NATO’nun 70. kuruluş yıldönümü için Londra’da düzenlenecek zirve öncesinde, ittifakın geleceği bir kez daha tartışmaya açıldı. Eski Genel Sekreter Anders Fogh Rasmussen, ‘ABD, Fransa ve Türkiye’nin bu zirveyi altüst etme ihtimalinin bulunduğunu’ söyledi

Kriz zirvesi

NATO'nun kuruluşunun 70. yılının kutlanacağı Londra Zirvesi pek çok kriz eşliğinde bugün başlayacak. Erdoğan’ın da katılacağı zirvede, Suriye’deki harekât nedeniyle başlayan gerilim ve YPG’nin ‘terör örgütü olarak’ tanınması gündemi de yer alacak. NATO’nun eski genel sekreteri Anders Fogh Rasmussen, Times gazetesine demecinde “Bu çok riskli bir zirve” değerlendirmesini yaptı. NATO’nun 70. kuruluş yıldönümünde örgüt içi bölünmeler nedeniyle istikrarsızlaşma riski bulunduğunu belirten Rasmussen ABD, Fransa ve Türkiye’nin bu zirveyi altüst etme ihtimalinin bulunduğunu söyledi.

Rasmussen ABD Başkanı Donald Trump’ın diğer ülkeleri bütçelerinden savunma harcamalarına NATO şartı olan yüzde 2’den az pay ayırmakla suçlayabileceğini; Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un daha önce kullandığı “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti” gibi ifadelerle yeni tartışmalara yol açabileceğini vurguladı ve ekledi: “Üçüncü tehdit ise, tabii ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO’nun birliğini test etmeyi sürdürmesi.”

İktidardan ‘bağlılık’ yemini

Türkiye'nin Baltık devletleri ve Polonya için hazırlanan Savunma Planı'na onay vermediğinin ortaya çıkması ittifak içinde bir başka gerilim kaynağı oldu.

Ankara, bu kararı, YPG'nin tehdit olarak tanımlandığı Türkiye Savunma Planı belgesinin yayımlanmasına, ABD'nin de aralarında olduğu 8 müttefikin izin vermemesi üzerine aldı. Fakat bu koşullar altında zirve öncesinde iktidardan art arda ‘bağlılık’ mesajları geldi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 4 Aralık'ta gerçekleştirilecek olan NATO zirvesi öncesinde “NATO ideallerine ve devam etmekte olan misyonlarına inanıyoruz” açıklaması yaptı. Milli Savunma Bakanlığı ise, “NATO hala güvenilir, caydırıcı ve sürdürülebilir bir ittifak olma özelliğini korumaktadır” ifadelerini kullandı.

Atina’dan kınama talebi

Türkiye ile Libya'nın BM tarafından tanınan Ulusal Uzlaşı Hükümeti arasında imzalanan deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin mutabakata itiraz eden Yunanistan ise konuyu NATO zirvesinde gündeme getirmeye hazırlanıyor. Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis 3-4 Aralık 2019 tarihleri arasında düzenlenecek NATO zirvesinde Türkiye ve Libya Ulusal Uzlaşı Hükümeti arasında varılan "Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası"dan duyulan rahatsızlığı dile getirerek, NATO'dan bu konuda destek isteyeceklerini açıkladı.

70. yıl buluşmasını önemli kılan bir başka nokta da zirvenin Türkiye, Fransa, İngiltere ve Almanya liderleri arasında dörtlü bir toplantıya ev sahipliği yapacak olması. Türkiye'nin Barış Pınarı Harekâtı'nı başlatmasına tepki gösteren Avrupa'nın önde gelen 3 ülkesi, Londra'da yapılacak toplantıyla Suriye'de bundan sonraki sürecin Türkiye ile daha koordineli yürütülmesi, IŞİD ile mücadelenin aksamaması gibi konu başlıklarını ele almayı amaçlıyor.

Güvenli bölge finansmanı

Türkiye ise bu zirveyi, hem operasyonun meşrulaştırılması hem de güvenli bölge olarak ilan edilen Tel Abyad-Resul Ayn arasındaki bölgeye Suriyeli mültecilerin dönmelerini sağlayacak siyasi ve ekonomik destek bulunması açısından önemli görüyor.

Erdoğan'ın zirvede yapacağı konuşmalarda, NATO'nun Suriye'de daha fazla rol oynaması, Türkiye'nin güvenliğine daha çok destek vermesi gibi unsurları öne çıkaracağı belirtiliyor. Erdoğan, mültecilerin dönüşü için gerekli altyapının finanse edilebilmesi için de uluslararası bir donörler konferansı çağrısında bulunacağını kaydetmişti.

***


‘Beyin ölümü’ tartışması

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, tüm müttefiklere kolektif savunma taahhüt eden NATO’nun 5. maddesinin ittifakın çekirdeğini oluşturduğunu söyledi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 6 Kasım’da The Economist dergisine verdiği röportajda, NATO’yu eleştirerek, birliğin beyin ölümünün gerçekleştiğini söylemişti. NATO Antlaşması’nın bir üyeye yapılan saldırıyı tüm üyelere yapılmış sayan ve ortak savunma öngören 5’inci maddesine olan inancının sürüp sürmediği sorusuna da, “Bilmiyorum” yanıtını vermişti.

cukurda-defineci-avi-540867-1.