Kübalı vekil Torres’e Küba’da devletin özgürlükleri kısıtladığı yönündeki eleştirileri sorduğumuzda oldukça açık biçimde özetledi durumu: Elbette belirli sorunlar vardır bunu inkâr etmiyoruz ama Küba halkı dünyanın en özgür halklarından. Kapitalizmin en ileri düzeyindeki ülkelerden çok daha ilerde bir demokrasi anlayışımız var

Küba Devrimi’nin temelinde kararlılık ve birlik var…

Can Uğur

José Martí Küba Dostluk Derneği, 25 Kasım - 1 Aralık tarihlerinde “Büyük İnsalık 60 Yaşında: Kübalılar Devrimi Anlatıyor” başlığıyla İstanbul, İzmir ve Ankara’da Küba Haftası düzenledi. Bu kapsamda Küba tarihinden güncel duruma kadar birçok sorunun yanıtını en yetkili isimlerden öğrenme fırsatına sahip olduk. Küba milletvekili Liliam Mendoza Estrada ve Mundo Latino müdürü Marta Carvajal Torres ile İstanbul Kadıköy’de Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde buluştuk. Hem Estrada hem de Torres Küba’da devrimin neden başarılı olduğunu benzer ifadelerle özetledi: Birlik ve devrime duyulan inanç.

Bir ülkenin iktidarında olan bir partinin vekiline ulaşmanın bizim ülkemizde bu denli kolay olmadığını söylediğimde Kübalı vekil Estrada şu yanıtı verdi: Bizim vekilliğimiz temsilden ileri geliyor. Ben bulunduğum bölgenin bir temsilcisiyim. Bunun ötesinde ulaşılmaz olma gibi bir lüksümüz yok. Aksine bizim ülkemizde kolay ulaşılabilen toplumu iyi temsil edebilen biri olması gerekiyor milletvekili.

Estrada’nın ardından Küba Komünist Partisi’nin görsel yayınlar merkezi Mundo Latino’nun direktörü Carvajal’e Küba’da günlük yaşamın nasıl olduğunu sorduk. Sıkça dile getirilen hayatın çok zor olduğu ve yoksulluğun çok yüksek düzeyde seyrettiği iddialarını hatırlattığımız Carvajal şunları söyledi: Şunu başta söylemek isterim ki her şey güllük gülistanlık değil. Elbette ciddi sorunlar yaşıyoruz. Yanı başımızdaki ABD’nin devrimin başından itibaren süren ambargosu var onun akabinde ABD uydusu devletlerin uyguladıkları ambargolar. Bunlar kolay altından kalkılır şeyler değil. Ve günlük yaşantımız da bundan muaf değil. Ancak burada kritik mesele şu: Halk devrime inanıyor. Halk devrimin süreceğine inanıyor. Bu basit bir inanç değil. Gücünü tarihten ve bilimden alan bir inanç. O yüzden günlük yaşamdaki zorluklar Küba halkının mücadele gücünü arttırıyor. Nedeni de çok basit. Bu zorlukların kaynağında kapitalizmin olduğunun biliyorlar.
Estrada’ya bir de Küba’daki kısıtlı internet olanaklarını sorduğumuzda ise şunları söyledi: İnternetin kısıtlı olduğu bir gerçek. Bunun da arkasında kimlerin olduğu biliniyor. Ancak biz bu kısıtlı olanaklarla neler yapabileceğimizi sürekli tartışıyoruz. Önümüzdeki süreçte buna dair de adımlarımız olacak.

Kübalı vekil Torres’e Küba’da devletin özgürlükleri kısıtladığı yönündeki eleştirileri sorduğumuzda ise oldukça açık biçimde özetledi durumu: Şimdi bu yıllardır söylenen bir şey. Elbette belirli sorunlar vardır bunu inkâr etmiyoruz ama Küba halkı Dünya’nın en özgür halklarından. Kapitalizmin en ileri düzeyindeki ülkelerden çok daha ilerde bir demokrasi anlayışımız var. Göstermelik değil halkın hayatına değen bir demokrasi. Kendimden örnek vereyim. Ben bulunduğum şehrin temsilcisi olarak vekillik yapıyorum. Ve Bulunduğum şehrin insanları tarafından seçildim. Yaşlı genç kadın erkek toplumun tüm kesimlerinden insanlar devlet yönetiminde söz sahibi. Devlet sürekli birçok alanda halka danışıyor.

Fikirlerini alıyor. Bugün ileri dediğimiz kapitalist ülkelerin hangisinde bu kadar geniş ölçülerde demokratik kültür hakim.

Burada farklı görüşler dikkate alınıyor ve bu Küba yönetiminin çizgisini belirliyor. Sorunlar yok mu var ama amacımız da bunu aşmak. Ancak anti-komünist tezler özgürlüklerin gelişimini değil Küba’nın kapitalizme teslim olmasını esas alıyor.
Küba Devrimi’nin üzerinden 60 yıla yakın bir zaman geçerken bugünün gençlerinin devrime nasıl baktığı da en merak ettiğimiz konulardan bir tanesiydi. Bunu Torres’e sorduğumda şöyle yanıtladı: Gençlerin konumu oldukça kritik. Devrimin geleceği elbette gençler. Küba’da gençler için fonlar var. Eğitim ve sağlığın ücretsiz olması da bunun yanında gençleri devrime bağlayan bir olgu. Onların daha politize olduğu bir Küba herkes açısından olumlu. Bunun yanında düzenli aralıklarla belirli kurullar üzerinden gençlerin fikirleri alınıyor. Ne düşündükleri ne istedikleri soruluyor. Bunlar tabi onları yönetime daha entegre hale getiriyor. Küba’daki gençler tarihlerini iyi biliyor. Devrimin anlamını ve kazanımını iyi biliyor. Bunu da eklemek isterim tabi.

Son olarak Latin Amerika’daki pembe devrimlerden popülist sağa kayışı sorduğumuzda iki isim de kıta açısından ilerin yolunda gitmediğinin altını çiziyor. Estrada’ya göre sağcılar kazanırken kaybeden halkların dayanışması ve eşitlik özgürlük idealleri oluyor

Carvajal ise kıtadaki dayanışma pratiklerinin önemine işaret ederek şöyle konuştu: Brezilya kritik bir örnek. Brezilya’da hayatlarında ilk defa doktor gören çocuklar vardı. Kübalı doktorlar onları tedavi ediyordu. Son seçimden sonra Kübalı doktorların orada kalma şartları ortadan kalktı. Bu örnek bile tabloyu özetlemek için yeterli.