Kriz araç sektörünü vurdu
Volkswagen, aralarında istihdam güvencesinin de bulunduğu altı toplu sözleşmeyi feshetti. Özellikle Almanya’daki üretim tesislerinin kapatılması ve işten çıkarmalar gündemde. Sendika ise çetin mücadele mesajı veriyor.
Nafiz Özbek - Emekli Sendika Sekreteri (IG Metall)
Federal Almanya’da 2‘nci Dünya Savaşı‘ndan önce başlayan ve sonrasında da en güçlü temel sanayi sektörü olan otomobil sanayisini - ve özellikle de burada istihdam edilen işçileri önümüzde zor bir dönem bekliyor. Geçtiğimiz yıllarda küresel kapitalizmin pek çok alanda tökezlemeye başladığına hep birlikte şahit olduk. Ve dünyanın çok yerinde baş gösteren arızaların sadece bankalarda, borsa türevlerinde, “shareholder value (hissedar değeri)” gibi gölge değerler üzerinde değil, ister istemez en sağlam endüstri alanlarına kadar ineceği de yıllar önce belli olmaya başlamıştı. Kriz, artık demir-çelik, maden, ağır sanayi ve otomobil sektörünü de etkilemeye başlamış gibi görünüyor.
Otomobil endüstrisinde en son kriz örneği olarak Volkswagen (VW) şirketine bakalım.
KAPİTALİST HAMLE
Bundan kısa süre önce Almanya’nın en büyük otomobil devi VW’nin yönetim kurulunun son açıklamaları yukarda anılan endişeleri maalesef haklı çıkardı. Yönetimin yeni planına göre Temmuz 2025'ten itibaren VW'de zorunlu işten çıkarmalar mümkün olacak. Çıraklara artık iş garantisi verilmeyecek. Elektrikli araç teknolojisine zamanında adapte olmayı ıskalayan VW, sadece fosil yakıt tüketen araçların pazarlamasının değil, elektrikli otomobillerin de dünya piyasasında satışlarının yeterli olmadığını ve yaklaşık yarım milyon otomobilin depolarda beklediğini, almak istediği önlemler için gerekçe olarak ortaya sürüyor. Fakat VW yönetiminin evdeki hesabı çarşıya uymayacak. Çünkü yönetimin hesap etmekte zorlandığı esas şey, yetkili sendika IG Metall’in ve çalışanların ellerindeki kozlar.
VW yönetimi, anlaşılan küresel kapitalizmin yasalarına dayanarak ciddi ve cesur bir atak yaptığını sanıyor. Bilineceği üzere geçtiğimiz pazartesi günü yönetim, çalışanları için istihdam garantisini iptal ettiğini duyurdu. Dev şirketin merkezinde, yani Wolfsburg şehrinde, şirket yönetimi çalışanlarına bu adımı niçin atmak zorunda kaldığını izah etmeye çalışsa da, çalışanların baskısının ağırlığını da aynı anda hissetmiş olmalı. Çünkü VW çalışanlarının kaybedeceği tek şey 2029 yılına kadar sözleşmeyle güvence altına alınmış olan iş güvencesi değil. Yönetim, birçok diğer toplu sözleşmeleri de iptal ettiğini duyurdu.
Örneğin, “Tarif Plus” olarak bilinen yönetici kadroların, fonksiyonerlerin veya özel görevlilerin anlaşmaları da iptal edildi. Bu anlaşmaya göre ücret alanlar sadece standart ücret skalasının üzerinde bir maaş almakla kalmıyor, aynı zamanda genellikle ikramiye ödemeleri de alıyorlardı. VW ayrıca stajyerler ve meslek öğrencilerinin istihdam garantisini de iptal ettiğini duyurdu. Şirket şimdiye kadar yılda bin 400 çıraklık eğitimi sunuyor ve başarıyla tamamlayanlara iş garantisi veriyordu. Gelecekte sadece şirketin ihtiyaç duyduğu kadar genç eğitilecek. Tırpanlama bunlarla da kalmıyor: Geçici işçiler için de kesintiler olacak. VW, kendi verdiği bilgilere göre şimdiye kadar bu işçilere sektör ortalamasının üzerinde ödeme yapıyordu. Alman otomobil sektörünün kaptanı böylece mevcut toplu sözleşme sistemini kökten alt-üst etmeyi planlıyor. Şirketin İnsan Kaynakları Başkanı Gunnar Kilian “İçinde bulunduğumuz süreç belirsizliğe katkıda bulunuyor. Eğer şirketimiz için geleceğe dönük beklentileri zamanında yaratırsak bu belirsizliği ortadan kaldırabiliriz” diyor.
