Yangınlar, çok farklı sebeplerle başlayıp, ortam şartlarına göre çok farklı şekillerde yayılabilirler. Belli dönemlerde belli bölgelerde çıkan yangınların sebebi tek olmak zorunda değildir. İnsan-kaynaklı faktörler ile doğal faktörler bir araya gelerek, yakın coğrafyadaki farklı yangınları başlatabilirler.

Küresel ısıtma yangınları nasıl etkiliyor?

Okulda bu sözcükleri ezberlediğinizi hatırlıyor musunuz: "Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı."

Bir tane daha: "Maki, Akdeniz ikliminin egemen olduğu bölgelere özgü, ortalama 1-2 metre boyundaki küçük ağaç ya da çalıların oluşturduğu bitki örtüsü."

"Sıcak ve kurak"... "Maki bitki örtüsü"... İşte bu ikili, birçok yaz Akdeniz Ormanları'nda gördüğümüz, her sene İklim Krizi nedeniyle biraz daha kötüleşen ve 2021 yazında büyük hasara neden olan büyük yangınlar için anahtar sözcüklerdir. Eğer büyük bir yangın arıyorsanız, sıcak ve kurak bir yer bulup, orada kolay yanabilen, bodur bitkiler ve kuru ağaçların bir arada olup olmadığına bakın. Aradığınızı bulacaksınız.

Ne yazık ki İklim Değişimi dolayısıyla artık sadece Akdeniz İklimi değil, Dünya'nın hemen her yeri daha sıcak ve daha kurak. Bu da yangınların sayı ve şiddetini doğrudan artıran etmenler.1880 yılından beri Dünya, ortalamada 1,09 santigrat derece daha sıcak bir yer hâline geldi. Yaklaşık 1,5 asırda görülen sıcaklık rekorlarının neredeyse hepsi, son birkaç yıl içinde yaşandı. 1980'lerden beri Dünya'daki yeşil alanların neredeyse çeyreğinde, yangın sezonunun süresi daha da uzadı. Kaliforniya ve Akdeniz gibi bazı yangına-bağımlı ormanları barındıran bölgelerde ise bu sezon, artık neredeyse tüm yılı kapsayacak kadar genişledi. 2018 yılı, Kaliforniya tarihindeki en kötü yangın sezonuydu - ki 2017 de ondan bir önceki rekoru kırmıştı. Her yıl ormanlık arazilerde yüz binlerce hektar alevler içinde kül oluyor. Artık sıcaklıklar o kadar yüksek ki, Alaska ve Sibirya gibi yerlerde bile yüz binlerce, hatta milyonlarca hektara ulaşan arazilerde yangınlar çıkabiliyor.

Dünya kuruyor

İklim krizinin sebep olduğu tek problem, sıcaklık değil. Aynı zamanda Dünya giderek kuruyor da… Yüksek sıcaklıklar ve düşük nem, yangın riski ve aktivitesi ardındaki iki temel faktördür. Bunlar, ilk kıvılcımdan en büyük noktasındaki yayılımına kadar bir yangının tüm faaliyetlerini etkiler.Hattasıcaklık ve nem oranları, bir yangın daha çıkmadan önce ortamı yangına hazırlar: Atmosferin sıcaklığı arttıkça, fırtınalara sebep olan konveksiyon hareketleri artar. Fırtına sıklığı arttıkça, yıldırımların sayısı artar. Günümüzde yangınların %85 gibi bir çoğunluğu insanlardan kaynaklı nedenlerle çıkıyor olsa da yıldırımlar, yangınların en yaygın doğal nedenidir.

Yeryüzüne her saniye 100 civarında yıldırım düşmektedir. Bu, her gün 8 milyon, her yıl 3 milyar civarında yıldırıma karşılık gelmektedir.Bir yıldırım, 300 milyon voltluk gerilim altında, 30 bin amper kadar akımın yeryüzüne boşalması olayıdır. Bu sırada yıldırımın merkezindeki sıcaklıklar 30 bin °C'ye kadar çıkabilmektedir; yani yıldırımların sıcaklığı, Güneş'in yüzey sıcaklığından bile yüksektir. Bu, herhangi bir ağacın, ıslak bile olsa alev alabilmesi için fazlasıyla yeterli bir sıcaklıktır. Örneğin 2021 yılında Big Bear Gölü'nde başlayan yangınların sebebi yıldırımlardır.

