Dünya gıda fiyatlarını konuşurken Türkiye adeta kısır tartışmalarla sürükleniyor. FAO gıda fiyat endeksi sadece ocak ayındaki 30 günde yüzde 4,3 oranında arttı. Gıda fiyatlarındaki artış 8 aydır aralıksız devam ediyor. ZMO İstanbul Şube Başkanı Murat Kapıkıran yayımladığı raporla sorunun detaylarını açıkladı.

Küresel gıda fiyatları bir ayda yüzde 4,3 arttı: Kıtlık kapıyı çaldı

EKONOMİ SERVİSİ

Tarım krizi yalnızca Türkiye’de değil, tüm dünyada derinleşiyor. Buna karşılık Türkiye, siyasi iktidarın yönlendirmesiyle kısır tartışmalarla vakit kaybediyor. Halbuki dünyanın gündeminde öncelik giderek tarıma yoğunlaşmış durumda. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB)’ye bağlı Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Murat Kapıkıran imzasıyla yayımlanan raporda da bu duruma vurgu yapılıyor ve 2021’de kıtlık tehdidinin daha fazla insanı etkileyeceğinin altı çiziliyor. Dünya tarımı bir avuç şirketin tekeline girerek küçük çiftçiliğin tasfiye edilmesi krizin boyutlarını artırırken, 2020 yılı pandemi destekleriyle bir biçimde atlatıldı. Ancak 2021 için durum daha karamsar. Kapıkıran’ın raporunun da bu tehlikeye işaret eden bir başlığı var; “Dünya ve Türkiye’de tarım ürünleri fiyat artışı ve açlık krizi beklentisi.”

AYLIK YÜZDE 4,3’LÜK REKOR ARTIŞ

Geçmiş yıllarda da tarım ürünlerinde konjonktürel veya mevsimsel fiyat artışları gözlense de, bu seferki artış hem nicelik hem de nitelik olarak daha farklı. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) gıda fiyat endeksi sadece ocak ayında yani 30 günde yüzde 4,3 artış gösterdi. Fiyatlardaki yukarı yönlü hareket 8 aydır kesintisiz devam ediyor. Ocak ayındaki fiyat artışı ise 2014 Temmuz ayından bu yana görülen en ciddi artış. Gıdadaki alt kalemler incelendiğinde ise tablo daha trajik bir hal alıyor. Örneğin FAO’nun hububat fiyat endeksi yine sadece ocak ayında yüzde 7,1’lik artış yaşadı. Son sekiz aydır artışta olan endeks esas olarak hurma, soya ve ayçiçek yağı fiyat artışlarından kaynaklandı. FAO Şeker fiyat endeksi; Ocak ayında Aralık 2020’ye göre yüzde 8,1 yükseldi ve Mayıs 2017’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.

İKİ NEDEN İKLİM KRİZİ VE PANDEMİ

FAO; küresel gıda fiyatları artışının iki ana nedenden kaynaklandığını ifade ediyor. İlk sebep; küresel ısınmayla birlikte insan faaliyetleri sonucu oluşan iklim değişikliği nedeniyle yaşanan kuraklık. İkinci ana neden ise; Koronavirus. Çünkü pandemi ile birlikte; üretim süreçleri, tarımsal iş gücü serbest dolaşımı, sekteye uğrayan lojistik ağı ülkelerin giderek artan kendine yeterlilik kaygısı fiyatları da yukarı yünlü hareket ettiriyor.

Dünya’da gidişat bu yöndeyken, yetkililerden tedirginliği artıran açıklamalar da geliyor. Dünya Gıda Programı’nın (WFP) icra direktörü ve aynı zamanda Nobel Barış Ödülü sahibi David Beasley, 2021’in 2020’den daha kötü olacağı uyarısını yaparak “2021’de korkunç boyutta kıtlık olacak” diyor ve Dünya liderleri para ve teşvik paketleri sağladıkları için kıtlık salgınını 2020’de engelleyebildiklerini ancak salgın nedeniyle özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerin ekonomilerinin kötüye gittiğini vurguluyor.

FİYATLAR DOLAR BAZINDA ARTIYOR

Dünya bunu konuşurken Türkiye’de, siyasal iktidar ve onun kontrolündeki medya eliyle kısır tartışmalarla oyalanıyor. Tarımda ithalatçı konuma gerileyen Türkiye, küresel gıda fiyatlarından çok daha fazla etkileniyor. Bunun en açık örneği de ayçiçeği fiyatları. FAO verilerine göre hububat fiyatlarının yukarı yönlü hareketinin en önemli nedeni Ayçiçeği fiyatlarındaki artış. Aynı dönemde Türkiye’de de dış ticarete bağımlı olarak ayçiçeği fiyatlarında artış yaşanıyor. Üstelik küresel gıda fiyatları dolar karşısında artıyor. Dolar’ın da Türk Lirası karşısında güçlendiği düşünülürse Türkiye, gıda sorununu katmerli yaşıyor.