Google Play Store
App Store

Hatay’da 17 yaşındaki Suriyeli Faris, bıçaklı kavgada öldürülmesi ve ardından başta sosyal medya olmak üzere basında çıkanlar göçmenlere karşı kullanılan nefret dilinin yeniden tartışılmasına neden oldu.

Kullanılan ırkçı dil düşmanlaştırıyor
Faris Muhammed Al-Ali’nin cenazesi Suriye’nin İdlib kentinde toprağa verildi.

Sibel BAHÇETEPE

Hatay’ın Narlıca ilçesinde tıp fakültesini kazanan 17 yaşındaki Suriyeli Faris Muhammed Al-Ali’nin cumartesi günü bıçaklanarak öldürülmesinin ardından, mültecilere yönelik yaşanan olaylar yeniden gündeme geldi. İktidarın, siyasilerin ve yandaş medyanın kullandığı “ırkçı ve nefret” dilinin bu tür olayların yaşanmasında etkili olduğunu belirten mülteci ve göçmen konusunda çalışan dernek yetkilileri “Şoven söylemlerle toplumsal, politik, insani gerilimler mülteci/sığınmacılara karşı yönelen nefrete, şiddet eylemlerine dönüşüyor. Unutulmasın ki hiç kimse evinden uzak olmak istemez. Mültecilik bir tercih değil, sonuç” dediler.

Göç İdaresi Başkanlığı verilerine göre, Türkiye’de kayıt altına alınmış geçici koruma statüsündeki Suriyeli sayısının toplam 3 milyon 652 bin 813. Mayıs 2022 Göç İdaresi Uyum ve İletişim Genel Müdürlüğü açıklamasına göre de Suriyelilerle birlikte ülkede 5 milyon 506 bin 304 yabancı uyruklu kişi bulunuyor. Eşik Haklar İçin İzleme Derneği (ESHİD) verileri de, geçen yıl başta Kürtler ve Suriyeliler olmak üzere farklı etnik köken ve inanca sahip gruplara yönelik ırkçı söylemler, uygulamalar ve saldırılarda belirgin artış olduğunu, en az 29 saldırının gerçekleştiği ve bu olaylarda 9 kişinin yaşamını yitirdiği kaydedildi. Son olarak Hatay’da 17 yaşındaki Faris Muhammed Al-Ali’nin öldürülmesinin de benzer bir durumdan kaynaklanıp kaynaklanmadığı tartışılırken, sosyal medyada çok sayıda kullanıcı bu ölümde de “nefret ve ırkçı söylemlerin” etkili olduğu görüşünü savundu.

BİRDEN ÇOK FAİL VAR

BirGün’e konuşan Göçmen Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hatice Ödemiş, mülteci meselesinin iç ve dış siyasette malzeme yapıldığını ve nefretin körüklendikçe durumun boyutunun da değiştiğini söyledi. Ödemiş “Dış politikada yürütülen yayılmacı siyaset, hem öncesinde, hem süreç içinde hiçbir altyapı hazırlanmadan uygulanan açık kapı politikası; iç politikaya uzun yıllardır damgasını vuran kutuplaştırma siyasetiyle birleşince bugün yaşadığımız tablonun karşımıza çıkması sürpriz değil. Mülteci meselesi iç ve dış siyasette malzeme yapılıyor” dedi. Tutarlı ve derinlikli bir göç politikasının olmadığını kaydeden Ödemiş, özetle şunları söyledi: “Sorumsuz şoven günü kurtarma kaygısında olan siyasi anlayışlar da kimi zaman hiçbir şey demeyerek, kimi zaman da şoven açıklamalarla bu sokağa da taşan şiddet sarmalını besliyor. Tek politik programı mültecileri ülkesine göndermek olan bir siyasi parti ve her ağzını açtığında nefret ırkçılık saçan lideri kadar meselesinin esasıyla ilgilenmeyip ‘biz de göndereceğiz onları’ yarışına giren siyasi liderler de bu sokağa taşan, şiddet eylemlerine dönüşen göçmen karşıtlığından, ırkçılıktan sorumlu. Savaşta babasını, Hatay’da hayatını kaybeden Faris Muhammed’in kalbine bıçağın saplanmasında birden çok fail var. Savaş çıkartanlar da, savaşlara sesini çıkarmayanlar da, yabancı ilan ederek kitleleri birbirine düşüren, düşmanlaştıranların da elinde kan var. Daha önce faillerin korunduğu, üstünün örtüldüğü birçok olay yaşandı. Birçok alanda olduğu gibi bu konudaki ‘cezasızlık’ politikası da bu tür ırkçı saldırıları-cinayetleri besliyor. Seçim sürecinde muhtemeldir ki siyasiler tarafından geri gönderme söylemleri artacak, mülteci düşmanlığı daha da körüklenecek, bu yolla oy oranları artırılmaya çalışılacak… Eşit ve birlikte yaşam olanaklarını savunmak, demokrasi ve insan haklarının geliştirilmesi için mücadele etmek, ırkçılığa ayrımcılığa karşı durmak gerekiyor. Medya da sorumsuzca körüklüyor. Basit adli vakaları dahi ırkçılığı ayrımcılığı körükleyen bir dille servis ediyor.”

Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneği Başkanı Muhammed Salih Ali ise Hatay’daki olayın detaylarını çok bilmediğini ancak ırkçı saldırıların artmasından endişe ettiklerini söyledi. Ali, özellikle son iki yıldır mültecilere yönelik nefret ve ayrımcılık söylemlerinin çok yaygınlaştığına dikkat çekerek “Son dönemde politikacılar bu dili daha fazla kullandığı için saldırılar daha da arttı. Bu olaylar hafife alınıyor ama böyle değil. Siyasilere çağrımız var, ayrımcılık her zaman negatif sonuç verecektir. Yine söylüyoruz, mültecilik tercih değildir. Herkes kendi ülkesine güven olunca dönecektir” dedi.

OLAYIN ARDINDAN İKİ KİŞİ TUTUKLANDI

Hatay’ın Antakya ilçesi Narlıca Mahallesi’nde 3 Eylül’de meydana gelen olayda, Suriye uyruklu Faris Muhammed Al-Ali ile daha önce tartışma yaşadığı grup arasında kavga çıktı. Kavgada bıçakla yaralanan genç hayatını kaybetti. Olayın ardından gözaltına alınan 2 kişi tutuklandı. Al –Ali, Hatay’da dün düzenlenen törenin ardından Suriye’nin İdlib kentinde götürülerek toprağa verildi. Babası Suriye’deki iç savaşta ölen Al-Ali’nin, İHH İnsani Yardım Vakfının Reyhanlı Eğitim Kampüsü’nde kaldığı öğrenildi. Al-Ali’nin okul masraflarını karşılamak için Narlıca’da bir saçma fabrikasında çalıştığı, bir hafta önce fabrikada üretimle ilgili yaşanan tartışma sırasında olaya müdahale eden ustabaşı kadını yanlışlıkla ittiği ve ardından özür dilediği belirtildi. Al-Ali’nin eğitim gördüğü kampüsteki yakınlarının anlatımına göre, olay günü Faris’in işten çıktıktan sonra önünün 5 kişi tarafından kesildiği ve aralarında ustabaşının oğullarının da olduğu iddia edilen grubun Faris ile tartıştığı ve olayın yaşandığı öne sürüldü. Olayda tutuklananlardan birinin ustabaşı kadının 16 yaşındaki oğlunun da olduğu iddia edildi.

IRKÇI SALDIRILARDAN BAZILARI

•17.01.2021 - İzmir Bayraklı’da Suriyeli bir aile “gürültü” iddiasıyla darp edildi. Olaya karışan yaklaşık 20 kişi ile ilgili soruşturma açılmadı.

•21.03.2021 - Antalya’da atık kağıt toplayan, motosikletli Suriyeli mülteciye çarpan kamyonetteki üç kişi, ardından mülteciyi taş ve sopa ile darp etti, motosikletinin üzerinden kamyonetle geçip, motosikleti yaktı. Saldırganlardan ikisi savcılıkça, biri ise mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

•11.08.2021 - Ankara Altındağ’da iki grup arasında çıkan kavga sonrasında iki kişi bıçaklandı ve bir kişi hayatını kaybetti. İki gencin Suriyeli mülteciler tarafından bıçaklandığı haberinin yayılmasıyla, mahallede “Suriyelileri burada istemiyoruz” diyerek Suriyelilere ait dükkanlar ve evler taşlandı.

•02.08.2021 - Antalya’nın Elmalı ilçesine mevsimlik tarım işçisi olarak giden Kürtler, 300 kişilik ırkçı grubunun saldırı ve tehditlerinden dolayı köyü terk etmek zorunda kaldı.

•17.07.2021 - HDP İzmir il binasına yapılan silahlı saldırı sonucunda, Deniz Poyraz öldürüldü.