Yıldırımlara ek olarak volkanik faaliyetler, halihazırda devam eden yangınlardan saçılan küller, yangın başlatıcı bitkiler ve yangınları yayan hayvanların faaliyetleri, ormanlara düşen meteorlar (meteoroitler) ve çeşitli kimyasal tepkimelerle spontane yanma (bir canlının veya sıkıştırılmış malzemelerin birdenbire alev alması), yangınların diğer doğal kaynaklarıdır. Bunlar, tüm yangınların yüzde 15 kadarını oluşturur.

Geri kalanında ise insan parmağı vardır. Bir yangının insan kaynaklı olması için illâ kundaklama veya terör saldırısı gerekmez (yangınların bir kısmı bu amaçlarla çıkarılıyor olsa da). Örneğin 2018 yılında 37,7 derece sıcaklıkta bir işçi, toprağa çimentodan bir kazık çakmaya çalışırken kıvılcımlara neden oldu ve Ranch Yangını olarak anılan büyük bir yangını başlattı. Bir diğer örnekte, bir arabanın patlayan lastiği nedeniyle asfalta değen jantından saçılan kıvılcımlar, Carr Yangını isimli dev yangını başlattı. Bu kıvılcımlar çok kısa sürede, aşırı kurumuş bitki örtüsünü yaktılar ve zaten ekstrem sıcak ve ekstrem kurulukta olan ortamda rahatlıkla yayıldılar.

Anız yakmak

Benzer bir durumu ülkemizde de görüyoruz: Türkiye’deki yangınların önemli bir bölümü, anız yakma nedeniyle çıkmaktadır (ki halen uygulanan bu anlamsız uygulamanın, ekinlere yarardan çok zararı vardır). Çöp yakma da bir diğer yangın nedenidir: Bu yıl Sinop'ta çöpleri yakmak isteyen bir kişi, ateşleri kontrol edemeyerek yangına neden olmuştur.Avcıların yaktığı ateşler, sıcak mermi kovanları veya sert yüzeylerden seken mermilerin çıkardığı kıvılcımlar da yangına neden olabilir: Örneğin 2013 yılında Yosemite Ulusal Parkı'ndaki bir avcı, yasa dışı bir şekilde ateş yakarak yangına neden olmuştur. 2020 yılında acemi avcılar, yaktıkları ateşi kontrol edemedikleri için Idaho eyaletinde bir dizi yangına neden olmuşlardır.Çoban ateşi, çoğunlukla geceleri veya sabaha karşı, üzerinde çay ısıtmak veya ısınmak gibi amaçlarla yakılan, genelde kuru dallar ve yapraklarla beslenen ateşlerdir. Düzgün söndürülmemeleri hâlinde, özellikle de kuru bölgelerde hızlı bir şekilde yangına dönüşebilirler. Örneğin 2020 yılında Antalya'nın Manavgat ilçesindeki bir orman yangını, çoban ateşinin kontrolden çıkması sonucu başlamıştır

Elbette ülkemizin baş belası olan sigara izmaritlerinden söz etmezsek olmaz: Tuhaf bir şekilde adeta kültürümüzün bir parçası hâline gelmiş olan bu çirkin davranış, sigara izmaritinin düzgün sönmemesi ve rüzgârla ormanlık veya kuru alanlara taşınması sonucu büyük yangınları başlatabilmektedir.Örneğin 2016'da Manisa'nın Yunusemre ilçesindeki bir orman yangını, atılan tek bir sigara izmariti ile başlamıştır. 2019 yılında Ayvalık'ta çıkan bir yangın da otomobilden dışarı atılan bir sigara izmaritiyle başlamıştır.

Benzer şekilde, ormanlık alanlara umarsızca atılan cam şişeler veya kırık camlar da Güneş ışınlarını lensleme etkisiyle bir noktada toplayarak yangına neden olabilir. Örneğin 2014 yılında Muğla'nın Seydikemer ilçesinde çıkan bir yangının nedeni, yol kenarına fırlatılan bir cam şişe olarak belirlenmiştir. Benzer şekilde, 2017'de İzmir'in Menderes ilçesinde çıkan ve yılın en büyük yangını olan Menderes Yangını, 67 saat sonunda kontrol altına alınabilmiştir ve kırık bir cam nedeniyle başlamıştır.

Piknik ve mangal

Elbette piknik ve mangal da yangınların önemli kaynaklarındandır. Mangalda kullanılan ve düzgün bir şekilde atılmayan kömürlerin etkili bir şekilde söndürülmemesi, piknik alanı terk edildikten saatler sonra bile yangını başlatabilir. Örneğin bu sene Denizli'de başlayan ve 5 hektarlık bir araziyi yakan bir yangın, piknik nedeniyle başlamıştır. 2019 yılında Kahramanmaraş'ta piknik yapanlar yangına neden olmuşlardır.

