KPSS skandalının ardından 6 gün geçti. Ancak soruların nasıl sızdırıldığı, kimin suça bulaştığı açıklığa kavuşmadı. Soruşturmaya ilişkin yeterli açıklama yapılmazken sınavın iptal edilmesi ve ÖSYM Başkanı’nın görevden alınması akıllara “Bir şeylerin üstü mü kapatılıyor” sorusunu getirdi.

KPSS skandalının ardından 6 gün geçti: Sorular hâlâ yanıtsız!
Yüzbinlerce aday geleceklerini şekillendirmek umuduyla KPSS’de ter döküyor. (Fotoğraflar: AA)

Kayhan AYHAN

Yediiklim Yayınevi’nin deneme sınavı kitapçığındaki soruların büyük bölümünün seçenekler dahi değiştirilmeden 31 Temmuz 2022 tarihinde gerçekleşen KPSS Genel Yetenek-Genel Kültür ve Eğitim Bilimleri sınavında sorulduğunun ortaya çıkması büyük tepki çekmişti. Emeklerinin çalındığını belirten binlerce aday, CİMER üzerinden şikâyette bulunmuştu.

Sosyal medyadaki büyük tepkinin ardından Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) resmi Twitter hesabından açıklama yapılmış ve iddiaların asılsız olduğu belirtilmişti. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Devlet Denetleme Kurulu’na inceleme talimatı vermişti. Devlet Denetleme Kurulu, KPSS sızıntı iddiasına suç duyurusunda bulunmuş, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, suç duyurusu üzerine soruşturma başlatmıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Yediiklim Yayınevi’nde arama yapıldı. Yapılan aramalar sonucunda soru kitapçıklarına el konuldu. Yaşanan bu sürecin ardından ÖSYM Başkanlığı görevine atanan Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy, soruların sızdırıldığı iddiasıyla inceleme başlatılan KPSS’nin iptal edildiğini duyurdu ve sınava katılanlardan özür diledi.

Soruşturma ne durumda, neden gözaltı yok?

Devlet Denetleme Kurulu’nun başvurusu üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince Yediiklim Yayınevi’ne ait 2 adreste arama gerçekleştirildi. Yayınevinin Kızılay ve Ostim’deki adreslerindeki aramalarda, çok sayıda dijital materyale ve soru örneklerine el koyuldu. Bu soru örnekleri, incelenmek üzere emniyete götürüldü. Soruşturma devam ederken, soru örneklerindeki incelemenin de sürdüğü öğrenildi. Ancak skandalla ilgili bir gözaltı olmadı. Dikkat çeken başka bir detay ise ÖSYM’ye yönelik herhangi bir adli işlemin yapılmaması oldu. Öte yandan soruşturma kapsamında, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) da devreye girdi. MASAK tarafından yayınevi çalışanları ile ÖSYM çalışanlarının hesaplarındaki para akışının incelendiği belirtildi.

Yediiklim Yayınevi’ne yönelen operasyon ve aramaların ardından yayınevi sahibi Münir Çelik, “Biz benzer sorular yakalarsak kurum prim yapmış olacak. Ben mi ÖSYM’den almışım, ÖSYM mi bizden almış siz takdir edin” diyerek iddiaları reddetti.

Eğitimci Yazar Ünal Özmen ise "Gözaltı olmaması bu suçun devletin bütün organlarıyla birlikte bulaştığı bir suç olduğunun kanıtıdır” ifadelerini kullanmıştı.

Kaç soru çalındı?

Soru sayısına ilişkin spekülasyon yapıldığını belirten yetkililer, “Kaç soru var?” sorusuna yanıt olarak, “Yediiklim yayınevinin deneme sınavıyla KPSS sınavında bire bir aynı olan ya da birbirine benzeyen soru sayısı iddia edildiği gibi 20 değil” dedi. Sayı vermekten kaçınan ve müfettişlerin rahat çalışması gerektiğini belirten yetkililer, “3-5 soru diyebiliriz” cevabını verdi.

Öte yandan Ankara Başsavcılığı Müracaat ve Suçüstü Bürosu soruşturmayı derinleştirirken, savcılık ilk incelemesinde yayınevinin soru bankası ile KPSS soru kitapçığındaki 3 sorunun birebir aynı olduğunu tespit etti.

Yediiklim Yayınevi’ne ait 2 adreste arama gerçekleştirildi. Yediiklim Yayınevi’ne ait 2 adreste arama gerçekleştirildi.

Sınav neden iptal edildi?

Sınavın neden iptal edildiğine ilişkin ise yetkililer, sınavla ilgili şaibeler olduğunu, sadece Yediiklim değil, başka yayınevleri aracılığıyla da soruların çalınmış ya da kopyalanmış olabileceğini söyledi. Yetkililer, sınav sorularının tespit edilen başka yayınevlerinin yayınları ile karşılaştırılacağını belirtti.

