Google Play Store
App Store

Ukrayna’nın Rus toprağı Kursk’a girmesinin ardından çatışmalar sürerken sivillerin bölgeden tahliyesi de devam etti. Prof. Dr. Uzgel, Ukrayna’nın saldırısının ABD ile Rusya’nın savaşı karşılıklı tırmandırma adımlarından biri olduğunu söyledi.

Kursk, Batı’nın adımı
Fotoğraf: Kursk’ta yaşayan 120 binden fazla kişi tahliye edildi / Rusya Savunma Bakanlığı

Umut Can FIRTINA

Rusya’nın Ukrayna işgali 900 gününü geride bırakan Ukrayna Savaşı’nda Kiev’in sürpriz bir şekilde Rusya toprağı Kursk’a başlattığı harekâtta çatışmalar bir haftayı aşkın süredir devam ediyor.

Ukrayna birliklerinin ilerleyişine karşı Rus askerlerinin bölgeye sevki devam ederken Rusya Savunma Bakanlığı, çatışmalarda 2 binden fazla Ukrayna askerinin öldürüldüğünü bildirdi. Kursk Valisi Aleksey Smirnov, bölgeden yaklaşık 180 bin kişinin tahliye edileceğini açıklamıştı. Kommersant gazetesinin aktardığına göre şu ana kadar 120 bin kişi tahliye edilirken 60 bin kişi için çalışmaların devam ettiği aktarıldı. Smirnov, çatışmalar sonucunda 12 sivilin öldüğünü, 121 sivilin de yaralandığını söyledi.

SANTRALDA SORUN YOK

Öte yandan Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom'dan yapılan açıklamada çatışmaların sürdüğü Kursk bölgesindeki Kursk Nükleer Güç Santrali'nin (NGS) faaliyetinde sorun yaşanmadığı ve bölgedeki radyasyon seviyesinin normal düzeyde olduğu bildirildi.

Ukrayna Genelkurmay Başkanı Oleksandr Syrskyi, Ukrayna askerlerinin bin kilometrekarelik Rusya toprağını ele geçirdiklerini açıkladı. Rusya Savunma Bakanlığı ise, çatışmaların sürdüğü Kursk’a asker ve askeri teçhizat göndermeye devam ettiğini bildirdi.

‘EMİRLERİ UYGULUYOR’

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, saldırıya ilişkin değerlendirmesinde Kiev’in “Kremlin ve arabulucular tarafından sunulan barış planlarını neden reddettiğinin anlaşıldığını” vurguladı.

“Kiev, Batılı efendilerinin emirlerini yerine getiriyor” diyen Putin, “Batı, Ukraynalılar üzerinden bizimle savaşıyor” ifadelerini kullandı. “Sivillere ve nükleer tesislere tehdit yaratanlarla konuşulacak bir şey kalmadığını” kaydeden Putin, “Ukrayna’ya gerekli yanıtın verileceğini” söyledi.

İSTİHBARATLAR DEVREDE

Bölgede durum “federal acil seviyeye” yükseltilirken Kremlin yönetimi Kursk, Bryansk ve Belgorod’da “terörle mücadele durumu” ilan etmişti. Rusya Ulusal Terörle Mücadele Operasyonu Başkanı ve Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) Başkanı Aleksandr Bortnikov, Rus toplumunda gerilim oluşturma ve çatışma durumları yaratma girişimleri yapıldığını söyledi. Bortnikov, Batılı istihbarat servislerinin özellikle de gençleri terör eylemlerine dâhil etme faaliyetlerini artırdığına işaret etti.

Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı ise Ukrayna'nın kuzey Sumy bölgesinde Rusya sınırındaki 20 kilometrelik bir alanda sivillerin hareketini kısıtladıklarını bildirdi. Açıklamada, çatışmaların yoğunlaşması ve Rus sabotaj ve keşif gruplarının bölgede faaliyete geçmesi nedeniyle bu tedbire ihtiyaç duyulduğu kaydedildi.

TIKANAN SAVAŞI YENİ BİÇİME SOKUYORLAR

Prof. Dr. Uzgel, saldırıya ilişkin şu değerlendşrmede bulundu:

Kiev’in Rus topraklarına yaptığı beklenmedik bir operasyondu. Çünkü kendi topraklarının yüzde 18’i Rus kontrolünde olan Ukrayna, savaşın başından bu yana savunma pozisyonundaydı. Önceliğinin bu toprakları kurtarmak olduğu düşünülüyordu.

Savaşın en başına dönersek, Amerika ile Rusya arasında yazılı olmayan bir uzlaşı vardı. Savaş, Ukrayna toprakları üzerinde yapılacak, Ukrayna Rus topraklarına askeri hareket düzenlemeyecekti, bombalamayacaktı. Hatta ABD, verdiği uzun ve orta menzilli füzelerin Rus topraklarında kullanılmasına bile izin vermedi. Savaş uçakları vermesinde de bu sorun vardı, o yüzden bu kadar geciktirdi. Rusya da bunun karşılığında Ukrayna altyapısını vurmuyordu.

UZLAŞI BOZULDU

Fakat bu konsensüs, Ukrayna’nın Rusya’nın daha önce ilhak ettiği ve kendi toprağı saydığı Kırım’daki Kerç Köprüsü’ne mayıs ayındaki saldırısıyla bozuldu. Bundan sonra Rusya, santrallar, barajlar ve elektrik sistemi gibi Ukrayna altyapısını vurmaya başladı. Ardından Ukrayna da Belgorod’da askeri tesisleri, yakıt tanklarına saldırdı. Ukrayna’ya F-16 uçakları verildi ve Rusya’nın Ukrayna’daki hava sahası üstünlüğü sona erdi. Son olarak Ukrayna’nın operasyonu da savaşın tırmandırılmasında bir başka aşama oldu.

Konsensüslerden biri de nükleer silahlara başvurulmayacağıydı. Şu anki koşullarda da Rusya’nın böyle bir seçeneğe başvurmasını hem mantıklı bulmuyorum hem de gerçekçi görmüyorum. Bununla elde edebileceği bir şey de yok Rusya’nın.

KARŞILIKLI TIRMANIŞ

Ancak savaş tıkanmış durumda. İki taraf da cephede büyük ilerleme kaydedemiyor, sahadaki güç dengesini değiştirecek hamleler yapamıyor. Çünkü bu tırmanışta her silahın karşı önlemi alınıyor. Şimdiki koşullarda Putin’in buna cevabı bombardımanın şiddetini artırmak olacak.

Ukrayna’nın saldırısının ABD’nin iradesi ve desteği dışında gerçekleştiği düşünülemez. ABD, savaşı uzatıp sahada Rusya’yı askeri ve ekonomik olarak zayıflatmaya çalışıyor. Dolayısıyla savaşın bir an önce bitmesi için acelesi yok. Öte yandan etkili bir barış planıyla gelmeyen Rusya’nın da savaşın bitmesini istemediği açık. Savaşın esas aktörleri karşılıklı adımların savaşı sadece yeni bir biçime sokma çabası olarak görülebilir.