Concordia bayramı Antik Roma’da uyum/harmonie, düzen, içsel anlaşmayı temsil eden tanrıçaya adıyla tahsis edilmiş (5 Şubat) kutsama, kutlama günüydü. M.F. Camillus tarafından yaptırılan Concordia tapınağı (Agrigento’da) Roma Forumu’nda başka bir deyişle dor düzeninde mimari belleğe kazınmıştır. Tanrıça elinde iki bereket boynuzu ve bir tabak tutarken betimlenmiş olarak Roma paralarının üzerindeki tasvirlerde yer alır.

Concordia kavramı Yunan Medeniyetleri’nde filozoflarca derinlemesine tartışılmıştır. Site devletlerini yönetmenin yolunun kavramın açılımından geçtiğinin altı çizilir. Misal Cicero; harmonisiz bir toplum düşünemez ve bunu bozmaya çalışanları karşısına alır.

Düşünüyorum, düşünelim… asırlar öncesinde kayda alınanlar, görünür-görünmez akışta günün siyasi hadiseleri ile iç içe(!) kanımca tarihin bizler-hayaletler tarafından yürütüldüğünün ispatı; Ailos/Ege nin kıyısından doğan UMUT. Tan kızıllığında denizlerden doğan güneşle eşzamanlı diğer yakada Haziran! Mavi bizi birbirimize bağlayan derin mavi. İki yakanın hikâyesi…

Şafakta girilen labirent, bitimsiz sualtı. İdraksız bir kalabalığın ortasında süre gelen mucizevi anlar. Düşünce ve duygularını yitirilmez bir miras gibi içimizde taşıdığımız sayısız kuşaklar ırmağının içine gömülü olduğumuzu seziş anı; Syriza’nın kaçınılmaz başarısı!

Geçen yaz amfi tiyatronun (Ildır) taş basamaklarında oturmuş, Sakız Adası’nı izlerken üstadın oyunu zihnimdeydi: “Ölümlülere mevsimleri biz bildiririz / Baharı, kışı, sonbaharı biz söyleriz onlara ekimi / Turna kuşu gagalayarak göç ederken Libya’ya; Gemicileri de uyarır o / Seferi bıraksınlar, yatıp uyusunlar diye… / Sonra çaylak çıkar ortaya ve bildirir yeni mevsimi/ ve baharla koyun kırpıcısı işe başlar / sonra kırlangıç, yeniden gelişiyle, yün paltonuzu satmanızı ve kendinize daha ince bir gömlek almanızı söyler. Aristophanes, Kuşlar... Ve hatırlayalım Androjin ırkının varlığından kaynakça olarak bahseder kendisi.

Uzunca bir süredir anakaradaki otokratik inşayı, sansürü ifade ederek kalemlerimize sahip çıkarak, direniyoruz. Baskı ve zulmün can çekiştiği, lanetleneceği Haziran şafaklarını omuz omuza örüyoruz. Farklarımız, başkalıklarımızla kent meydanlarında toplanacağımız bayramı düşlüyoruz.  Evet, bu günler gerçekten bayram. *Fornacilla 5-7 şubat tarihleri arasında AntikRoma’nın kutsal günleri. Tahıl ve ekmekle ilişkili Tanrıça Fornax’a ithaf edilen coşku kitabelerle forumlarda ilan edilirdi. Doğanın ve toprağın uyandığı, baharın gelişinin kutlandığı günlerdeyiz.

*Not: Pinhan Yayınları, Mitoloji Ajandası - okurlarla paylaşılan cezbedici, koleksiyonluk bir hediye. İsmail Gezgin ve emeği geçenlere sevgiler.