Diğer sınavlar da şaibeli mi?

KPSS ve diğer sınavların soru havuzları bu amaçla gözden geçirileceğini belirten yetkililer, gerekirse diğer sınavların da inceleneceğini ancak şu an önceliğin 2022 KPSS olduğunu vurguladı.

Soru yazan komisyon görevde mi?

Skandalla ilgili sadece yayınevi konuşulurken soruları kimin seçtiği ve nasıl hazırlandığı da akıllara geldi. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün’ün görevden alındı ancak soruları yazan komisyonda görevden alma ya da herhangi bir soruşturma olduğuna yönelik bir açıklama yapılmadı.

Soruları kim hazırlıyor?

Soru hazırlama sürecinde, alanında uzmanlaşmış üniversite akademisyenleri, liselerdeki eğitimciler ve kamu görevlilerinin de bulunduğu bir komisyon oluşturuluyor. Oluşturulan soru yazarı/ bilimsel denetmen veri tabanı onayına sunuluyor. Davet edilenlerin sürece dair gizlilik ilkesine bağlı kalması gerektiği önemle belirtiliyor. Komisyon katılımcıları belli dönemlerde güncellenebiliyor. Soru yazma veya denetleme performansı yeterli olmayan kişiler havuz dışına çıkarılarak veri tabanına yeni yazarlar dâhil ediliyor. Soru yazarı veya bilimsel denetmen olarak görev alacak kişilerin, yurtiçi ve yurtdışı bilimsel yayınlarının olup olmadığı, ÖSYM’nin uyguladığı sınavlara yönelik bir kuruluş ile ilişkisinin bulunup bulunmadığına da dikkat ediliyor.

Sorular nasıl saklanıyor?

ÖSYM’nin görevden alınan Başkanı Halis Aygün’ün, CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat’ın soru önergesine sekiz ay önce verdiği yanıtta; sınavları hazırlayan personeli en az 420 TIR’ın park edebileceği bir alanda 40 gün izole ettiklerini açıkladığı ortaya çıktı. CHP’li Karabat, Aygün’ün bu yanıtını hatırlatarak, “Ne kadar güvenlik alırsanız alın, iktidarın niyeti bozuk. Bu iş iktidarın kendisi tarafından bağımsız şekilde yapılacak iş değildir… Görüyoruz ki FETÖ gitmiş, FETÖ’nün anlayışı iktidarda ve uygulamalarına devam ediyor” dedi.

Skandalın ardından ÖSYM Başkanı Halis Aygün görevden alındı.Skandalın ardından ÖSYM Başkanı Halis Aygün görevden alındı.

Matbaa girenler oldu mu?
Sorular Whatsapp grubunda satıldı mı?

CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, iptal edilen sınava ilişkin yeni bir iddiayı gündeme getirdi. Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya’nın köşesine taşıdığı iddiaya göre, Kaya, soruların basıldığı sırada 8 görevlinin matbaaya sürekli girip çıktığını ileri sürdü. Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya’nın köşesine taşıdığı yazısında, "Bir diğer eğitimci, Prof. Dr. Levent Erarslan’ın aktardığına göre, sınav öncesi “Ya... Hoca” isimli bir WhatsApp grubu oluşturulmuş. Bu grubu oluşturan kişi gruba eklediği kişilerden 100’er lira almış, soru bankasından verdiği 26 sorunun bire bir aynısı ve benzerleri de sınavda çıkmış" iddialarına yer verildi.

AKP-MHP savaşı mı?

Twitter’dan bir dizi paylaşım yapan MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Habertürk TV çalışanlarını ve onları ‘cesaretlendirmek’le suçladığı kanalın patronu Turgay Ciner’i hedef gösterdi. Ciner’den hesap soracağını söyleyen Yalçın, Habertürk’ü MHP aleyhine haber yapmakla suçladı. Gazetemiz yazarı Timur Soykan, suçlamanın nedeninin ise ÖSYM başkanlığı görevinden alınan Halis Aygün hakkındaki bir bilginin MHP’lilerce Habertürk sunucusu Kürşad Oğuz’a verilmesi, Oğuz’un da bu bilgiyi bir MHP’liye değil de eski CHP milletvekili Berhan Şimşek’e yorumlatması olduğunu söyledi. Yalçın’ın verdiğini belirttiği bilgi, AKP ve MHP bürokraside karşı karşıya mı geliyor olarak yorumlandı. Buna göre, MHP’ye yakın olduğu belirtilen Aygün’le Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in yıldızlarının barışmadığı, KPSS’de sızdırılan soruların Aygün’e yönelik bir tezgâh olduğu ve bunların ‘Aygün’ü tasfiye etme’ amaçlı yapıldığı öne sürüldü.