Kimi zaman çocukların oyunu da felakete dönebilmektedir: Örneğin bu sene Marmaris'te çıkan yangınlardan birine sebep olan 10 yaşlarındaki iki çocuk, pedagog eşliğinde verdikleri ifadede “Kitap yakıyorduk, alev çoğaldı. Kola şişesine su doldurup söndürmek istedik. Sönmedi. Biz de kaçtık”demişlerdir.

Bir diğer yaygın yangın nedeni, elektrik telleridir. Ormanların içinden geçen güç kabloları, yaz sıcaklarında sünerek ve rüzgâr etkisiyle birbirlerine değerek kıvılcımlar saçabilirler. Ayrıca bakımlarının düzgün yapılmaması dolayısıyla korozyona bağlı olarak da kıvılcımlar üretebilirler. Örneğin bu yıl Mersin'de çıkan 2 ayrı yangının nedeni, birbirine değen güç kablolarının saçtığı kıvılcımlar olarak belirlenmiştir.

Terör, kundaklama, yakma

Yangınların kasti nedenleri arasında ise terör saldırıları, kundaklama, imar amaçlı yakma ve savaş gibi faktörler bulunmaktadır. Bu tür saldırılar Dünya genelinde ve Türkiye'de yangınların çok küçük bir kısmını oluştursa bile, insanlar arası güvensizliği pekiştirdiği ve bireysel korkuları körüklediği için, yangının verdiği hasardan daha büyük sosyolojik etkileri olabilir. Örneğin Türkiye'de bugüne kadar çıkan yangınların bir kısmını terör örgütleri üstlenmiştir. Benzer şekilde, 2003 yılında San Diego’da çıkan ve 16 kişinin ölümüyle sonuçlanan 3 büyük yangının kundaklama nedeniyle çıktığı düşünülmektedir. Ancak terör örgütlerinin, belki bir kısmını kendileri başlatmış olsalar bile, sırf gerçekte olduklarından daha güçlüymüş gibi görünmek amacıyla, aslında farklı sebeplerle çıkan yangınları da üstlenebilecekleri unutulmamalıdır. Benzer şekilde; ormanlık araziler, turizm ve yapılaşma açısından oldukça elverişli arazilerdir. Bu nedenle art niyetli taraflar, ormanlık arazileri yakarak imara hazırlayabilirler. Fakat yasal düzenlemeler ile yanan bölgelerin imara açılmasının engellenmesi ve bu yasaların etkili bir şekilde uygulanması, bu tür saldırıları önleyebilir. Ayrıca tarım alanlarını genişletmek isteyen kişiler de kimi zaman ormanları kasten yakarak yeni tarım alanları yaratabilirler. Örneğin yangınabağımlı ekosistemlerden olmayan Amazon Ormanları'nda Brezilyalı tarım işçileri, ormanları kasten yakarak kendilerine yeni araziler yaratmaktadırlar.

TC Tarım ve Orman Bakanlığı altında bulunan Orman Genel Müdürlüğü'nün E-Kütüphanesi'nden alınabilecek verilere göre, 1988-2019 yılları arasında Türkiye'de68.579 adet yangın çıkmıştır. Bu, yılda ortalama 2 bin143 adet yangına denk gelmektedir. 336 bin 824 hektar alan yanmıştır. Bu, yılda ortalama 10 bin 526 hektar alanın yanması demektir.Bu yangınların yüzde 11'i doğal nedenlerle, yüzde 48'i ihmâl/kaza nedeniyle, yüzde 10'u kasıtlı olarak, yüzde 30'u ise faili meçhul bir şekilde çıkmıştır (yani nedeni tespit edilememiştir)

Tüm bunlardan da anlaşılacağı üzere yangınlar, çok farklı sebeplerle başlayıp, ortam şartlarına göre çok farklı şekillerde yayılabilirler. Belli dönemlerde belli bölgelerde çıkan yangınların sebebi tek olmak zorunda değildir: İnsan-kaynaklı faktörler ile doğal faktörler bir araya gelerek, yakın coğrafyadaki farklı yangınları başlatabilirler. Ayrıca bir yangın, herhangi bir nedenle başladıktan sonra, başka yangınların da önünü açabilmektedir. Bu nedenle yangın sebepleri dikkatle incelenmeli ve bu araştırmaların sonucunda üretilen raporlar ve kanıtlar sonucu nihai yargılara varılmalıdır.