Google Play Store
App Store

28 Eylül’ün Uluslararası Güvenli Kürtaj Günü olarak tanınmasının üstünden 13 yıl geçse de Türkiye'de fiili engeller her geçen gün artıyor. Mor Çatı gönüllüsü Hale Çelebi, "Kürtaj erişilmesi gereken temel bir hak" diyor.

Kürtaj her kadının hakkı
Görsel yapay zeka ile üretilmiştir.
Sarya Toprak
Sarya Toprak
saryatoprak@birgun.net

Bugün Uluslararası Güvenli Kürtaj günü. İlk olarak 28 Eylül 1990 yılında Karayipler ve Latin Amerika’da kürtajın suç olmaktan çıkarılması için başlatılan bir eylem günü olarak ortaya çıktı. 2011 yılında ise 28 Eylül Uluslararası Güvenli Kürtaj günü olarak ilan edildi. Bugün kürtajın bir hak olarak tanınmasının yanı sıra, kadınların kürtaj oldukları için toplumsal baskılara maruz bırakılmasıyla da mücadele ediliyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, her yıl gebeliklerin neredeyse yarısı (121 milyon) istenmeyen gebeliklerden oluşuyor. Kürtaj hakkının kısıtlı ya da yasal olmaması kürtaj yaptırmak isteyen kadınların genellikle güvenli olmayan yollara başvurmasına sebep oluyor. Güvenli olmayan kürtajların üçte biri eğitimsiz kişiler tarafından, tehlikeli yöntemlerle ve uygun olmayan koşullarda gerçekleştiriliyor.

Türkiye'de ise 1983 yılında yürürlüğe giren 2827 No’lu Nüfus Planlaması Yasası ile yasal kısıtlama kaldırılmıştı. Yasa, 10 haftaya kadar olan gebeliklerin isteğe bağlı olarak sonlandırılmasına izin veriyor.

Fakat 2008 yılında dönemin başbakanı Erdoğan’ın “3 çocuk” söylemleriyle başlayan kürtaj karşıtı tartışmalar 2012'de yine Erdoğan’ın her kürtaj bir Uludere’dir benzetmesiyle alevlendi. Dönemin sağlık bakanından diyanetine herkes kadınların kürtaj hakkını hedef almaktan geri durmadı. Ancak feminist hareketin büyük sokak tepkisiyle geri adım atıldı ve yasada bir değişiklik yapılamadı. Kadınların barikatını aşamayan gerici akıl fiili yasaklar koymaya başladı.

ERİŞİM KISITLI

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı 2016 yılında 12 ili kapsayan bir çalışma yaptı. Bu çalışmayla kadınların, güvenilir ve ücretsiz kürtaja, sadece büyük şehirlerdeki birkaç hastanede erişebildikleri açığa çıktı. 12 ilde 184 kamu hastanesiyle görüşülen araştırmada sadece 9 hastanede gerekçesiz, isteğe bağlı kürtaj yapıldığı görüldü. Mor Çatı bu yıl şubat ayında ise Kadının İnsan Hakları Derneği ve Women in web ile ile birlikte “Kürtaj Hakkım”projesini (kurtajhakkim.org) hayata geçirdi. Mor Çatı Vakfı'ndan Hale Çelebi ile projeyi ve Türkiye'de güvenli kürtaja erişimi konuştuk.

Çelebi, “Kürtaj sadece bir gebelik sonlandırma işlemi değil, kadınların hayatında temas ettiği birçok nokta var” dedi. Patriarkanın bizim için kurduğu bu düzende kadınların bedenleri üzerinde söz hakkının olmasının engellendiğini söyleyen Çelebi, “Kürtaj erişilmesi gereken temel bir hak” ifadelerini kullandı.

Mor Çatı’da yılda bine yakın kadınla görüşme yaptıklarının altını çizen Çelebi, “İktidarın söylemleri fiili yasaklar yarattı, kadınlar devlet hastanelerinden kürtaj talep ettiklerinde “yasak” cevabını alıyorlar” diye konuştu. 2015 yılında İstanbul’da yaptıkları çalışmaya göre 37 kamu hastanesinden yalnızca üçünün isteğe bağlı kürtaj yaptığını kaydeden Çelebi sözlerine şöyle devam etti: “Araştırmamazı yayınladıktan sonra Sağlık Bakanlığı yanıt olarak kürtajın yasal olduğunu tekrar ilan etmişti. Fakat 2024 yılına geldik ve hâlâ kadınlar kamu hastanelerinde kürtaja erişemiyor. Özel hastanelerde ise kürtaj çok maliyetli. Yoksul, işşiz bir kadının karşılayabilmesi mümkün değil.”

Mor Çatı Gönüllüsü Hale Çelebi (sağda) BirGün’e konuştu. (Fotoğraf: BirGün)

ANAYASAL GÜVENCE GEREK

Devlet hastanelerinden kürtaj yasak cevabını alan kadınlar bizi aradığında yasal, yasada değişiklik yok cevabını veriyoruz diye konuşan Çelebi, “Bu tür durumlarda kadınlara hastaneden yazılı bildirim almalarını öneriyoruz” ifadelerini kullandı. Yazılı cevap vermeyi reddederlerse, il sağlık müdürlüğüne, CİMER'e ve hastane başhekimliğine başvurulabileceğini vurgulayan Çelebi, psikolojik desteğin de sınırlı olduğunu söyledi. Çelebi sözlerine şöyle devam etti: Kürtaj hakkının Fransa'daki gibi anayasal güvence altına alınması gerektiğini savunuyoruz. Ayrıca, eş izni ve 18 yaş altındaki kız çocuklarının ebeveyn izni uygulaması kaldırılmalı. Kürtajın yasal süresinin uzatılması da gündemimizde. Çünkü kadınlar gebe olduğunu en iyi ihtimalle 4. veya 5. haftada fark ediyor. Dünyada daha uzun süreli örnekler var. Sağlık çalışanlarının bu konuda eğitilmesi, ilaçla kürtajın yaygınlaştırılması ve bilgiye erişimin artırılması gerekiyor.”

KAMUDA FİİLİ YASAK

∗∗∗

‘KÜRTAJ HAKKIM’ SİTESİNDE NELER VAR?

Fiili yasaklarla kürtaj hakkı engellenen kadınların özellikle küçük şehirlerde kamu hastanelerinde kürtaja erişimi neredeyse yok. Aynı zamanda danışmanlık hizmetleri de sınırlı. “Kürtaj hakkım” projesiyle kadınlar kürtaja dair gerekli bilgilere erişebiliyor. Bunun yanı sıra kamu hastaneleri kürtaj yapmayı reddettiğinde nasıl bir yol izlenebileceğine dair de yol haritası sunuyor. İnternet sitesinde sağlık çalışanları için de bir kılavuz bulunuyor.