Kültür Sanat Sen, bir açıklama yayınlayarak, Diyarbakır Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı’nın Ayasofya ve 15 Temmuz paylaşımlarına tepki gösterdi.

Kültür Sanat Sen’den Ayasofya ve 15 Temmuz paylaşımlarına tepki

Kültür Sanat Sen, bir basın açıklaması yayınlayarak, Diyarbakır Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı’nın sosyal medya hesabından yapılan Ayasofya ve 15 Temmuz konulu paylaşımlara tepki gösterdi.

Ayasofya’nın ibadete açılmasına ilişkin karar sonrasında yapılan paylaşımın şekline ilişkin tepki gösterilen açıklamada, “Korumak ve onarmakla sorumlu olan bir kurumun Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi ile ilgili kararnameyi “Elhamdülillah” şeklinde paylaşması içler acısı bir durumdur ve kurumun varoluş felsefesine de aykırıdır” denildi.

kultur-sanat-sen-den-ayasofya-ve-15-temmuz-paylasimlarina-tepki-757373-1.

15 TEMMUZ PAYLAŞIMI

Açıklamada ayrıca 15 Temmuz’un 4. yıldönümü nedeniyle yapılan paylaşımın toplumu ayrıştırıcı, bölücü bir tavır olarak görüldüğü kaydedilerek, “Bu paylaşım halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmektir ve TCK uyarınca da suçtur. Bu durumu soruşturmak üzere yetkilileri göreve çağırıyoruz” denildi.

kultur-sanat-sen-den-ayasofya-ve-15-temmuz-paylasimlarina-tepki-757376-1.

Kültür Sanat Sen tarafından yapılan açıklamanın tamamı şu şekilde:

"Tarihi yarımadada yer alan korunması gerekli kültür varlıklarının en önemli mimari başyapıtlarından biri olan ve dünya miras listesinde bulunan Ayasofya Müzesi mimari önemi yanında ayrıca bünyesinde taşınabilir birçok eseri de (ikonlar, levhalar vb.) barındırmakta ve korumaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ayasofya Müzesi uzmanları bünyesinde bulundurduğu eserlerin ve yapının korunması ile ilgili Bilim heyeti ve Bakanlığın ilgili uzmanları ile birlikte yıllardır bilimsel çalışmaları sürdürmektedir. Disiplinler arası sürdürülen çalışmalar neticesinde konservasyon ve restorasyon çalışmaları Ayasofya müzesini özgünlüğünün korunmasında büyük önem taşımaktadır.

Ayasofya Müzesi, müze niteliğinden çıkarılarak Diyanet İşleri Başkanlığına devredilmesinin ardından tartışmaların sürüp gittiği şu günlerde siyaseten değil bilimsel bakması gereken bir kurum olan Diyarbakır Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı’nın sosyal medya hesabından biri Ayasofya ikincisi 15 Temmuz konulu aşağıdaki paylaşımlar yapıldı.

Korumak ve onarmakla sorumlu olan bir kurumun Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi ile ilgili kararnameyi “Elhamdülillah” şeklinde paylaşması içler acısı bir durumdur ve kurumun varoluş felsefesine de aykırıdır.

Cami olarak kullanımı için yapılacak çalışmalardaki zeminin halı ile döşenmesi, kontrolsüz insan girişi, resimlerin perde ya da benzeri kapanma yöntemleri ile yapılacak müdahaleler yapıda olumsuz şartları da beraberinde getireceği; tarihi yapılarda bağıl nem sıcaklık değişimi ve ısı transferleri yapının özellikle organik materyallerinde olumsuz sonuçlar doğuracağı

Diyanet Başkanlığı bünyesindeki uzmanların teknik ve bu konudaki bilimsel yetersizlikleri ile koruma çalışmaları bu süreçten sonra sürdüremeyeceği bölge laboratuvarınca da bilindiği pekala bir gerçektir.

Ayasofya’nın ibadete açılmasını neredeyse İslam alemi için yeni bir başlangıç olarak lanse eden siyasal iktidarın bu icraatının asıl nedeni kaybetmek üzere olduğu bir seçime doğru sürükleniyor oluşudur.

Metropoll Araştırma’nın Kurucusu Özer Sencar’ın, “Türkiye’nin Nabzı-Haziran 2020” raporunda; “Ayasofya’nın ibadete açılması konusunun bugünlerde gündeme getirilmesinin amacı sizce nedir” sorusuna katılımcıların yüzde 43.8’i “Ekonomik krizin konuşulmaması için gündem değiştirmek”

Yüzde 29.5’i “Müze haline dönüştürülen caminin tekrar cami haline dönüştürülmesi” derken, yüzde 11.7’si “İktidarın erken seçim öncesi kullanmak istediği ve etkili olacağını düşündüğü bir argüman üretmek” şeklinde cevaplamış.

Bu araştırma sonuçlarından çıkan bir sonuç var oda Ayasofya’nın ibadete açılması meselesi için Cumhurbaşkanının, “Milletin 86 yıllık özlemine dönüştü?” söylemi Türkiye halklarını değil seçim çevrelerini kapsamaktadır.

Ayasofya’nın ibadete açılması meselesi, araştırma şirketlerinin yaptığı anketlerde, AKP nin oy oranlarının ciddi oranda düştüğü bilgisini geçmeleri ve buna karşılık olası bir erken seçim söz konusu olduğunda iktidarın radikal İslamcı çevrelerin oylarını konsolide etme amacı üzerine yapılmış tamamen siyasi bir hamle olmasından ibarettir.

Kimi muhafazakâr sivil toplum örgütleri ve Alperen Ocaklarının yıllık ritüeline dönen “Ayasofya ibadete açılsın” eylemleri karşısında yerel seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Sultanahmet’i bir doldurun ondan sonra ona bakarız.” Demesi; Danıştay’ın daha önce Ayasofya’nın ibadete açılmasına üç kez ret vermişken şimdi reddettiği kararın tersine bir karar vermesi olayın ne kadar siyasi boyutta olduğunu kanıtlamaktadır. Ayasofya bir insanlık bir dünya mirasıdır. Bir an önce seçim malzemesi olmaktan çıkarılmalı ve eski haline ve statüsüne geri getirilmelidir.

Kamu kurum ve kuruluşlarının siyasal iktidarın politikalarını tesis etmede kolluk gücüne dönüştüğü şu günlerde, yerleşik hale gelen hükümet memurluğu sistemi ile birçok kurumun yöneticilerinin de bu vazifelerini en ileriden sürdürmek için can siper hane bir tavır içerisine girdiklerini görmekteyiz.

Diyarbakır Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarının sosyal medya hesabından yaptığı ikinci paylaşım olan 15 Temmuzla ilgili yapılan aşağıdaki paylaşımdır. Bir kamu kurumunun olası değil militanca tavrını, toplumu ayrıştırıcı, bölücü bir tavır olarak görüyor ve Kınıyoruz. Ayrıca bu paylaşım halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmektir ve TCK uyarınca da suçtur. Bu durumu soruşturmak üzere yetkilileri göreve çağırıyoruz."