Fenerbahçe, Kasımpaşa karşısında da istediğini alamadı. Sarı-lacivertliler rakibiyle golsüz berabere kalırken, taraftarın sabrı iyice taştı

Kriz gittikçe derinleşiyor

ALİ MURAT HAMARAT / alimurathamarat@gmail.com
@Alimhamarat

Kadıköy’de pazar matinesinde Fenerbahçe, Kasımpaşa önünde mutlak üç puan kovalıyor. Avrupa’da Krasnodar karşısında yokları oynayan Kanarya, rakiplerinin beraberliklerinden sonra çıkış arıyor. Fakat stadın atmosferi sanki havlu atılmış gibi bir görüntü veriyor.

Dick Advocaat santra vuruşu öncesi neşteri vurmuş. Hollandalı hoca beklerini ve onun önlerindeki kanat oyuncularını tamamıyla değiştirmiş. Arada forma giyen İsmail’i saymazsak, van der Wiel, Stoch ve Volkan’ın performansı özellikle merak ediliyor. Kim bilir onların maç eksiğini kapatmak için Ozan Tufan- Mehmet Topal- Josef üçlüsü bu karşılaşma için kâğıt üstünde akılcı bir çözüm gibi duruyor. Deneyimli futbol adamının büyük bir risk aldığı muhakkak. Zar iyi gelirse sorun yok da aksi takdirde eleştiri dozunun katlanacağı aşikâr.

Geçen hafta Başakşehir’i dörtleyen deplasman ekibi, oturmuş kadrosuyla dikkat çekiyor. Korkulu rüya görmek istemeyen Kemal Özdeş’in talebeleri düşme hattıyla arasını açmak istiyor.

Koca yarı boyunca futbolseverler sarı-lacivertlilerin uzaktan şutlarını izliyordu. Rakibinin katı ve disiplinli savunmasını bir türlü açamayan ev sahibinde Stoch takımın en arzulusu olarak göze çarpıyordu. Paşa ise ileride pek çoğalamamış, hızlı oynayarak yakaladıkları müsait pozisyonu Castro harcamıştı. Onun iyi gününde olmaması, Özdeş’in orkestrasını bir manada tatsızlaştırmıştı. Baş kemancının akordu bozuktu, hal böyle olunca deplasman ekibi ofansif olarak tutuktu.

İkinci devreye Sow’un yerine Fernandao ile başlıyordu Advocaat. Üçlü orta saha formülü tutmamıştı, kim bilir ikisini yan yana oynatmak daha iyi bir tercih olabilirdi. Dakikalar ilerliyor, sarı-lacivertli oyuncuların stresi artıyordu. Deplasman takımının savunmadaki disiplini bozulmuyordu.

Ev sahibi istekliydi de üretimi sorunluydu. Nerdeyse pozisyona girmeden karşılaşma bitmiş; puanlar paylaşılmıştı. Kanarya da modaya uymuş kazanamamıştı.

Uzatmalarda yükselen “yönetim istifa” sesleri kulaklarda çınlarken, gözler Krasnodar maçına çevrilmiş durumda. Orada da turun kaybedilmesi halinde çatlak seslerin yükseleceği ortada. Zirve yarışının sürprizi Başakşehir’i bırakalım da asırlık çınarlar Fenerbahçe ile Galatasaray’ın şu halleri üzerine kitap bile yazılabilir ya neyse...