İki Almanya'nın birleşmesinin 29'uncu yıldönümü törenlerle kutlandı. Kutlamalara katılmayan ve halkı eyleme çağıran Kutlamalara Karşı Eylem Birliği’nden Yıldırım, "Birleşmenin ortaya çıkardığı sosyal ve politik yıkımlara dikkat çekmeye çalışıyoruz. Karşı olduğumuz Alman kapitalizmidir. Yeniden sosyalizmi konuşmak istiyoruz" dedi.

Kutlamalara hayır öfke birleştirecek!

Marc Bebenroth

Çeviri: Gencay Sözüdoğru

Doğu ve Batı Almanya'nın birleşmesinin bugün yıldönümü. Berlin Duvarı'nın yıkılması ve ardından Almanya'nın resmen birleşmesinin üzerinden 29 yıl geçti.

Doğu ve Batı Almanya'nın birleşmesinin 29'uncu yıldönümü ülke genelinde düzenlenen çeşitli tören ve etkinliklerle kutlandı. 3 Ekim 1990 tarihindeki birleşme için düzenlenen resmi törenler öncesinde açıklama yapan Başbakan Angela Merkel, yaklaşık 30 yıl önceki birleşmenin ardından çok yol katedildiğini ancak daha yapılması gereken işler olduğunu vurguladı.

Ancak kutlamalardaki coşkuyu paylaşmayan kesimler de vardı. Birleşme kutlamalarına karşı Kiel şehrinde kurulan, “Kutlamalara Karşı Eylem Birliği” komitesinden Kim Yıldırım ile konuştuk.

>> Kiel`de gerçekleştirecek olan, Almanya`nın birleşme şenliklerine katılmayacaksınız. Aksine insanları protestoya davet ettiniz. Almanya`nın bölünmüş eski haline mi dönmek arzusundasınız?

Odaklandığımız şey DDR (Demokratik Alman Cumhuriyeti) üzerinden yeni bir tartışma açmak değil. Birleşmenin ortaya çıkardığı sosyal ve politik yıkımlara dikkat çekmeye çalışıyoruz. Bu eylem birlikteliğiyle karşımıza aldığımız bugünkü birleşik Alman kapitalizmidir. Yeniden sosyalizmi konuşmak istiyoruz, bunun için yan yana geldik.

>> Yaptığınız çağrının hedefinde birleşme günü için düzenlenecek şenlikler var. Bu çağrıyla şenlikler üzerinde yıkıcı bir etki mi yaratmak istiyorsunuz?

Yüzbinlerce insanı çekmesi planlanan milyonluk bir etkinliğine muhalefet ediyoruz. Derdimiz bozucu etkilerden ziyade, şenliklere katılan insanlara 3 Ekim’in kutlanması gereken bir gün olmadığını anlatabilmek.

Saat 11.00'de Tren Garı'ndan başlayarak, Alman siyasetinin tanıdık yüzleri ve yöneticilerinin bekliyor olacağı Sparkasse-Arena yönüne doğru hareket edinilecek, orada Sosyalist Almanya ya karşı elde ettikleri tarihi zaferi kutlamak arzusundalar. Festival alanına gelindiğinde tepkimizi orada da açığa çıkaracağız.

>> Bu organizasyon içerisinde kimler yer alıyor?

Birçok sosyal ve politik kurum bir arada hareket ediyoruz. Radikal sol gruplardan, ırkçılığa karşı mücadele eden kurumlara, antifaşist hareketlere, çevre hareketine değin geniş bir toplam ile buluşacağız. Yerelde gelişen bölgesel bir inisiyatif. Bütün bir Kuzey Almanya'yı harekete geçireceğiz. Diğer taraftan sağcı, neo-liberal bir tarih yazımına karşı bizimle aynı anda, kendi hikayemizi sol bir perspektifle ortaya koyacak Doğu Almanyalı gruplarla temas kurma çabasındayız.

>> Bu protesto hareketiyle kimlerin sözcülüğünü yapmak istiyorsunuz?

Sosyal yardımlarla yaşayan yoksullardan, Avrupa’nın Yunanistan da ki tasarruf paketinin mağdurlarına, Avrupa’ya iltica etmeye çalışırken yaşamını yitirenlerin yakınlarından, Neonazi katliamlarının mağdurlarına, Doğu Almanya’daki dönüşüm yılları mağdurlarından, Batı’nın çalışma alanlarını yok ettiği işsizlere değin çok geniş kesimleri yan yana getirmeye ve onları daha görünür kılmaya çalışıyoruz.

>> AFD de yaşanan bu tür mağduriyetler üzerinden siyaset yapıyor.

Dargınlıkları ve farklılıkları pekiştiren bir çerçeveyi öne çıkarmayı değil aksine yan yana daha güçlü bir ses olmayı arzuluyoruz. Her kim ki bir felaketin mağduru oldu başka mağdurlarla buluşmak zorundadır. Eğer bu mümkün olurda Doğu Almanya'nın küçük bir şehrinde işyeri yok edilmiş bir mağdur ile Yunanistan'da bir emekliyi ve elbette Akdeniz’i geçerken hayatta kalabilmiş bir göçmen ile buluşturabilirsek önemli bir mesafe kat etmiş olacağız ki, sınıf dayanışmasında da anlaşılması gereken budur.

>> Protestonuzun parolası, “Öfke birleştirir, Almanya ayrıştırır!” Toplum içinde eksik olan şey öfke mi?

Bu parolayla aslında birleşme günü şenliklerinin “Cesaret Birleştirir!” resmî sloganına bir gönderme yapıyoruz. Birleşme sonrası Batı’ya dahil olan eski Doğu Almanya eyaletlerinde hayatın mağdurlar açısından bir çiçek bahçesine dönüşmediği çok açık. Öfke ve hüsran Doğu’da açığa çıkan en belirgin duygular, işte bu duygular doğru bir kanala yönelmeli. Şu anda sağcı güçler bu mesele üzerinden örgütleniyor. Biz bu öfkeyi sol bir zeminde örgütlemeyi hedefliyoruz.

>> 3 Ekim tarihi sizce nasıl anılmalı?

Kesinlikle olumlu anmayacağız. Bugün bizim için asla pozitif bir referans olamaz. Bu yüzden bu resmî tatil günü çerçevesinde gerçekleştirilecek eğlenceler içerisinde başka bir politik motivasyon içerisinde bir itirazı belirgin kılmaya çalışıyoruz.