Gazeteci Tolga Şardan, İBB'ye yönelik 'terör' incelemesinde 'kamuoyuna henüz yansımamış' bir gelişmenin yaşandığını ifade etti. İBB'yi teftiş eden heyetin başkanının görevden ayrıldığını aktaran Şardan, "Bakanlık kulislerinde; söz konusu başmüfettişin, sürecin kamu görevi safhasından çıkılarak siyasi sonuç yaratılmasına çalışıldığını görmekten 'rahatsız olup' görevden ayrıldığı bilgisi mevcut" ifadelerini kullandı.

Kulis: İBB'yi teftiş eden heyetin başkanı 'rahatsız olup' görevden ayrıldı

İçişleri Bakanlığı'nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve şirketlerine yönelik yürüttüğü 'terör' incelemesine ilişkin yeni bir iddia gündeme geldi.

Gazeteci Tolga Şardan, T24'teki yazısında, "Soylu'nun onayı doğrultusunda teftiş heyetinin lideri olarak görevlendirilen Mülkiye başmüfettişi, görevden affını istedi" dedi.

Bakanlık kulislerinde konuşulanları aktaran Şardan, "Bakanlık kulislerinde; söz konusu başmüfettişin, sürecin kamu görevi safhasından çıkılarak siyasi sonuç yaratılmasına çalışıldığını görmekten 'rahatsız olup' görevden ayrıldığı bilgisi mevcut" ifadelerini kullandı.

Tolga Şardan, yazısında şu ifadelere yer verdi:

"Siyasi ve adli süreç devam ederken, İBB soruşturması çerçevesinde İçişleri Bakanlığı bünyesinde bürokratik anlamda kamuoyuna henüz yansımamış bir gelişmenin yaşandığını belirteyim.

İBB'deki iddiaların gündeme gelmesiyle Bakanlık, Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı bünyesinden başmüfettişlerin yanı sıra maliye, ticaret müfettişleri ve MASAK uzmanlarından oluşan teftiş heyetini İstanbul'a görevlendirdi.

Geçen yıl bu tarihlerde Bakan Süleyman Soylu'nun onayıyla çalışmaya başlayan müfettişler, belediye yönetiminden gelen belgeleri ve bilgileri değerlendirmeye aldı.

Günler günleri kovalarken yaz aylarında ilginç gelişme yaşandı. Soylu'nun onayı doğrultusunda teftiş heyetinin lideri olarak görevlendirilen Mülkiye başmüfettişi, görevden affını istedi.

Sağlık sorunlarını gerekçe göstererek görevden ayrılan başmüfettişin yardımcılığını yürüten isim Arif Yıldırım ise heyet başkanı olarak görev aldı.

Yıldırım'ın ismi üzerindeki tartışmalar malum. Kendisi daha önce AKP'den milletvekili aday adayı olmuştu. Daha önce de İmamoğlu'nun önceki görev yeri Beylikdüzü Belediyesi'ni teftiş eden Yıldırım, heyet lideri olarak soruşturmayı yönetti.

Görevden ayrılan başmüfettişin adını polemik yaratılmaması amacıyla vermiyorum. Ayrıca, bizzat bildiğim bürokrattır. Yirmi yılı aşkın süredir Mülkiye Teftiş Kurulu'nda görevlidir. Sonradan heyet başkanı olan Yıldırım'dan en az on yıl da kıdemlidir. Kendisinden kıdemsiz başmüfettişlerin vali olmasına rağmen vali olmak için idarenin suyundan yürümeyen bir devlet görevlisidir.

Bu cümleleri söz konusu başmüfettişi övmek için – kaldı ki işini iyi yapan bir kamu görevlisidir - yazmadım. Tam tersine böylesi görev anlayışı olan bir başmüfettişin görevden ayrılması sürecine dikkat çektim.

Bakanlık kulislerinde; söz konusu başmüfettişin, sürecin kamu görevi safhasından çıkılarak siyasi sonuç yaratılmasına çalışıldığını görmekten "rahatsız olup" görevden ayrıldığı bilgisi mevcut.

Ayrıca, müfettiş raporu henüz tam olarak kamuoyuna yansımadı. Bakanlığın geçen hafta sonu yaptığı açıklamada yer verdiği bilgilerin raporun içinden olduğunu söylemek yanlış olmaz."