Kültürpark Platformu, Kültürpark’ın daha fazla betona ve kapasite üstü etkinliklere maruz bırakılmaması gerektiğini belirterek, “Kültürpark İzmir’in ortasında bir vahadır. Kültürpark hepimizindir” dedi.

Kültürpark korunarak yaşatılmalı

BİRGÜN EGE

Kültürpark Platformu, Kültürpark’ın daha fazla betona ve kapasite üstü etkinliklere maruz bırakılmaması çağrısında bulunmak için Kültürpark’ın içindeki İzmir Büyükşehir Belediyesi binası önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Açıklama öncesi Platform kurucu üyelerinden merhum Sancar Maruflu anılarak endisine platform olarak ‘Kültürpark’ın korunarak yaşatılması’ konusunda söz verildi. Basın açıklaması grup adına okuyan Kubilay Mutlu, “Halkın rahat nefes alacağı, çeşitli bitkileri, canlıları tanıyacağı, eğleneceği, öğreneceği, sosyalleşeceği, spor yapabileceği” bir kamusal alan, bir yaşam alanı, bir ekolojik vaha olarak Halk Okulu olma özelliğini sürdürmeye devam etmelidir. Alanla ilgili yapılacak her planlama, tasarım ve çalışmalarda bu gerçeğin göz ardı edilmemesi gerekir” dedi.

Kültürpark’ta kültürel etkinlikler düzenlenmesi gerektiğini söyleyen Mutlu, “Bu iş TÜYAP ya da İZFAŞ gibi fuarcılık hizmeti veren, kâr odaklı şirketler tarafından değil, Yayıncılar Birliği gibi meslek örgütlenmeleri ile kurulmasını yıllardır talep ettiğimiz Kültürpark Meclisi, bu konuda çalışan vakıflar tarafından düzenlenmelidir. Okurla yazar, sanatçı ile dinleyici ücret ödemeden bir araya gelmeli, yayınevleri stant kirası ödememeli, daha adil, daha nitelikli ve daha zengin buluşmalar zinciri oluşturulmalıdır. Sadece kitapların indirimli satıldığı bir alan değil, yaşama müdahale etmek için yazarların ve okurların etkileşimde olabileceği, sürekli bir araya gelme ortamı yaratılmalıdır. Şenlik havasında örgütlenecek, okuyucu, katılımcı ve dinleyiciyi Kültürpark’ta buluşturacak gerçek kültür, sanat günlerinde, şenliklerinde; daha çok yazar, öğrenci, yayınevi, kitapçı, sahaf, okur – yazar, kadın, çocuk, sendikacı, Demokratik Kitle Örgütleri, kültür insanları ile bir araya gelmeli; kitap, imza, söyleşi, konser, tiyatro pantomim dans vb’i etkinlikler gerçekleştirilmelidir” diye konuştu.

KÜLTÜRPARK’IN ARTIK ÖZGÜR BIRAKILMASINI İSTİYORUZ

Mutlu şunları dile getirdi: “Çevresi ile uyumlu, doğal yaşamı içinde barındıran, sanat, kültür, spor, dinlence ve eğlence olanaklarını bir arada sunan, şehrin kalabalığı ve gürültüsünden hepimizin sık sık kaçmak istediği gerçek bir vaha olan Kültürpark halkındır, hepimizindir. Kent merkezindeki bu en önemli ve tek yeşil alanın, Kent Parkı’nın; şirketler, sponsorlar tarafından işgal edilmesini, sömürülmesini, betona boğulmasını istemiyoruz. Kültürpark’ta adı ne olursa olsun “satılan” stantlar, paraya dayalı “fuarlar” istemiyoruz. Kurucu iradenin görüşü ve parkı kurma nedeni olan “Halk Okulu” için ne FUAR, ne İZFAŞ, ne yapılaşma, ne de uluslararası etkinliklerin zorunlu olmadığını, Kültürpark’ta adı ne olursa olsun ticari faaliyetlere yer olmadığını; İzmir’e ve ülkeye vasiyet edilen Kültürpark’a, kentimizin simgesine, anılarına, geleceğine sahip çıkmamız gerektiğini söylüyoruz. Kültürpark’ın; öncelikle yakın çevresi olmak üzere, kentin bütününün spor, kültür, eğlence ve dinlence faaliyetlerini doğrudan karşılayan bir Kamusal Kent Parkı, bir kent müştereği olarak yeni nesil bir kent parkı olarak ele alınmasını, 90. yılında Kültürpark’ın ve Kültürpark’taki yaşamın artık özgür bırakılmasını istiyoruz. Kültürpark İzmir’in ortasında bir vahadır. Kültürpark hepimizindir.”