Köylüler, DSİ yetkililerini köyden kovdu: Amaç şirkete peşkeş
DSİ, yeni bir proje kapsamında Fatsalı köylülerin arazilerini kamulaştırmak istiyor. DSİ yetkililerini köyden adeta kovan bölge halkı, projenin Fatsa köylerinin su sıkıntısını çözmeyi amaçladığı söylense de esas maksadın arazilerin özel bir şirkete satılması olduğunu söylüyor.

Bilge Su YILDIRIM
İktidarın doğa tahribatı, köy arazilerinin halkın elinden alınarak şirketlere satılmasıyla hız kesmeden devam ediyor.
Kamulaştırıldıktan sonra şirketlerin alımına sunulması hedeflenen alanlardan birisi de Ordu Fatsa’da bulunan Tayalı Köyü arazileri. Tayalı Köyü’ndeki araziler, Fatsa’daki köylerinin su ihtiyacını karşılayacak bir gölet yapmak üzere kamulaştırılmak isteniyor. Köylüler ise arazilerin onlardan alınarak yine Fatsa’da bulunan Şahsen Irmağı’nı da satın alan Mor Enerji Şirketi’ne verilmek istendiğini öne sürüyor.
Tayalı Köyü arazilerini kamulaştırarak özel şirketlere devretmeyi hedefleyen Devlet Su İşleri (DSİ) yetkilileri, geçen hafta gittikleri görüşmede köylülerin ve Derelerin Kardeşliği Platformunun güçlü itirazları nedeniyle köyü terk etmek zorunda kaldı.
DSİ yetkilileri, Fatsa sahilden başlayarak Aybastı’ya kadar uzanan ve Bolaman Deresi’ni besleyen yan dereleri içine alan "Bolaman Havzası Rehabilitasyon Projesi" isimli gölet projesi kapsamında geçen hafta köye geldi. Yetkililer, gerçekleştirilen sözlü görüşmeler sonrası köylülerin ve Derelerin Kardeşliği Platformu Fatsa Yürütmesi’nin tepkileri üzerine köyden gitmek zorunda kaldı. Derelerin Kardeşliği Platformu, yaptıkları açıklamada “Amaç, köy arazilerini kamulaştırarak özel şirketlere devretmekti. Başaramadılar” ifadelerini kullandı.
"KÖYLÜNÜN TASFİYESİ AMAÇLANIYOR"
Yetkililerin, “Gelin anlaşalım, anlaşmazsanız doğrudan kamulaştırırız” dediklerini aktaran köylüler ve platform üyeleri, projenin kamu yararını değil özel şirketleri kâr etmesini amaçladığını kaydetti. Platform tarafından yapılan açıklamada konunun özünün halktan gizlendiğine dikkat çekilirken esas amaçlananın da köylüleri bölgelerinden kademe kademe tasfiye etmek olduğuna vurgu yapıldı.
Rasul Şahin ve Osman Güvenalp tarafından platform adına yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“’Gölet yapacağız, Fatsa’nın ve köylerinin su ihtiyacını karşılayacağız’ diyerek insanların arazilerini ele geçirmek istiyorlar. Gelin anlaşalım, anlaşmazsanız doğrudan kamulaştırırız diye dolaylı korku ve baskı uyguluyorlar. Bu, nasıl bir ‘kamu yararı’dır? Bu, bizim aklımızla dalga geçmektir.
Biz biliyoruz ki Mor Enerji Şirketi, Şahsen Irmağı’ndaki suyu, 49 yıllığına satın almıştır. DSİ’nin buradaki suda tasarruf hakkı yoktur. Kaldı ki Mor Enerji buradaki suda 8-10 yıldır debi makinası ile ölçüm yapmaktadır. DSİ yetkilileri burada yalan söyleyerek halkı kandırmak istemektedir. Mor Enerji, özel kuruluş olduğu için kamulaştırma yapamamaktadır. Aslında vatandaş her şeyi biliyor. Onların amaçları, köylüyü bölgelerinden kademe kademe tasfiye etmek, suya kaynağında kelepçe vurmak, suyla birlikte bölgeye sahip olmak. Konunun esas özü bu.”
Köyde yapılacak kamulaştırmanın kamuya yarar sağlamaktan öte halkta onulmaz yaralar açacağı belirtilen açıklamada, “Vahşice doğamızı ve yaşam alanlarımızı, havamızı ve suyumuzu korumak, gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre bırakmak hepimizin asli görevidir” dendi.
27 Mayıs’ta köyde arazisi bulunan 18 yurttaşa DSİ tarafından ilgili alanların kamulaştırılacağına dair tebligat gönderilmiş, yurttaşlar uzlaşma görüşmelerine çağrılmıştı.