Erdoğan’ın gerilim yaşadığı ülkelerle köprüleri yeniden inşa etmek istediğini hatırlatan Prof. Dr. Rizk, “Bu hamleler, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik krizden çıkış yolları aramak” diyor.

Kriz yeni yol arayışına itiyor

Özde Çelikbilek

Türkiye’nin son dönemde Arap coğrafyasındaki ülkelerle ilişkilerini yeniden tesis etme girişimleri, gündemdeki yerini koruyor. Son dönem dış politikada gerçekleşen hamleler, Türkiye’nin içerisinde bulunduğu ekonomik kriz nedeniyle gerilim yaşadığı ülkelerle ilişkilerini toparlamaya çalıştığını belirten Lübnan Beyrut Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hoda Rizk, Türkiye merkezli şirketlerin işgücü piyasasını Suudi Arabistan ve genel olarak Körfez ülkelerinde korumaya çalıştığına değindi.

Türkiye’nin politikalarını içinde bulunduğu ekonomik krizden bir çıkış, Biden sonrasında bölgede ve dünyada gelişecek yeni konumlanışlarda dışarıda kalmama isteği olarak yorumlayan Rizk “Suudi Arabistan’ın Türkiye’den gelecek olan Türk mallarının ithalatını yasaklaması ve Amerika’nın bölgedeki müttefiklerini yeniden birleştirme amaçlı Biden projesine uygun olma hedefi Türkiye’yi Arap ülkeleri hattındaki bu konumlanmaya ve eskiden var olan ‘normal’ ilişkilerini toparlanmaya doğru itiyor” değerlendirmesini yaptı.


DOĞU AKDENİZ’DE ES GEÇİLEMEYECEK GÜÇ

Türkiye’nin dış politikadaki bu hamleleri arasında en merak edilen süreç şüphesiz Türkiye ile Mısır arasındaki son dönemde giderek artan yumuşama işaretlerinin siyasi ilişkilere nasıl ve ne zaman somut olarak yansıyacağı.

AKP ‘li Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Kahire ile diplomatik ilişki kurulduğu yönündeki açıklamaları ile başlayan süreç, karşılıklı jestlerden daha çok çıkar ilişkisine dayanıyor.

Mısır’ın Doğu Akdeniz’de Türkiye ile sorun yaşadığı Yunanistan’la Deniz Yetki Anlaşması imzalarken Türkiye’nin kıta sahanlığına dokunmaması da Ankara’nın Mısır’a karşı yeni normalleşme adımları atılmasına olanak sağladığını belirten Rizk, “Türkiye, Doğu Akdeniz’deki gaz anlaşmalarının dışında bırakıldıktan sonra bu izolasyondan çıkmak istiyor. Mısır devletinin deniz sınırlarının belirlenmesindeki çıkarlarının Türkiye’nin çıkarlarıyla bağlantılı olduğunu biliyor” ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanlığı ve istihbarat teşkilatındakilerin açıklamalarına bakacak olursak, dolaylı yoldan verilen mesajlar ile Mısır’ın Türkiye ve Yunanistan arasında yeniden denge kurma girişimine işaret ettiğini vurgulayan Rizk, “Mısır ile Türkiye arasında deniz sınırlarının çizilmesi ile ilgili bir anlaşma imzalanması, Doğu Akdeniz’deki dengeyi değiştirecektir. Türkiye’nin aradığı da budur. Mısır’ın Türkiye ile yeni bir sınır belirleme anlaşmasına hazır olması, bölgedeki siyasi ve ekonomik ittifakların yeniden yapılandırılmasından bahsetmek için bir iyi bir neden veriyor” dedi.

kriz-yeni-yol-arayisina-itiyor-855261-1.
Hoda Rizk

Erdoğan’ın, Mısır’da 2013 yılının Temmuz ayında Abdülfettah es-Sisi’nin Muhammed Mursi’yi devirmesine en sert ve en uzun tepki veren liderler arasında yer almıştı. Türkiye ve Mısır’ın, bu süreçte diplomatik ilişkilerini en alt düzeye indirdiklerini hatırlatan Rizk, Erdoğan’ın Müslüman Kardeşler’e yönelik desteğinin iki ülke arasındaki en büyük krizlerden biri olduğunun altını çizdi. Rizk, “Mısır’dan kaçarak Türkiye’ye yerleşen Müslüman Kardeşler bağlantılı kişilerin Kahire yönetimine karşı faaliyetlerine izin verilmesi en büyük krizlerden biri. İstihbarat kurumları arasında en çok konuşulan konuların başında Mısır’ın bu rahatsızlığı” olduğunu belirtti. Rizk, “Erdoğan sadece müttefik olarak değil, aynı zamanda İslam dünyasında ve batıda önemli bir güçlü kart olarak Müslüman Kardeşler’e tam olarak sırtını dönmeyecektir” ifadelerini kullandı.

Geçtiğimiz hafta Mısır’da hükümete yakınlığıyla bilinen el-Vatan gazetesi, Mısır’ın Türkiye’yle görüşmek için yerine getirmesi gereken 10 şartı yazmış, şartlar arasında Türkiye’deki Müslüman Kardeşler’in varlığına dikkat çekilmişti.