Bu kısa teraneyi özetleyelim: Global kapitalizmin yasalarına uymayan hiçbir ülke, hiçbir devlet, hiçbir şirket ayakta kalamaz.
Bu yasanın da iki maddesi var: Büyüme ve verimde artış. Yani, ebedi ve ezeli bir yanlışın devamı.
Otomobil sektöründe yetkili sendika IG Metall için özellikle 30 yıldır yürürlükte olan iş güvencesi programının sona ermesi, çalışanlar arasında büyük huzursuzluğa neden oluyor. Fakat diğer yanda söz konusu düzenlemeler her ne kadar yılsonunda iptal edilecek olsa da, yönetimin almak istediği önlemlerin geriye dönük bir etkisi var, yani IG Metall ile şirket arasında Temmuz 2025’ten önce yeni bir anlaşmaya varılmadığı sürece, o tarihe kadar operasyonel işten çıkarmalar zaten mümkün olmayacak.
Ayrıca mevcut İşyeri Sözleşmeleri ve Toplu Sözleşmeler gereğince emekçilerin elinde başka bir koz daha var: Temmuz 2025'e kadar bir anlaşmaya varılamazsa, 1 Ocak 1994'ten önce yürürlükte olan toplu pazarlık kuralları otomatik olarak yeniden geçerli olacak. Bu prensip “gölge ücret” olarak biliniyor. VW için bu, bazı çalışanların koşulları o dönemde bugünkünden daha iyi olduğu için personel maliyetlerinin daha da artacağı anlamına geliyor. IG Metall için bu düzenleme, şirketi önümüzdeki aylarda işçi ve sendika temsilcileriyle bir anlaşmaya varmaya zorladığı için, büyük bir baskı aracı olarak kullanacak.
SENDİKAL BASKI
Ayrıca bu günlerde IG Metall’in yüzde yedi ücret artışı elde etmek istediği de yaklaşan ücret müzakereleri için ek bir baskı oluşturuyor. Bu baskı nedeniyle olmalı ki, VW mümkün olan en kısa sürede müzakerelere başlama niyetinde olduğunu açıkladı. Bu koşullarda VW'nin daha fazla ücret artışını reddetmesi beklenebilir. Ancak İşçi Temsilciliği çalışanlara gönderdiği bir mektupta taleplerine sadık kalacağını vurgulamış bulunuyor. IG Metall ve emekçiler başka konularda da mücadeleci bir tutum sergilemekten kaçınmıyorlar. Talep gayet açık: Hiçbir koşulda operasyonel nedenlerle işten çıkarma yapılmayacak ve hatta iş güvencesi bir kez daha uzatılacak.
Bir süre için Volkswagen'de Yönetim Kurulu ile İşçi Temsilciliği arasındaki ezeli anlaşmazlık yatışmış gibi görünüyordu. Ancak daha sonra VW Yönetim Kurulu Başkanı Oliver Blume olası fabrika kapatmalarıyla bir tabuyu yıktığını zannediyor. Sanırız yakında yanıldığını görecektir. Şimdi hem IG Metall, hem İşçi Temsilciliği Başkanı Daniela Cavallo, her şeyden önce bir şeyi gayet iyi yapabileceklerini kanıtlamak zorundalar.
Sonuna kadar dayanışma ve mücadele!
***
EMEKÇİLERDEN MÜCADELE MESAJI
VW’de çalışanların haklarını savunan iş yeri temsilciliği ile IG Metall sendikası, geçen hafta tasarruf önlemlerinin açıklanmasının ardından bu önlemlere karşı çetin bir mücadeleye girişeceklerini bildirmiş, şirketin Wolfsburg’daki merkezinde yapılan toplantıya sendika verilerine göre 25 bin çalışan katılmış ve yönetim kurulu üyeleri ıslıklarla protesto edilmişti. İşyeri temsilcisi Daniela Cavallo, VW’nin dünkü fesih açıklamasının ardından, "İşimize yönelik bu tarihî saldırıya karşı kendimizi kıran kırana bir mücadele vererek savunacağız. Biz buradayken iş sözleşmelerini feshedemeyecekler" dedi.