İslamcı siyaset, bütün Avrupa müslümanlara düşman, Avrupa’da katlanarak büyüyen bir islam nefreti var, müslümanlar hiç olmadığı kadar zulmü, eziyet altında diye anlatıyor; bu konuda da yalan söylüyor. O iş öyle değil. Batı’da İslama bakış, bu yıl Kurban Bayramı üzerinden yeniden masaya yatırıldı.

Sosyal medya ile birlikte, kişisel tanıklıkların tüm dünyaya yayılma hızı ve imkanı ciddi biçimde arttı. Bu kurban bayramında Avrupa’da epey yankı yaratan da bir tweet oldu. Video içeren tweetde, yerde üst üste yığılmış çırpınan, boğazları yarı kesilmiş çırpınan koyunlar ve koyunların üzerinde yattığı bir kan gölü görüyoruz.

Koyunları kurban eden kişi, düşe kalka, kaçmaya çalışan koyunları tek tek yakalıyor ve gırtlaklarını keserek, yerde çırpınan diğer koyun yığınının üzerine atıyor. Her yer kan…

Görüntünün nereden olduğu tam belli değil, ama İngiltere’de bir tür toplu kurban kesim merkezi olduğu anlaşılıyor. Tweetin altında ise bolca İngiltere Başbakanı Theresa May’e eleştiri var. Malum İngiltere’nin milyonlarca müslüman vatandaşı var ve Başbakan May de, her bayram olduğu gibi bu yıl da Kurban Bayramını resmi bir açıklama ile tebrik ediyor. Görüntülere tepki duyan pek çok kişi Başbakan’a “al işte kutladığın bayram bu” diye eleştiri yöneltiyor.

Buradan bakınca görünmüyor ama Batı’da sol siyasette Müslümanlara sempati beslemek İslamı anlamaya çalışmak, bayramlarını kutlamak aslında “cool” bir şey. Hatta sol siyaset azınlık haklarını koruyacağım, çok kültürlülüğe sahip çıkalım derken garip yerlere sapıyor. Örneğin İngiltere’de çok hukukluluk olsun, müslümanlar Şeri yasalara göre yargılanma hakkına sahip olsun diyenler var. Bu kontekstte sol, kadın mirastan yarım pay alsın, şahitliği sayılmasın pozisyonuna kadar gerilemiş oluyor.

İngiltere İşçi Partisi Lideri Jeremy Corbyn, bir camiyi ziyaret ediyor, ateist olmasına rağmen, camiide ellerini açarak dua ediyor, bir de Müslüman Kardeşlerin Rabia işaretini yaparak kameralara poz veriyor. Aynı Corbyn dindar Hristiyanlarla yakınlaşmaya hiç bir zaman bu kadar sıcak bakmıyor. İngiltere solunun bir kısmı için camiide el açarak dua etmek, şeriat isteyen gruplarla bir araya gelmek “cool” bir şey.

Bir diğer azınlıkların sevgilisi, Kanada Başbakanı Justin Trudeau. Trudeau, müslüman bayramları için sayfa sayfa kutlama mesajı yayınlarken, Paskalyayı iki cümleyle geçiştirdiği için çokça eleştirilmişti mesela.

Judeo Hristiyan geçmişten gelen sol siyasetçilerin zihninde kilise baskıcı, özgürlükleri kısıtlayıcı bir figür, bir güç merkezi olarak yer bulurken, farklı tarihsel tecrübeler nedeniyle İslam aynı yere oturmayabiliyor. Dolayısıyla Batı’da İslama bakış, burada İslamcıların anlattığı gibi falan değil. Hatta tam da solun İslamcılar karşısında bu yolunu kaybetmiş duruşu bu ülkelerin Türkiye ile temasına da çoğu zaman yansıyor. Türkiye’ye yönelik bir tür oryantalist siyaset olarak karşımıza çıkıyor.

Batı solu, azınlıkların haklarını savunmak, çok kültürlülüğün arkasında durmak isterken; kendini hakları budayan, özgürlük düşmanı başka odakların hizmetinde buluveriyor. Azınlık kültürlerini savunmak her zaman en hakkaniyetli pozisyon olmayabiliyor.

Kurban Bayramı üzerinden konuya girdik, oradan kapatalım. Vegan bir birey olarak kurban edilen hayvanların herkesin gözü önünde bu şekilde öldürülmesinin aslında yararlı olduğunu düşünüyorum. Söz konusu görüntülerden iğrenen arkadaşlar, kesimhanede farklı bir şey olmuyor. Yiyorsanız, yediğiniz hayvanın canının nasıl alındığıyla yüzleşmek zorundasınız. Beyni olan, düşünen ve hisseden bir canlının yaşama hakkının elinden alınmasının etik sorumluluğu sizlerin omuzlarındadır.