Yeni bir kadrolaşmaya mı gidiliyor?

Yaşananların bazı tarikatların ÖSYM’yi ele geçirmek için attığı bir adım olabileceği değerlendirmesinde bulunan Soykan, “Yeni ÖSYM Başkanı’nın profiline bakınca şüphe büyüyor. İsmailağa Cemaati’nin sohbetlerine katılıyor, İlim Yayma Cemiyeti ile sıkı ilişkileri var. Cihannüma Derneği’nde etkin bir isim. Muhalefet ve toplum, KPSS olayına tepki gösterirken yeni bir tuzağa düşürülüyor olabilir mi? Aslında iktidarın ve tarikatların hamleleriyle soruların çalınacağı yeni bir kadrolaşmaya gidiliyor olabilir mi?” ifadelerini kullandı.

ŞİFRE VE KOPYA İDDİALARI HEP GÜNDEMDEYDİ

NTV’nin haberine göre, eğitim uzmanı Sadık Gültekin ise sınavla ilgili yeni bir iddiayı gündeme getirdi. Türkçe testinde şifreleme olduğunu söyleyen Gültekin, "Şifrelemeyi ilk kelime ile son kelimede yapmışlar. Soruda cumartesi kelimesi geçiyor. 4’üncü soru da C seçeneği Cumartesi C ile başlıyor. Albert Camu da Camu’yu vurguladığımızda vurguda ilk C seçeneği gelir, Doğru cevap C. Vebayı vurguladığımızda da ilk seçenek hangisi ‘veBa’ B. Doğru yanıt B" ididasında bulundu.

Yaşanan son gelişmeler 2011’deki Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nda (YGS) yaşanan şifre skandalını akıllara getirdi. YGS bittikten sonra basına dağıtılan kitapçıkta Temel Matematik Testi’ndeki cevap şıklarının şifrelendiği öne sürülmüştü. O dönem bürokraside ve eğitim sistemi içinde güçlü bağları bulunan Gülen cemaatine üye adayların şifreyle soru çözdüğü düşünülüyordu. Dönemin ÖSYM Başkanı Ali Demir, şifre iddialarına ilişkin “Asılsız ve gerçek dışı” demişti. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan şifre skandalına ilişkin, “KPSS son derece başarılı, temiz gerçekleştirilmiştir. CHP, MHP, BDP; YGS üzerinden gençlerimizi istismar ediyor. Taksim’de bin kişiyi, iki bin kişiyi yürütmek, iki bin genci yürütmek problem değil. Biz de kalkarız onların karşısına 5 bin, 10 bin tane genci koyarız” ifadelerini kullanmıştı.

Öte yandan Devlet Denetleme Kurulu’nun dönemin Başbakanı Erdoğan’ın reddettiği 2010 KPSS’deki kopya ve Gülen bağlantısı iddialarını tespit ettiği ortaya çıkmıştı. Ancak bu bilgi, o dönem kamuoyu ile paylaşılmamıştı.

ÖNLEMLER SADECE ÖĞRENCİYE

KPSS sınavına girmeden önce alınan önlemler, suçlu öğrenci ve sınav gözetmenleriymiş gibi bir izlenim veriyor. Kadın adaylardan tokalarından, küpelerine kadar her şeyi çıkartmaları istenirken sınava sokulan su şişesinin dahi etiketi sökülüyor. Dışarıdan kalem, silgi getirmek ise sınav güvenliği nedeniyle yasak. Yani her bir aday sadece kimlik ve sınav giriş belgeleriyle sınava girebiliyor. Sınava 10 saniye geç kalan bir aday bile sınava alınmıyor. Tüm alınan bu önlemler kopyayı önlemek için ancak sınav güvenliği ise zaman zaman tartışılır bir konu haline geliyor.

ALTUN’UN PAYLAŞIMI KIZDIRDI

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Kamu Personeli Seçme Sınavı’nın (KPSS) iptal edilmesiyle ilgili "Kamu kurumlarımızın KPSS ile personel alım süreçleri yeni KPSS takvimine göre güncellenecektir" dedi. Altun, paylaşımında "Bu yıl kamu görevlerine atanacaklar için ‘KPSS sonucu geçerlilik süresi’ bir sonraki KPSS ile birlikte son iki yılın KPSS sonuçlarını da kapsayacak şekilde uygulanacak, herhangi bir hak kaybına neden olunmayacaktır” ifadelerine yer verdi. Altun’un açıklamaları ise 2020 yılında sınava giren adaylar arasında ‘puanımız silinecek’ endişesine yol açtı. Birçok aday sosyal medya hesaplarından #Altun2020YAKAMAZSIN etiketi paylaştı.