Trabzonspor, üç aylık aranın ardından çıktığı zorlu Göztepe deplasmanından üç puanla çıktı: 1-3. Bordo-mavililere galibiyeti getiren goller Nwakaeme, Ekuban ve Abdülkadir Ömür'den geldi

Kusursuz Fırtına!

Yeni normalin ilk futbol haftasında 87 gün sonra ligimiz kaldığı yerden devam ediyor. Bu kadar insanın hayatını kaybettiği ortamda spor belki de nefes almamıza vesile olacak. Ama üç ay evveli düşününce ne biz aynıyız ne takımlarımız… İşte bu ahval ve şerait içinde oynanacak maçlar birçok sürprize gebe! Hani kalite olarak vasata yaklaşamayan ama kıran kırana geçen meşhur düellolarımız var ya gerek şampiyonluk gerek ligde kalma yarışında sanki onlardan çok izleyeceğiz ya neyse.

Bir tarafta ligin rahat takımlarından Göztepe, öbür köşede lider Trabzonspor... Muhteşem taraftarından yoksun ev sahibinin bir parça kolu kanadı kırılmış olsa gerek. Bundesliga’ya bakarsınız, seyircisiz karşılaşmalar deplasman ekiplerine yaramış durumda. Bakalım ülkemizde farklı bir tablo izleyecek miyiz…

Karadeniz temsilcisinde Avrupa’dan men cezası canları sıkmış durumda. Bu karar Türk oyuncuları olmasa da yabancıların motivasyonunu etkiler mi merak ediliyor. İşte tam bu noktada takımın en yerli olan yabancısı Sosa’nın eksikliği dikkat çekiyor. Maestronun yokluğunda gözler sakatlıktan dönen Abdülkadir Ömür’e çevrilmiş durumda. Sörloth yine Hüseyin Çimşir’in en büyük gol silahı olacak.

Yıllardır şampiyonluk hasretiyle yanan bordo-mavililer, kim bilir pandemi yaşanmasa çoktan ipi göğüslemişti. Zaten bu illet olmasa, bendeniz bugün bu müsabakayı değil de EURO 2020’deki Türkiye-İtalya maçını yazacaktım; içlerinde sağlık emekçilerimizin de olduğu 5 bine yakın vatandaşımız da bu müsabakanın heyecanını yaşayacaktı. Fakat bugünkü resmî bilanço malumunuz, 4778 insanımızı kaybetmişiz.

Santra yaklaştıkça, içimizdeki heyecan katlanıyor. Her zaman olduğu gibi. Hayat devam ediyor; çünkü etmeli. Varsın bugün böyle olsun, yarınlar eskisinden de güzel olsun!

Sosyal mesafeyi koruyarak yapıldı seremoni ve saygı duruşu. Fırtına gibi başlayan deplasman ekibi, ilk 5 dakikada iki gol bulabilirdi. Beto kalesinde yine bildiğimiz gibiydi. 17’de Trabzonspor öndeydi. Guilherme’nin kaçırdığı Perreira ortalamış, Nwakaeme kafayı yapıştırmıştı. Kutlamalar insan doğasına uygun olarak sarmaş dolaştı, sosyal mesafe biraz atlanmıştı.

34’te tank gibi giden Sörloth, Ekuban’a ‘al da at’ dese de Beto yine üç direk arasında devleşiyordu. 41’de Guilherme ikinci sarıdan atılınca, deplasman ekibi soyunma odasına skorda üstün, oyuncu sayısında eksik gidiyordu…

Sörloth’un kazandırdığı penaltıyı kullanan Ekuban, 52’de farkı ikiye çıkarmıştı. Da Costa’nın Jerome’a müdahalesine VAR yardımıyla penaltı kararı çıkıyor, 57’de Alpaslan köşeyi buluyordu. Dakikalar ilerledikçe bordo-mavililer topu rakibine bırakıyor, savunmaya çekiliyordu.

84’te fark yine ikiydi! Gelişen kontrada Beto’yla Abdülkadir Ömür aynı topa hareketlenmişler, genç oyuncudan seken top ağlara gitmişti. Kalan dakikalarda başka gol olmuyor, lider istediğini alıyordu.

Trabzonspor fırtına gibi başladığı maçı kazanmasını bildi. Salı günü Fenerbahçe’yle oynayacakları kupa yarı final rövanşı belli ki nefesleri kesecek. İlhan Palut’un Göztepesini izlemek çok zevkli, sizce de öyle değil mi…