Koronavirüs salgınından toplumun tüm kesimleri ekonomik olarak da çok etkilendi. Kapanan işyerleri, üretimini azaltan fabrikalar, işsiz kalan milyonlar…

Benzer durum dünyanın hemen her ülkesinde görüldü. Salgının sonuçlarından birisi idi bu durum. Ancak hemen her ülkede salgın ile birlikte ortaya çıkan ekonomik sorunları aşmak, vatandaş ve iş dünyasına destek olmak üzere çok ciddi ekonomik paketler devreye alındı, kamu kaynakları vatandaşın hizmetine sunuldu. Bazı ülkelerde trilyonlarca dolar seviyesine ulaşan bu yardım ve destek programları zor zamanlarda vatandaşlarının nefes almasını, ekonominin çarklarının dönmesini sağladı.

Fakat bizde maalesef destek rakamları oldukça düşük seviyelerde kaldı. Siz bakmayın öyle “çarpan etkisi” ile 600-700 milyar lira olarak açıkladıkları desteklere. Bir yılı dolduran salgın döneminde sağlanan toplam destek miktarını Aile ve Çalışma Bakanlığı resmi olarak 53,1 milyar olarak açıkladı. Üstelik bu “desteğin” sadece 6,4 milyar lirası bütçeden, 2 milyar lirası toplanan yardımlardan 41 milyar lirası ise işsizlik sigortası fonundan karşılandı. Diğer bir ifade ile “devletin cebinden” çıkan rakam oldukça düşük bir miktarda kaldı.

Bu “destek paketlerinde” yer alan en önemli kalemler işsizlik fonundan geliyordu. Şimdi bundan da vazgeçtiler. Mart ayı sonu itibari ile “kısa çalışma ödeneği” sonlandırıldı. Üstelik salgının yeni bir evreye girdiği, kapanma kararlarının alındığı ve ekonomik koşulların da daha kötüye gittiği bir dönemde bunu yaptılar. İnsan doğal olarak merak ediyor: kısa çalışma ödeneğinin sonlandırdıklarında ne kadar “tasarruf” yapmış olacaklar?

Bu sorunun yanıtını bulmak için İşsizlik sigortası bülteninin Şubat ayı verilerine baktım. Buna göre Şubat 2021’de kısa çalışma ödeneğinden yararlanan kişi sayısı 1,3 milyon ve bunlara Şubat ayı içinde ödenen toplam tutar 2,6 milyar lira. Kişi başına kabaca 2 bin liralık bir ödemeden bahsediyoruz. İşte bu ödemeyi sonlandırarak “tasarrufa” gidiyorlar.

Fakat aslında detaya baktığımızda yapılan iş hiç de anlamlı gelmiyor. Şöyle ki; kısa çalışma ödeneğinin sonlandırılması ile birlikte bu 1,3 milyon kişinin tamamının “ücretsiz izine” çıkarıldığını düşünsek ne olur? İşten çıkarma yasağı ve ücretsiz izin desteği devam ediyor. Bu kişiler de bu destekten yararlanabilir. Peki, ücretsiz izin için sağlanan “nakdi ücret desteği ne kadar?” 2021 yılında yapılan artışla birlikte günlük 47 lira 70 kuruş. Aylıkta 1.431 lira eder. Bu tutar mecbur ödenecek. İlgili düzenleme hala yürürlükte.

Demek ki neymiş? Aslında “tasarruf” ettikleri tutar kişi başına 570 lira! Evet, 570 TL! Bu da 1,3 milyon çalışanın kısa çalışma ödeneği kapsamından çıkarılıp ücretsiz izin kapsamına alınması durumunda aylık 740 milyon lira “tasarrufa” denk gelir.

Salgın döneminde zor koşullarda hayatta kalmaya çalışan insanların cebine 570 lira daha az para koymak “dünyanın 13. büyük ekonomisine” yakışıyor mu? Bu ülke bu kadar mı çaresiz? Aylık toplam 740 milyon liranın dolar karşılığı 90 milyon eder. Koskoca bir ülke milyonlarca çalışanına ayda 90 milyon dolar destek olamıyorsa, bunun kaynak yokluğundan değil siyasi tercihten olduğu açıktır.

Eğer tasarruf etmek istiyorlar ise “Kamu Özel İşbirliği” ile yapılan ve her yıl milyarlarca dolar garanti ödemesi yapılan projeleri gözden geçirmeleri gerekir, zor koşullarda hayatta kalmaya çalışan vatandaşın cebinde 570 lira alarak değil.

Hani şu “İstiklalden İstikbale” adını verdikleri ekonomik reform paketinde” bahsettikleri “mali disiplin” var ya, onunla neyi planladıklarını görmüş olduk.