Kurtulmuş'tan 'erken seçim' yanıtı: Şartların oluşmadığını görüyoruz
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, muhalefetin erken seçim çağrılarına, "Muhalefet, dünyanın bütün demokrasilerinde her zaman erken seçim isteyebilir. Bu, saygıyla karşılanır ama erken seçimin olabilmesi için önce siyasal şartlarının gerçekleşmesi lazım. Bu da yetmez, bunun sayısal şartlarının da oluşması lazım. Şu an itibarıyla bu şartların oluşmadığını görüyoruz" dedi.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Japonya ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilere değerlendirmede bulundu, soruları cevaplandırdı.
TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında soruşturma başlatılmasına değinen Numan Kurtulmuş, "Türkiye demokrasi tarihine bir bakalım. Bu tarihi 1946'dan değil de haydi 1950'den başlatalım, Türkiye'nin 75 yıllık çok partili demokrasi tecrübesi, öyle pirüpak, milletin tam manasıyla egemen olduğu bir sistem şeklinde gelişmedi. Ne yazık ki çok büyük badirelerden geçtik, çok büyük bedeller ödedik. Sadece askeri vesayet değil Türkiye, uzun yıllar sivil görünümlü vesayet odaklarıyla da mücadele etmek durumunda kaldı" dedi.
"Herkes fikrini söyleyebilir, bu başka bir şey" diyen Kurtulmuş, şunları söyledi: "Ama ister iş insanları örgütleri olsun, ister işçi örgütleri olsun, ister başka sivil örgütler olsun, bunlar zaten adı üstünde sivil toplum kuruluşlarıdır, kendi meslek gruplarının çıkarlarını en iyi şekilde temsil etmek, bu grupların beklentilerini karşılamak için kurulmuşlardır. Bütün bu kuruluşlardan beklediğimiz şey, kendilerinde var olduğunu hissettikleri ya da var olduğunu vehmettikleri gücü, siyasetin üstünde bir vesayet aracı olarak kullanmamalarıdır. Dolayısıyla eğer siyasete bir şekilde etkide ve katkıda bulunmak istiyorlarsa geçmişte biz bunu vesayetçi odak için de söylemiştik, Türkiye'de kim siyaset yapmak istiyorsa buyursun, siyasetin alanına gelsin."
"HERKES KENDİ İŞİNİ YAPSIN"
TBMM'de şu anda 6 siyasi parti grubunun olduğunu, 14 siyasi partinin temsil edildiğini belirten Kurtulmuş, "Türkiye'nin siyaset alanı herkese açıktır ama hiç kimsenin, elindeki bir imkanı kullanarak siyasetin üstünde vesayet manasına gelecek, bunu çağrıştıracak, bu anlamda siyasete, yargıya ve diğer devlet kurumlarına yön vermeye kalkacak sözleri sarf etmemesi gerekir. Herkes, kendi işini yapsın. Herkes, kendi sorumluluklarının farkında olsun" diye konuştu.
Kurtulmuş, "Türkçede güzel bir laf var: 'Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer.' diye. Bu tür vesayet çağrıştıran çıkışlar, her seferinde halkımıza geçmişte yaşanan o tehlikeli ve karanlık günleri hatırlatıyor. Kimsenin bu tür yollara tevessül etmemesi lazım" ifadelerini kullandı.
'ERKEN SEÇİM' YANITI
Muhalefet partilerinin "erken seçim" çağrısının anımsatılması üzerine Kurtulmuş, şunları ifade etti:
"Muhalefet, dünyanın bütün demokrasilerinde her zaman erken seçim isteyebilir. Bu, saygıyla karşılanır ama erken seçimin olabilmesi için önce siyasal şartlarının gerçekleşmesi lazım. Bu da yetmez, bunun sayısal şartlarının da oluşması lazım. Şu an itibarıyla bu şartların oluşmadığını görüyoruz. İşte görüyorsunuz, uluslararası ilişkiler ve daha birçok konuyla ilgili konuşuyoruz. Çok daha sıcak meseleler, önümüzdeki günlerde gündeme gelecektir. Bütün bunları konuşurken seçmen kitlesinin objektif şartları oluşmamış bir erken seçim tartışmasıyla meşgul edilmesinin açıkçası çok da yerinde olmadığını düşünüyorum."
'YENİ SÜREÇ' YORUMU
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısıyla başlayan ve PKK lideri Abdullah Öcalan'ın açıklama yapması beklenen 'yeni sürece' ilişkin değerlendirme yapan Kurtulmuş, DEM Parti'nin Meclis'teki partileri görüşmelerle ilgili bilgilendirmesinin önemli olduğunu, ilgili devlet kurumlarının da sürecin en ince detayına kadar takibini yaptığını belirtti.
"Ümit ediyorum, İmralı'dan en kısa süre içerisinde terörün bitirildiği ve artık bir terörsüz Türkiye döneminin başladığını ilan edecek açıklama gelir" diyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Tarihler üzerinde durmaktan ziyade, bu işin sağlam bir şekilde ama çok da vakit kaybetmeden bitirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bölgemiz çok hassas bir dönemden geçiyor. Bölgemizdeki esas mesele, özellikle Amerika'nın Irak'ı işgaliyle birlikte hızlanan bölünme ve parçalanma meselesidir. Özellikle etnik, mezhebi ve dini farklılıklar biraz da neo-emperyal projenin bir parçası olarak, sürekli kaşınarak, ayrılıklar körükleniyor. Türkiye olarak bizim bu bölgedeki milli menfaatimiz sadece Türkiye'nin içerisinde terörün bitirilmesi değil, bu bölgenin tamamında istikrarın ve sükunetin sağlanmasıdır. Daha fazla dağılmanın değil, daha fazla bütünleşmenin temin edilmesidir. Dolayısıyla biz kendi bölgemizde işbirliğine dayalı bütünleşme ve ortaklaşmayı artırmak durumundayız. Bunu yaparken de kendimizi bütün tehlikelerden korumak için iç cephemizin kuvvetlendirilmesi gibi hayati bir hususu esas alıyoruz."
"Siyasi kanaatleri ne kadar farklı olursa olsun, herkesin terörün bitirilmesiyle ilgili bu sürece destek olması gerektiğini" dile getiren Kurtulmuş, "Tabii ki sürecin sağlıklı bir şekilde yürümesinin ilk adımı da İmralı'dan beklenen o açıklamanın gelmesidir ve Türkiye'nin gündeminden terörün ilanihaye kaldırılmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak hep beraber kendi geleceğimize sahip çıkıyoruz. Bunun için bu açıklamanın hayati bir önemde olduğunu düşünüyorum. Arkası zaten çok süratle gelir" diye konuştu.