Küçükarmutlu - Boğaza karşı, yok edilmek istenen
Kimileri için ‘korkulacak mahalle’, kimileri için ise yaşanacak bir alan. Orası aynı zamanda, Etiler ile Küçükarmutlu’yu forumda biraraya getiren, 21 yaşında çeteler tarafından öldürülen Hasan Ferit Gedik’in de mahallesiydi

GÜLŞEN İŞERİ - gulseniseri@gmail.com - Şehrin Kırık Aynasından
Küçük Armutlu, Gazi Mahallesi, Sarı Gazi, Okmeydanı, Gülsuyu… Ya da diğerleri. İstanbul'un 'öteki' gözüyle bakılan 'kıyı'da kalmış mahalleleri! Her birinin yaşadığı süreç farklı olsa da, adeta ortaklaşa oynanan bir rolü üstlenen bölgeler oldular zaman içinde.
Ekranlarda çoğunlukla 'devlete karşı isyancı, şiddet uygulayan insanlar' olarak yansıdılar. Bu yansımanın bedelini ise o mahallelerde yaşayanlar hep birlikte ödüyor… En ağır bedel potansiyel suçlu gözüyle bakılıp 'terörist' damgasını kolayca yemek oluyor.
Kimileri için ‘korkulacak’ yer, kimileri için ise yaşanacak alan… Ne garip bir çelişki değil mi?
TEK DERT BARINMAK
Her şeyden öte boğazın sırtlarında bir gecekondu mahallesi Küçükarmutlu…‘Boğaza ekmek banıp yiyenlerin hikâyesi’ tam da buradan geliyor. Armutlu 1989 yılında gecekondulaşmaya başladığında olaylar da patlak vermişti. Köylerini terk etmek zorunda kalanların mekânıydı burası. Barınacak yerleri olsun istiyorlardı. En yoğun sürecini bu yıllarda yaşayan Armutlu, onlarca kez yıkımla karşılaştı. Ev yapanların başka gidecek yeri olmadığından tekrar tekrar yaptılar. Direnmeyi ve mücadele etmeyi öğrenmişlerdi burada yaşayanlar, en çok da güçlü olmayı…
En büyük yıkımı 1992 yılında yaşayan Armutlu ilk kaybını vermişti: Hüsnü İşeri polis kurşunuyla vurulmuştu. Bütün gözlerin Armutlu’ya çevrildiği yıllardı… Devlet erkânının da tabii.
YAŞANAN AĞIR SÜREÇLER
Ardından Armutlu, polis panzerinin 7 yaşındaki Sevcan Yavuz’u ezmesinin ardından bambaşka bir sürecin habercisi oldu. Armutlu’da doğmak artık bambaşkaydı. Armutlu’da doğmak, Sevcan, Umut ve Eylem’di. Armutlu’da doğmak çocuk olmadan büyümekti. 2000’li yıllar ise ölüm orucu süreciydi… 7 yıl süren bu süreçte 122 kişi yaşama veda etmişti.
Bu ağır süreçleri atlatan Armutlu için elbette projeler hazırdı; önce Tekno-Kent projesi, ardından Kentsel Dönüşüm… Örgütlü mahallelerle devletin mücadelesi çetrefilleşince araya girenler elbette çete ve uyuşturucu mafyası oldu… Yıkımla başlayan ölümler çetelerin mahalleye girmesiyle devam etti…
ARMUTLU'DA DOĞDU, ADI ONDAN FERİT
Hasan Ferit Gedik Armutlu’da doğmuştu. Henüz 21 yaşında çetelere karşı mücadele sırasında Gülsuyu’nda vuruldu. Bu tarz mahallelere çete ve uyuşturucu girmesin diye direnirken!
Ferit, Gezi Direnişi’nde yıllardır olamayan bir durumu hayata geçirmişti: Armutlu ve Etiler arasında bir köprü kurmuştu; Etiler Forumu’na giderek bir bir anlatıyordu Armutlu’yu, “bizden korkmanıza gerek” diyordu… Bir gün Etiler’i Armutlu’ya getirdi… Cemevi bahçesinde yapılan toplantıda Etiler’den gelenler “Biz sizi tanıyamamışız, artık mücadeleniz mücadelemizdir” demişti…
ETİLER ARMUTLU YAN YANA
‘Baldırı Çıplaklar’ olarak gördükleri Armutlu halkını tanımak istiyorlardı… 29 Eylül’de Hasan Ferit vurulduğunda Armutlu ve diğer mahalleleri çok daha iyi tanımışlardı; Ferit’in cenazesini bir an bile yalnız bırakmadan sabaha kadar beklemişlerdi.
Tam da bir birini anlayan iki farklı sınıf aynı acıda ortaklaşmayı başarmıştı ancak yan yana gelmeyi tehlike olarak gören devlet politik unsurlu mahalleleri uyuşturucuyla tanıştırdı!
DEVLETİN 'DERİN GÜCÜ' İŞ BAŞINDA
O yüzden de artık bu mahallelerin çok daha büyük savaşı vardı! Evini kaybetmek bir yana geçmişini kaybetmek anlamına geliyordu; oturduğu sokağını, bazen karşısında lanet okuduğu denizi… Hafızasını kaybetmek istemiyor bu semtler. Devletin, uyuşturucu ve çetelerle tanışan bu mahallelere hiçbir müdahalesi olmaması bundan. Böl, parçala ve yok et! Buldozerin önüne oturanların karşısında şimdi ‘derin devlet’in güçleri var...