Umuyorum yeni yıl hepimize barış, mutluluk ve güzellik konusunda daha fazla samimiyet getirir.

Umuyorum yeni yıl hepimize barış, mutluluk ve güzellik konusunda daha fazla samimiyet getirir. Genel olarak karamsarım bu konuda ama iyi niyeti elden bırakmak için de bir neden yok. Tolstoy Anna Karenina romanının açılış cümlesinde her mutlu aile birbirine benzer ama her mutsuz aile kendine özgü biçimde mutsuzdur der. 2012 umarım herkes için çok sıradan olur da kimse çeşitlilikte kıvranmaz. Dünyanın dört bir yanında pek çok insan için 2011 mutlu bir yıl olmadı. Bir çoğu için mutlu bir yıl diye bir şey de yok büyük ihtimal. Bazıları için de mutlu bir yıldı. Kraliçemiz Elizabeth de mutlu bir yıl geçirdi. Sonuçta 85 yaşına girdi, müstakbel kralımız olan torununu evlendirdi, mürüvetini gördü. Sanıyoruz kriz onun hanesini de teğet geçti. Kraliçe ve kraliyet bizim için hem bölücü bir unsur hem de pek çok insanı mutlu eden bir kurum.

Örneğin her yıl olduğu gibi bu yıl da yeni yıl sebebiyle bir sürü insana kraliyet nişanı dağıttı. Tam olarak 984 tane. Tüm kraliçeliği süresince neredeyse 390 bin kişiyi onore etmiş! Tabii bu kadar çok olunca arada kantar şaşıyor. Arada eski çete reisleri de layığını alıyor hafif kirlice beyler de. Hesapta bu liyakatlar siyasi değil ama çoğunluğu vakıf işleri nedeniyle verilmiş durumda ve arada muhafazakar parti bağışçıları da var. Birincisi beni memnun etmiyor ikincisi İşçi Partilileri. Beni memnun etmeyen taraf şu: Bu vakıf işlerinin uzantısı muhafazakarların ‘büyük toplum’ (‘big society’) dedikleri şey. Özetle zekatla sadakayla bu işleri halledelim refah devletine gerek yok demeye getiriyorlar. Neyse dediğim gibi bölücü bir kurum bu kraliyet denilen şey.

Mutluluk meselesi izafi vesselam. Kraliçemizin mutluluğu bizi mutlu edebilir de etmeyebilir de. Örneğin kraliçenin hane halkı 2011 de 2010 a göre giderlerini yüzde 5 azaltmışlar. Bu haber mutlu edebilir bizi. Ancak mutsuz olmak için neden 1: Yine de 32 milyon sterlinden fazla masrafları var. Neden 2: giderlerini kısmak için çalışanların maaşlarını dondurmuşlar! Bu maaş dondurma işini biliyorsunuz. Bir nevi hırsızlık!

2011 mutluluk yatırımlarının tavan yaptığı bir yıl oldu. ConLib hükümetimiz 2 milyon sterlin harcayıp bizi neyin mutlu edeceğini araştırdı mesela. Biz derken hem ben hem de kraliçe. Sonuçlara göre sağlıklı olsak, ailemizle ve dostlarımızla olsak, işimiz olsa, çevre kirlenmese ve eğitimimize uzanan eller kırılsa cümleten mutlu olacağız. Bunları bulmak için 2 milyon sterlin harcamaya gerek yoktu sanırım ama yine de ilgine teşekkürler Dave! Kraliçe’ye söyleyeceğiz seneye sana da bir nişan versin. 391 bininci olsan kime ne zararı olur.

Mutlu olmanın niyetle çok yakın alakası var. Niyetinizi belli ederseniz sorumluluk almış oluyorsunuz sonuçta. Medyada ulusal istatistik dairesininki kadar bilimsel olmasa da mutluluk üzerine tonlarca araştırma bulmak mümkün. İnteraktif platformlar, bloglar, forumlar bize dedikodu değeri de yüksek daha insani hikayeleri bulma fırsatı sunuyor. Burada istatistik tablolardan bahsetmenin kime ne faydası var sonuçta. Önemli olan biraz keyiflenmek.

Mesela osuruğun mutlu ettiği insanlar var hayatta. Başka birilerini Cif veya şiman adamların aryalar okuduğu sigorta reklamlarını görmemek mutlu ediyor. Sıcak bir tost ve kahve ya da tavşan kanı çay ve simit. Şimdi sakın dünya barışı beni mutlu eder gibi kocaman laflar etmeyin! Hem nereden bileceksiniz öyle bir şeyin olduğunu. Dünya barışı tanrı inancı gibi bir şey neredeyse. Hem kimisi de hep mutlu olmak istemiyor. Mutsuz olmanın da keyifli yanları olabilir. Kabul ediyorum bu biraz ironik oldu. İtiraf edeyim beni bazen Kraliçeyi düşünmek, bazen işe doğru yürürken yavaşlayıp havaya bakmak, bulursam sıcak bir boyoz ve her zaman güzel bir kahve ve daha milyon tane şey mutlu ediyor. Liste uzun da hem basın kanunu hem genel ahlak tamamlamama izin vermiyor. Ama siz yine de hayalinizi kısıtlamayın listeyi tamamlarken.

Herkese mutlu yıllar ve bol şanslar.