‘Kurtlar ve Çakallar’ 100 sinema emekçisinin haklarını gasp etti

SEVGİM DENİZALTI

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin de desteğiyle çekimlerine şubat ayında başlanan ve 1980 darbesi sonrası ülkücülerin yaşadıklarını konu alan Kurtlar ve Çakallar filminin çekimlerinde, yaklaşık 100 set işçisine ücretleri ödenmedi. İşçiler işi bıraktı, filmin çekimleri durdu.

Han Film tarafından çekilen, yapımcılığını ve yönetmenliğini Bilgehan Karaca’nın üstlendiği filmin Ankara’da -15 derece soğukta yapılan çekimlerinde set çalışanları, günde ortalama 14-15 saat zo koşullar altında çalıştı, ancak emeğinin karşılığını alamadı.

İlk bir ayın sonunda parasını alamayan ilk ekibin iş durdurarak durumu protesto etmesi üzerine, yapım şirketi ikinci bir ekip getirtti. Çalışanların sayısı böylece yaklaşık 100’ü bulurken, ikinci ekip de parasını alamadı ve iş durdurdu. Şirketin verdiği senetler de ödenmeyince tüm çalışanlar işi bıraktı. Film çekimlerinin ancak yüzde 70’inin tamamlanabildiği, kalan bölümü çekebilmek için şirketin üçüncü bir ekip aradığı öğrenildi.

‘İcra davası açacağız’
BirGün’e konuşan DİSK Sine-Sen üyesi ışık şefi Mehmet Ülker, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Benim 50 bin liralık alacağım için 25’er binlik iki senet yaptılar. Ancak senetler karşılıksız çıktı. Banka senetin ödenmemesi üzerine protesto çekti, ancak sonuç alınamadı. Şimdi arkadaşlarımla birlikte icra davası açacağız.”

Çalışanların her birinin en az 10-15 bin lira alacağının olduğunu kaydeden Ülker, “Bir keresinde 50 kişilik bir toplantıda hakkımızı istedik. Bilgehan Karaca bize ‘Ben ülkücü reisiyim, kimsenin parası bende kalmaz’ dedi. Ben de ‘Önce insan olun, hakkımızı verin’ dedim. 100 insanın hakkını hâlâ vermediler” diye konuştu.

Türkiye’de sinema ve televizyon sektöründe çalışma koşullarının çok kötü, emek sömürüsünün ise çok yoğun olduğunu vurgulayan Ülker, “Katmerli bir sömürü bu. Akşamları izlediğiniz diziler için günde en az 15 saat çalışıyor insanlar. Öğle-akşam yemeklerini bile ayakta yiyorlar. Yapımcılar parasını alıyor, ama çalışanlar haftalıklarını hiçbir zaman vaktinde alamıyor” dedi.

Hastaya bile para yok
Ülker, şu anısını da paylaştı: “Bu filmin çekimlerinde çok soğuk havada çalıştığımız için kuaför arkadaşımız iki kere ateşlendi. 40 derece ateşi vardı, titriyordu. Hastaneye götürmek için para istedik. ‘Para yok’ dediler bize. Arkadaşı kendi paramla hastaneye götürdüm. Birçok insanın cebinde yol parası bile yoktu.”