Google Play Store
App Store

43 madencinin hayatını kaybettiği Amasra Maden Katliamı davasında 11’inci duruşma bugün görülecek. Dava avukatlarından Bursalı ‘‘En büyük çekincemiz yargılamanın Soma Katliamı davası gibi ilerletilmesi’’ dedi.

Kurum içi yargılama adalet getirmeyecek: Amasra emsal olsun
Fotoğraf: AA

Bilge Su YILDIRIM

43 işçinin yaşamını yitirdiği Amasra Maden Katliamı’nın 11’inci duruşması bugün görülecek. Patlamaya ilişkin süren davada tutuklu sanıklar Cihat Özdemir, Selçuk Ekmekçi, Mehmet Tural ve Volkan Soylu’nun 43 kez “olası kastla öldürme” suçundan toplam 840 yıldan 1050’şer yıla kadar, 4 kez “olası kastla yaralama” suçundan da 4 yıl 16 aydan 12’şer yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

Tutuksuz diğer 19 sanığın ise “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 2 yıl 8 aydan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası verilmesi talep edilirken dava bugün Bartın Adliyesi'nde görülecek.

KEŞFE İZİN YOK, ÜRETİME DEVAM

Dava avukatlarından Melike Polat Bursalı, hukuki sürece ilişkin duruşma öncesi BirGün’e değerlendirmelerde bulundu. Davada kararın bu duruşmada çıkması bekleniyordu ancak Bursalı mahkeme başkanının fikrini değiştirdiğini anlattı. Karar duruşmasının yeniden ertelendiğini kaydeden Bursalı, patlamanın gerçekleştiği maden ocağında keşif yapılmadığının altını çizdi.

'Ocakta keşif yapılabilir' yönünde bilirkişi raporu ve bu görüşü destekleyen Maden Mühendisleri Odası raporuna rağmen davada ‘Can güvenliği riski olabilir’ gerekçesiyle keşif yaptırılmadığını kaydeden Bursalı, şöyle konuştu: “Müessese müdür ve yardımcılarının ‘İçeride yangın devam ediyor mu bilmiyoruz, bu koşullarda keşif yapamayız’ ifadeleri yüzünden dava sürecinde ocakta herhangi bir keşif yapılmadı. Zaten süreç, keşif yapılmadığı için bu kadar hızlı ilerleyebildi. 'Yangın olabilir' denilirken bir yandan aynı madenin farklı bir kısmında ilgili yönde karar alarak üretime yeniden başladılar. Öte yandan ocağın keşif yapmaya uygun olduğuna ilişkin raporlar var. Bizim de talebimiz mahkemenin öncelikli olarak bu çelişkiyi ortadan kaldırması. Yoksa süreç çözümsüz kalacak.”

‘SOMA DAVASI GİBİ OLMASINDAN ENDİŞELİYİZ’

Yargılamaya ilişkin en büyük kaygılarının, davanın Soma Maden Katliamı dava sürecine benzer bir şekilde sonuçlanması olduğunu belirten Bursalı, şunları söyledi: “Mevcut iddianamede TTK'de çalışan katliamdan sorumlu görevlilere ilişkin herhangi bir istem yok. Daha önce de TTK görevlilerinin de yargılamaya dahil edilmesi başvurumuz reddedildi. İstemi Danıştay’a taşıdık ve ancak öyle onay alabildik. Yine de iddianameye dahil değiller. Aynı durum Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü müfettişleri için de geçerli. Dava eğer bu sorumlular da iddianame kapsamına alınmadan sonuçlanırsa ancak kurum yöneticileri bünyesinde bir yargılamayla kısıtlı kalacak, nihayetinde de adaletin tam anlamıyla tecelli ettiğini, emsal olacak bir karar çıktığını söyleyemeyeceğiz. Soma Katliamı davasında da benzer bir süreç yaşandı, katliamdan sorumlu kamu görevlileri katliamdan ancak 10 yıl sonra yargılanmaya başlandı. Üstelik yargılandıkları suç da ‘görevi ihlal’ oldu. En büyük endişemiz, hukuki sürecin Amasra’da da Soma’ya benzer ilerletilmesi.”

∗∗

NE OLMUŞTU?

TTK Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022’de saat 18.15 sıralarında meydana gelen patlamada 41 işçi hayatını kaybetmiş, 11 işçi yaralanmıştı. 1 işçi sevk edildiği hastanede 4 Kasım 2022’de, 1 işçi de 5 Nisan 2023’te tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirmişti. Amasra Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında aralarında TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir’in de bulunduğu 24 şüpheli 
gözaltına alınmıştı. Zanlılardan Özdemir, Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu ve Başmühendis Mehmet Tural ile maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş, Emniyet Mühendisi Şahan Kahraman “bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmak” suçundan tutuklanmıştı. 8 Mayıs'taki duruşmada Aydın, Mengeş ve Kahraman’ın ev hapsi ile tahliye edilmişti.