraya geldi. Bir evde 10-15 kişi yaşıyor, yaşlı var, hasta var, bebekler var” diye anlatıyor.

ALTYAPI ÇOK YETERSİZ

Hatay’ın İskenderun ilçesine bağlı Suçıkağı ya da diğer adıyla Sakıt Köyü de nüfusu katlanan ve 30 gündür çadır ve yardım bekleyen köylerden. Köyde hasar tespit çalışmalarının tamamlanmasıyla evlerin neredeyse tamamına yakınının içine girilemeyecek durumda olduğu tespit edildi. Depremin ilk korkusu atlatıldıktan sonra çadır bulamayan köylülerden evlerine girmek zorunda kalanlar da ağır hasarlı tespiti yapılan evlerinden çıkmak zorunda kaldılar. Bu da köydeki barınma sorununu daha da büyüttü. Birkaç gün önce rüzgar nedeniyle yapılan derme çatma çadırların da yıkıldığı köyde köylüler buldukları tahta ve brandaları kullanarak önümüzdeki günlerde başlaması beklenen bahar yağmurlarına karşı önlem alıyor. Köyün yerleşik nüfusu, il ve ilçe merkezlerinden kaçan akrabalarıyla açıkta ya da branda ile oluşturulan yerlerin altında. Sosyal medyayı kullanarak “İmdat” çağrısı yapan köye, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla Bornova Belediyesi’nden 100 dolayında çadır geldiği anlatılıyor. Ancak normal zamanda bin 700 kişinin yaşadığı, depremden sonra nüfusu 3 bin 500’e çıktığı köyde hala binlerce insanın barınacak yeri olmadığından yakınıyorlar.
Köylerdeki altyapının da artan nüfusun gereksinimlerini karşılamaya yeterli olmadığına dikkati çeken köylüler, hijyen sorunları nedeniyle hastalıkların yaygınlaşmasından da korkuyor.

Depremin il ve ilçe merkezlerinde büyük yıkım yarattığını, oralara da yeterli yardımın ulaşmadığınıı bildiklerini söyleyen köylüler, “Kentler gibi yıkılmadı buralar ama bizim evlerimiz de girilmeyecek durumda, Nüfusumuz ikiye katlanmış durumda. Elimizdeki imkanlarla herkese kucak açtık ama biz de depremzedeyiz. Acil yardım bekliyoruz, duysunlar artık sesimizi” diyorlar.