Google Play Store
App Store

İzmir Buca’da kolektif emekle kurulan Kozalak Kültür Kitap Kafe, yalnızca bir kafe değil; dayanışmanın, üretimin ve gençliğin buluşma alanı. Kozalak Kafenin Yürütme Kurulu, kuruluş sürecinden bugüne uzanan deneyimi anlattı.

Kozalak, Buca’da kök salıyor
Kozalak Kültür Kitap Kafe, gençlerin en çok tercih ettiği mekanlar arasında. (Fotoğraf: BirGün)

İlayda SORKU

Buca’da üniversitelilerden liselilere, akademisyenlerden işçilere birçok farklı kesimin imecesiyle kurulan Kozalak Kültür Kitap Kafe, sadece bir kütüphane ya da kafe olmanın ötesinde. Atölyeleriyle, söyleşileriyle, çocuk korosuyla ve dayanışma ruhuyla İzmir’in kültürel damarlarından biri hâline gelen Kozalak Kafe’nin yürütme kurulunda yer alan Özcan Çetin, Ceyhun Benzer ve Gülsen Candemir, BirGün’ün sorularını yanıtladı.

SAKSIYA SIĞMIYOR

Kozalak Kültür Kitap Kafe fikri ilk nasıl ortaya çıktı? ?

Özcan Çetin: Kozalak Kültür fikri aslında 2021 yılında açılmış olmasına rağmen çok daha öncesine dayanıyor. 2015’te ilçemiz Buca’da kültür sanat alanında ciddi eksikliğin olduğunu, ciddi bir öğrenci yoğunluğunun olduğunu biliyorduk. Buna yönelik ne yapabiliriz diye düşündüğümüzde o dönemde Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde kültür evleri deneyimi yaşanıyordu. Kültür evlerinde gençlik bir araya geliyor, kültür sanat faliyetleri üretiyor, felsefi okumaları yapıyorlardı. Ancak yapmak istediğimiz şeyin uzun soluklu ve tüm gençlik kitlelerine ulaşmasını istememiz sebebiyle daha dışarıya açık bir kurgumuz vardı. 2021 Ekim ayına geldiğimizde artık Kozalak’ın bir ihtiyaç olduğu konusunda netleşerek somut adımlar atarak Kozalak’ımızı filizlendirdik. Bu sürecin en büyük kıvılcımı dayanışmamızdı.

“Kozalak” ismi mekânın ruhunu nasıl yansıtıyor? Neyi simgeliyor?

Ceyhun Benzer: Bizim tabelaları sipariş vereceğimiz bir döneme geldiğimizde, “Her şey tamam da adı ne olacak” dediğimiz ve en kısa süreli gündemimizdi. Bir arkadaşımızın “Kozalak birbirine tutunarak büyür bizim gibi. Birbirine sarılır. Yeri gelir ormanlarda işaret fişeğidir. İsyanı büyütür. Bence adını Kozalak koyalım” demesiyle tek bir şerhin olmadığı ilk ve tekte herkesin kabul ettiği bir simgeydi bizim için. Ancak Maraş depremlerinde gördük ki Kozalak herkesin Kozalak’ı olmuştu. Sosyal medya hesaplarımızda binlerce mesaj almıştık. Sevgili Hüsnü Arkan bir şarkısında “Bir çiçek büyütmüşüz saksıya sığmaz” der. Bizim kozalağımız da şu an bizim onu koyduğumuz saksıya sığmıyor. Dışarıya işaret fişekleri atıyor. Işık saçıyor. İşte simgelediği şey tam olarak bu.

Mekân, gençlerin ya da öğrencilerin katılımı açısından nasıl bir karşılık buldu?

Gülsen Candemir: Açıkçası Kozalak Kültür gençlerin Buca’da kitap okumak, sosyalleşmek, ders çalışmak için tercih ettiği mekanlar arasında ilk sırada diyebilirim. Biliyorsunuz gençlik gördüğü şeyi olumlu veya olumsuz olarak sosyal medyada paylaşıyor. Memnun olduğumuz mesele Kozalak Kültür’den memnun giden ve bir gün sonrasında yine aynı masada, sandalyede kitap okuyan gençleri görmek.

∗∗∗

SÜREKLİ ÜRETİM VAR

Kozalak’ta hangi atölyeler, etkinlikler ve söyleşiler gerçekleşiyor?

Özcan Çetin: Kozalak’ta süregelen ve devamlılığa sahip birçok atölye, çalışma ve üretim mevcut. 30. müzik dinletimizi bu sene tamamlayarak Eylül ayında devam edeceğiz. Bu yıl 19 kez gerçekleştirdiğimiz sevgili gazetemiz BirGün’ün “BirGün Pazar Politika Servisi”ni okuyoruz. Bunun dışında 75 çeşitli farklı konularda söyleşi, 35 imza günü, 14 siyaset okuması, kendi üretimimiz bağlama atölyesi, kendi üretimimiz sevgili Necla hocamızın şefliğini yaptığı çocuk koromuz, yoga kursumuz, çocuk tiyatrolarımız, YKS hazırlık panelleri, Gezi Parkı fotoğraf sergilerimiz, resim sergileri ve kursları, sayısız film gösterimleri, 23 Nisan etkinlikleri ve tek nefeste sayamayacağımız onlarca etkinlik. Daha fazla üreterek üstüne koyarak yeni dönem için hazırlıklarımızı yapıyoruz.