Kuzey İrlanda'daki seçimleri, Birleşik Krallık'tan ayrılıp İrlanda Cumhuriyeti ile birleşmeyi savunan Sinn Fein kazandı. Parti lideri O'Neill, 'Sonuç yeni bir çağın başlangıcı' dedi

Kuzey İrlanda seçimlerini Birleşik Krallık'tan ayrılığı savunan Sinn Fein kazandı

İrlanda Cumhuriyet Ordusu'nun (İRA) siyasi kanadı olduğu iddia edilen Sinn Fein (Biz Kendimiz), parlamentoda 27 sandalyeye elde ederken Demokratik Birlik Partisi (DUP) 24'te kaldı.

Hem Protestanlar hem Katoliklerden oluşan İttifak Partisi 17, diğer bir birlik yanlısı parti olan Ulster Birlikçi Parti (UUP) 9 ve Sosyal Demokrat ve İşçi Partisi de (SDLP) 7 sandalye kazandı.

Bu sonuçla İrlanda ile birleşmeyi savunan Sinn Fein, neredeyse yüzyıl sonra ilk kez seçimde ilk sırayı alarak Başbakan çıkarma şansını elde etti. Ancak Kuzey İrlanda'ya özel yetki paylaşımı anlaşmasına göre, birinci ve ikinci partilerin bölgeyi birlikte yönetmesi gerekiyor.

DUP, Sinn Fein'in Kuzey İrlanda'daki lideri Michelle O'Neill'in başbakan olması durumunda başbakan yardımcılığı için herhangi bir isim önermeyeceğini bildirdi. Böyle bir durumda bölgede herhangi bir hükümet kurulması mümkün olmayacak.

İrlanda’nın bağımsızlık mücadelesinin sembol ismi IRA'nın önderlerinden Bobby Sands’in ölüm yıldönümü olan 5 Mayıs’ta düzenlenen seçimde İrlanda’nın birleşmesi için beş yıl içinde referanduma gidilmesi vaadi olan Sinn Fein'in sandıktan zaferle çıkmasıyla İrlanda’nın her iki tarafında da Sinn Fein lider parti oldu.

'YENİ BİR ÇAĞI BAŞLATTI'

"Gerçek Değişim Zamanı" sloganıyla seçim kampanyası yürüten partinin lideri O'Neill zaferin "çok önemli bir değişim anını temsil ettiğini" söyledi. Sonucun, "toplumdaki ilişkileri adalet, eşitlik ve sosyal adalet temelinde yeniden tasavvur etme fırsatı sunan yeni bir çağı başlattığını" kaydetti.

DUP lideri Jeffrey Donaldson ise parlamentoda ikinci sıraya düşseler de aynı görüşteki UUP ile beraber birlik yanlıların hala konumlarını koruduğunu söyledi.

Donaldson, "Birlik yanlıları güçlü olmayı sürdürüyor. Meclis'teki en büyük tahsis bizde" dedi.

DUP lideri, yönetimi Sinn Fein'e devredip devretmeyeceklerine ilişkin bir soru üzerine "Parti yetkilileri bir araya gelecek, Hükümetin yapması gerekenleri elde etmek için ne yapmamız gerektiğini düşüneceğiz, kararımı önümüzdeki hafta başlarında netleştireceğim" diye konuştu.

İki tarafın, Brexit'in parçası olan ve bölgeyi Birleşik Krallık'ın geri kalanından farklı olarak AB ile Gümrük Birliği içinde tutan Kuzey İrlanda Protokolü konusundaki görüş ayrılıkları da dikkate alındığında olası bir yönetim krizinin, daha derin anlaşmazlıklara yol açmasından endişe ediliyor.

Sinn Fein, Birleşik Krallık'tan ayrılarak AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti ile birleşilmesini savunuyor. Partinin Başbakanlığı ele geçirmesinin, İrlanda birliği konusunda bir referandum olasılığını artıracağı değerlendiriliyor. Ancak, 1998’de imzalanan "Hayırlı Cuma" (Good Friday) barış antlaşmasının şartlarına göre, ülkede yapılacak bir referandum için İngiltere'nin onayı gerekli.