Değerli dostum Ankara Milletvekili Erol Ağagil tatilde okumam için çok ilginç bir kitap hediye etti.

Jared Diamond’un yazdığı “Yükseliş” adlı kitap, krizdeki ulusların düzlüğe çıkışlarındaki dönüm noktalarını anlatıyor.

Diamond; bugünün dünyasında bizzat yaşadığı 5 ülke de dâhil, dünyanın farklı coğrafyasında ve ayrı toplumsal kültürlere sahip 7 ülkenin yaşadığı krizleri ve bu krizlerden çıkış yöntemlerini kaleme almış.

Bireysel krizleri anlatmış ve bu krizlerin tek başına çözülmesinin bazen ulusal krizlerden çok daha zor olduğunu açıklamış.

Karşılaştırmalar sonrasında ulusal kriz çözümünün bireysel krizlere göre toplumsal çözüm alt yapılarının olması nedeniyle daha kolay gibi göründüğü, ancak kullanılan yöntem ve kurumların hantal ve ağır işleyen mekanizmalar olmasından dolayı krizlerin uzunca bir zaman aldığına işaret ediyor...

Hatta ulusal çözüm ve etkilerinin bazen bireysel çözümlerden çok daha uzun zaman aldığını ve de istenilen sonuca ulaşmadığını örneklerle anlatıyor.

***

Diamond diyor ki; “Ulusal krizlerin bireysel krizlerle benzerlik göstermeyen özellikleri açıkça görülür. Çünkü ulusların lideri vardır.

Tarihçiler genellikle ulusların gidişatının değişmesinde liderlerin rolünün ne denli etkili olduğunu araştırırlar!

Bu tartışma sürerken ulusların sahip olduğu ekonomik ve siyasal gücüne bakmazlar! Ulusun yapısı irdelenmediği için krizlerden doğru ve etkili ders çıkarmak çokça mümkün olamaz!”

***

Evet, krizler bazen bireyin, ulusun hatta dünyanın yaşamını değiştirebiliyor.

Örneğin; Almanya’da nasyonal sosyalizmden faşizme dönme yollarını hazırlayan Hitler, 1930’da geçirdiği araba kazasında ölmüş olsaydı 2. Dünya Savaşı olur muydu?

Ya da Mustafa Kemal Atatürk’ün emperyalistleri durdurduğu Çanakkale Savaşı sırasında üniformasının iç cebindeki saati olmasaydı ve şarapnel parçasını o saat engellemeseydi Türkiye Cumhuriyeti kurulabilecek miydi?

Bu durum kader midir? Belki böyle yorumlanabilir!

Ancak yaklaşan krizlerden çıkış anları olduğu bir gerçektir…

Görülmektedir ki, ortaya çıkan krizleri gören ve bu krizlerden kendi ya da ülkesi adına ders çıkaran liderlerin varlığı ulusal gidişatın yönünü belirleyen gücü oluşturuyor!

***

Günümüze dönelim.

AKP iktidarı ve tüm tayfası, medyasıyla, devletin kurumlarıyla koro halinde demokratların ABD Başkan Adayı Joe Biden’ın SEKİZ AY önce söylediği bir sözü ülke krizi haline getirdiler! Tekrar ediyorum 8 ay önceki sözlerini!

Biden ne demiş?

“Seçilirsem Türkiye’de muhalefeti destekleyip darbe ile değil seçimle iktidarı devireceğim” demiş!

Söyleşisinde Türkiye’nin demokrasiden uzaklaştığını da belirten sözler söylemiş.

Evet, Biden’ın haddi ve hakkı olmayan bu sözler doğrudan AKP’yi rencide edebilir!

ABD gibi emperyalist bir ülkenin bu güne kadar Türkiye üzerindeki oyunlarının itirafı olarak da görülebilir!

AKP’nin Türkiye’de insan hakları, özgürlükler ve laik demokrasiyi yok ettiği için Obama’nın beysbol sopası gösteriminin devamı da olabilir!

***

Peki, 8 ay önce söylenen bu söz neden bugün getirilip de ülkede yeni bir kriz yaratılıyor.

ABD Başkan adayı Joe Biden bu söyleşiyi, 16 Aralık 2019’da New York Times’la yapıyor. Söyleşi görüntülü ve yazılı olarak 17 Ocak 2020’de NYT’in internet sitesinde tekrar yayınlanıyor.

O günden sonra ne Türkiye’nin ABD Büyükelçiliği’nden, ne AKP iktidarından ne de muhalefetten kınayan tek bir ses çıkmıyor...

“Bağımsızlık, hadsizlik, sen kimsin be!” sözleri hiç edilmiyor…

Şimdi ne oldu da bu sözler hatırlandı?

Çünkü dolar çılgınca yükseliyor…

***

Peki, Trump’ın Erdoğan’a Suriye konusunda gönderdiği mektup ne oldu?!

Tarihçiler ve diplomatların şaka mı diye sordukları rezil mektup!

Ne yazmıştı Trump; “Eğer bu işi doğru ve insani bir şekilde yaparsanız tarih de sizi iyi yazar. Eğer iyi şeyler olmazsa, sizi sonsuza dek hep bir şeytan olarak görürler. Sert adamı oynama. Aptallık etme! Seni sonra arayacağım” demişti...

O zaman AKP tayfasından çıt çıkmamıştı.

Çünkü aynı Trump; “Erdoğan ailesinin mal varlığının araştırılmasını da istemişti!”

***

Görüldüğü gibi bazen bireysel krizler ulusal krize dönüşüyor.

Yani lideri kriz yaratan şanssız ülkelerde var!