Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs için düzenlediği ihalelerin büyük bir kısmı, 17-25 Aralık Yolsuzluk Operasyonu’nda patronu gözaltına alınan Taşyapı Şirketi’ne gidiyor. Ayrıca Kıbrıs, beşli çeteden Limak ve Kalyon için de rant alanı.

Kuzey Kıbrıs’ı talan etmişler

İsmail ARI

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kuzey Kıbrıs’ta müjde olarak açıkladığı “saray ve millet bahçesi” projeleri tartışılmaya devam ederken Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs için düzenlediği milyonlarca liralık ihalelerin de yıllardır kamuoyunun yakından tanıdığı isimlere gittiği öğrenildi. Kuzey Kıbrıs için düzenlenen ihalelerin milyonlarca liralık ve en büyük dilimi ise patronu 17 -25 Aralık operasyonunda gözaltına alınan Taşyapı Şirketi’ne veriliyor.


Kuzey Kıbrıs’ın pandemi hastanesi dahi Taşyapı Şirketi’ne yaptırıldı. Sağlık Bakanlığı’na bağlı Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü, “Kuzey Kıbrıs Tam Donanımlı 100 Yataklı Çelik Konstrüksiyon Pandemi Hastanesi Temini İşi” adı altında 16 Eylül 2020 tarihinde bir ihale düzenledi. Kamu İhale Kanunu’nun tartışmalı pazarlık usulüyle düzenlenen ihale 85 milyon TL’ye Taş Yapı Şirketi’ne verildi.

Karayolları Genel Müdürlüğü, 22 Nisan’da “KKTC D850 Karayolunun Doğusunda Yer alan Muhtemel Yerleşim Yerleri İç Ulaşım Yollarının Yapım, Onarım ve Üstyapı Takviye İşleri” adı altında bir ihale düzenledi. Bu ihale de 150 milyon 142 bin TL’ye yine Taşyapı İnşaat Şirketi’ne verildi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın (TOKİ) aylardır gündemde olan Kapalı Maraş Bölgesi için düzenlediği milyonlarca liralık ihale de yine aynı adrese gitti. TOKİ, 6 Kasım 2020 tarihinde, “Maraş Bölgesi Çevre Düzenlemesi ve Yol Yapım İşi” adı altında bir ihale düzenledi. İhale, 12 milyon 517 bin TL’ye yine Taşyapı İnşaat Şirketi’ne verildi. Kuzey Kıbrıs’ın tek havalimanı olan Ercan Havalimanı da yıllardır Kuzey Kıbrıs için düzenlenen büyük ihalelerin neredeyse değişmeyen tek adresi olan Taş Yapı Şirketi işletiyor. Şirket, Ercan Havalimanı’nı 2012 yılında 100 milyon avro peşinat ve 350 milyon avroluk yatırım karşılığında ciro paylaşımlı yap-işlet-devret yöntemiyle 25 yıllığına Kuzey Kıbrıs’tan kiraladı.

Kuzey Kıbrıs için açılan birçok ihaleyi alan Taşyapı Şirketi’nin sahibi Emrullah Turanlı ise 17 -25 Aralık Yolsuzluk operasyonunda da gözaltına alınan isimler arasında yer alıyor. Turanlı, elemanlarıyla yaptığı telefon görüşmelerinin sonucunda gözaltına alındığını ifade ederek, “Bana isnat edilen suç, iki işimle ilgili kendim ve elemanlarımla yaptığım görüşmelerin takibidir. İmarlı arazilerimin ruhsat almak için takip ettiğimiz işlerle ilgili olarak takibe takılmışız” demişti.

KALYON’DAN PATLAK PROJE

AKP iktidarının “Asrın projesi” diye nitelendirdiği ve “Su sıkıntısı çeken KKTC’nin 50 yıllık su ihtiyacını karşılayacağı” belirtilen: ‘KKTC Su Temin Projesi’nin” milyonlarca liralık ihaleleri de muhalefetin beşli çete diye nitelendirdiği şirketler arasında yer alan Kalyon İnşaat’a gitti.

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) tarafından 2011 yılında düzenlenen Mersin ile Kuzey Kıbrıs arasında Akdeniz’in 250 metre derinliğine boru döşeme ihalesi, tam 630 milyon TL’ye Sigur Ros Sdn Bhd- Kalyon- Kutay İnşaat iş ortaklığı verildi. Ancak, geçtiğimiz yılın ocak ayında döşenen boruların patladığı ve su akışının durdurulduğu açıklandı.

DSİ de 20 Mayıs 2020 tarihinde “KKTC Deniz Geçişi İsale Hattı Onarımı” adı altında patlayan boru hattının onarılması için bir ihale düzenlendi. İhale, 483 milyon 830 TL’ye yine projeyi yapan Kalyon İnşaat’a verildi.

Muhalefetin beşli çete diye nitelendirdiği beş şirketten biri olan Limak İnşaat’ın da Kuzey Kıbrıs’ta oteli var. Limak’ın 2018 yılında açılışını yaptığı otel, 598 oda ve bin 338 yatak kapasiteli. Limak’ın devasa büyüklükteki oteli, Kuzey Kıbrıs Bafra İskele mevkiinde yer alıyor.

***

Rant alanına dönüştürüldü

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odası Birliği (KTMMOB) Genel Başkanı Seran Aysal, BirGün’e yaptığı açıklamada “Yandaşlara her türlü imkan tanınıyor ve Kuzey Kıbrıs pastasının büyük kısmı Taşyapı’ya gidiyor” dedi. Aysal şöyle konuştu: “Bu ihaleler herkese açık değil. Kamu İhale Kanunu’nun “Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen olayların” ortaya çıkması durumunda kullanılması gereken tartışmalı maddesinde düzenlenen pazarlık usulüyle yapılıyor. Yani kapalı kapılar ardından düzenlenen ihaleler yandaşlara veriliyor. Kuzey Kıbrıs’ın iş gücü, firmaları, mühendisleri, mimarları, kurumları ve iş insanları bu projelerde yok sayılıyor. Bu projeler hiçbir kural, mevzuat ve kanun dikkate alınmadan yapılıyor. Anadolu halkının vergileri, Kuzey Kıbrıs’a yardım adı altına kimlere kaydırıldığını, nasıl harcandığını görüyoruz ve bundan rahatsızız. Kuzey Kıbrıs belli kişiler için rant alanına dönüştürülüyor. Son olarak, bizim külliye ve yeni bir Cumhuriyet Meclisi binasına ihtiyacımız yok. Özellikle bu iki binaya ihtiyaç olursa bir devletin bunu kendi imkan ve bütçesinden yaptırması tartışmasız devlet olmasının gereğidir.”