Kurdaki hareketlilik, küçük yayıncıyı derinden etkiliyor. Kitapların maliyeti oldukça yükselirken yayınevleri yöneticilerine göre sektörde tekelleşme artacak.

Küçük yayıncı çıkmaza girdi

Nisa KÜÇÜK

Kâğıt üretim fabrikalarının kapatılması ile dışa bağımlı hale gelen yayıncılık sektöründe büyük kriz yaşanıyor. Bunun önemli nedenlerinden biri, her geçen gün artan döviz kuru. Ancak tek sorun bu değil. Kâğıt gibi matbaa materyallerinin de ithal edildiği ülkede, maliyetler her geçen gün daha da artıyor ve fiyatlandırma zorluğu yaşanıyor. Bununla birlikte piyasada bazı kâğıtların bulunamıyor ve yaşanan nakit ödeme zorluğu sektörü olumsuz etkiliyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Nisan 2021 verilerine göre, yüzde 45 zamlanan kâğıt ve kâğıt ürünleri yıllık bazda en çok zamlanan üç üründen biri olması tabloyu özetler nitelikte.

Artan maliyetler karşısında küçük yayınevleri, raflarından kitap eksiltmek zorunda kaldı. Sol Kültür Yayınları’nın Yayın ve Dağıtım Sorumlusu Kemal Şanlıer, Heretik Yayıncılık Genel Yayın Yönetmeni Levent Ünsaldı ile Yayıncılar Kooperatifi Başkanı ve Tekin Yayınevi Genel Yayın Yönetmeni Elif Akkaya, yayıncıların yaşadığı sorunları BirGün’e anlattı.

'İKTİDAR KÜLTÜREL ÇÖLLEŞMEDEN MEMNUN'

Kitap basım ve dağıtım alanındaki krizin döviz artışından çok önce başladığını söyleyen Kemal Şanlıer, “İktidarın özelleştirme politikaları, tamamen dövize bağlı üretim, kültür-sanata olan düşmanca tutum yayınevlerini ve okurları daha büyük bir krizin içine doğru sürüklüyor” dedi. Maliyetlerin çok arttığını vurgulayan Şanlıer, şunları kaydetti:

“SEKA’nın özelleştirilmesi, kâğıt konusunda tamamen dışa bağımlı hale gelmemizle başlayan süreç, özellikle küçük yayınevleri ve matbaaların kapanmasına ve bu alanda bir tekelleşmeye yol açtı. Dövizde yaşanan artışla beraber tamamen ithal olan kâğıt ve yine dövize bağlı olan diğer giderlerin yüksek maliyetleri biz ve birçok yayınevini basımlarını durdurmaya, yabancı telif eserlerden kaçınmaya ve yayın çeşitliliğini azaltmaya mecbur bıraktı. Geçtiğimiz yıl 15 TL’ye mal olan bir kitabın yalnızca matbaa giderleri yüzde 100’ün üzerinde artmış durumda. Bu da hem okuru hem de yayınevlerini çok zor durumda bırakıyor. Sol Kültür Yayınları olarak iktidarın uzun süredir devam eden kültürel çölleşmeden memnun olduğunu ve bunun bilinçli bir politika olarak yürütüldüğünü düşünüyoruz. Pandemi sürecinde ve yaşadığımız ekonomik krizde iktidar kültür ve sanat alanındaki sorunları tamamen görmezden gelmiş, sorunların çözümü adına en ufak bir adım atmamıştır.”

'RAFLARDAN 15 KİTAP AZALDI'

Küçük yayıncıların çok fazla sorunu olduğunu dile getiren Levent Ünsaldı, “Döviz kuru arttıkça maliyetler de artıyor” dedi ve ekledi: “2017 yılından itibaren en az 10-15 kitabımızın yeni baskısını yapamadık, rafımızdan 10-15 kitap azaldı. Fiyatlandırmalar her gün değişiyor. Öngörü yapma ihtimaliniz yok. Önceden taksitlendirme yapıyorlardı, şimdi ise ödemeler tamamen nakite döndü. Bu da bir anda toplu bir ödeme yapmanız anlamına geliyor. Maliyetlerin yükselmesi, öngörüsüzlük, fiyatlandırma zorluğu ve nakit ödeme sorunu var.”

'KRİZ SERMAYEDARLAR İÇİN BİR FIRSAT'

Kitap kapağı için piyasada kâğıt bulmakta da zorlandıklarını kaydeden Ünsaldı, şöyle devam etti: “Yayıncılık sektörü homojen yekpare bir alan değil, içinde küçük yayıncılar da büyük yayıncılar da var. Bu kriz döneminde de büyük yayıncılar kâğıt stoklamışlar ise kriz onları etkilemiyor ki bu yaptıkları bir şey. Aslında bu kriz de büyük yayıncılar için bir fırsat. Kriz dönemlerinde küçük yayıncılar iflas eder, büyük yayıncılar daha çok büyür ve tekelleşme artar. Bu kapitalizmin bir kuralıdır. Bu nedenle her kriz sermayedarlar için bir fırsattır. Ancak büyük grupların güçlenmesi de piyasadaki çeşitliliği azaltır. Çünkü sermaye sadece çoğunluğun talebini dikkate alarak üretim yapar.”

'KİTAP DEVLETİN UMURUNDA DEĞİL'

“İktidardan KDV’nin indirilmesi, yerli kâğıt üretimine geçilmesi isteniyor. Gerçekçi olmak lazım, kitap devletin umurunda değil ancak muhalif belediyeler küçük yayıncılara destek sağlayabilir. Belediyeler kendi kütüphanelerine ya da üniversite kütüphanelerine küçük yayınevlerinden 100 tane kitap alsa bu küçük yayınevlerini olumlu anlamda etkiler. Kültür ve Turizm Bakanlığı halk kütüphanesine her yıl iki kere alım yapıyor ancak bu alımların hangi yayınevlerinden olduğu bilinmiyor. Hangi kritere göre, hangi yayınevinden, kaç tane alım oluyor bilmiyoruz ama bu işlerde siyasetin döndüğü ortada. Ayrıca kooperatifler bazı mekanizmalar oluşturabilir. Örneğin, yardımlaşma sandığı gibi bir şey kurulabilir ya da kooperatifin bütçesinden bir miktar parayla kâğıt alınıp kriz dönemlerinde yayınevlerine bölüştürülebilir.”

'İKİ AYDIR KİTAP BASAMAZ HALDEYİZ'

Yayıncılar Kooperatifi Başkanı ve Tekin Yayınevi Genel Yayın Yönetmeni Elif Akkaya ise küçük ölçekli yayınevlerinin çeşitliliği sağladığını dile getirerek, “Döviz kuru yıllar içinde bu kadar artmışken bu maliyetlerle kitap yapıp satmak küçük ölçekli yayıncılar için imkânsız bir şey. Krizde birçok küçük ölçekli yayınevi yayımı durdurdu” dedi.

Tekin Yayınevi’nin iki aydır kitap basmadığını söyleyen Akkaya şunları kaydetti: “Yayın programında olan 40’a yakın yeni kitap beklemede. Basamıyoruz, erteledik. Geçtiğimiz günlerde bir kitap için kâğıt ve matbaa maliyeti aldık, dağıtım maliyetini de eklediğimizde kitap en az 50 TL oluyor. Tüketen de bu satış fiyatlarıyla kitap alamıyor. Türkiye’de satın alma gücü de zor durumda. Hem üretici anlamında büyük bir enflasyon var hem de tüketici anlamında büyük bir enflasyon var. Satışlar düşmüş durumda."