Kars’ın Sarıkamış ilçesi Karakurt köyü, baraj suyunun yükselmesi nedeniyle sular altında kaldı. Köyde mahsur kaldıklarını belirten köylüler evlerinin çatılarına çıkmak zorunda kaldı: “Evlerimizi, tarihimizi sular altında bıraktılar.”

Köyümüz, tarihimiz sular altında kaldı!

GÖKAY BAŞCAN

Çekyalı şirket Energo Pro ile Bilsev Enerji Üretim A.Ş. tarafından yapılan Karakurt Barajı ve Hidroelektrik Santral (HES) projesi nedeniyle Kars Sarıkamış’daki Karakurt köyü sular altında kaldı. Yükselen su köyün giriş çıkışlarını kapattı, köylüler mahsur kaldı. Evleri sular altına kalan köylüler, çatılara çıkmak zorunda kaldı. Mezarlıkları da sular altında kalan köylüler mezarları taşımaya başladı.

BirGün’e konuşan Karakurt köyünden Zafer Candan “Yollarımız kapalı, evlerimizi su bastı. Köyde mahsur kaldık. Mezarlarımızı taşıyama başladık. Bize buradan çıkın gidin diyorlar, evimizi nasıl bırakacağız. Ölülerimizi nasıl çıkartacağız. Sokak hayvanları kendine yiyecek bulamıyor” dedi.

Tarihi görmezden geliyorlar

Suların yükselmesiyle yolların ve yurttaşların evlerinin yanı sıra birçok kültürel miras da sular altında kaldı. Bölgede 2 bin yıllık tarihi olan, bir kilise, 22 kültürel miras ve Urartu döneminden kalan taş evler bulunuyor.

Konuyu sosyal medyadan gündeme getiren Eski CHP Milletvekili ve gazeteci Barış Yarkadaş ise “Bu köyde aynı zamanda Mustafa Kemal Atatürk’ün Kars’a giderken konakladığı kahve içtiği ve kendisine Türkiye’de ilk kez halı üstüne işlenmiş portresinin hediye edildiği Halil Bey’in konağı da bulunuyor. Ancak ne yazık ki hem Halil beyin bu konağı hem de onlarca ev sular altında kaldı. Sadece 15 yıl hizmet verecek bir HES’in yaklaşık 2 bin yıllık tarihi olan bir köyü yok etmesine izin veremeyiz. Meselenin bir başka boyutu ise şu, konuştuğum tüm uzmanlar HES’in bölgede yaratacağı ısı değişikliğinin Sarıkamış’ın dünyaca ünlü karının yağmasını engelleyeceğini, ve bunun da hem doğayı tahrip edeceği hem de kış turizmine balta vuracağını söylüyor. Kış turizmi Sarıkamış ve çevresinin tarım ve hayvancılık kadar önemli bir gelir kaynağıdır” dedi.

ÇED dosyası eksik hazırlanmış

2017 yılında baraj ve HES için verilen ÇED olumlu kararına itiraz ettiklerini belirten Avukat Mehmet Parlak “En başta ÇED raporu usul ve yasaya aykırı olarak hazırlanmıştır. Karakurt Barajı ve HES projesinin içinde tescilli kültür varlıkları bulunduğu halde sanki bunlar yokmuşçasına ÇED raporu hazırlanmıştır. Karakurt köylülerine yerleşim yeri hazırlanmadan virüs salgınının tam da ortasında yurtlarından çıkarılması bir hukuk devletinde kabul edilemez. Yetkili makamların bir an önce olaya el atıp su tutma işlemini durdurmaları gerekmektedir. ÇED raporunun iptali için açtığımız dava hala derdesttir. Bu nedenle alelacele yapılan su tutma işlemi bir emrivaki ile köylüleri köyden uzaklaştırıp firmaya mahkum etme amacı taşımaktadır.

Kaçak maden ocağı işlettiler

Baraj için bölgeye kaçak şekilde taş ocağı madeni açıldığını söyleyen Parlak “Birçok kez kapattırmamıza rağmen kaçak taş ocağı yıllarca işletildi. Kars İl Özel İdaresi ve Maden İşleri Genel Müdürlüğü’ne dava açtık. Taş ocağı ruhsatsız olduğu için yürütmeyi durdurma kararı verildi ancak iş işten geçti. Taş ocağı zaten baraj için gerekli taşı kaçak şekilde çıkardı” ifadelerini kullandı.