Kanal SİM’in susturulmak istenmesini kınayan partiler ve sendikalar, basına yönelik baskıları “faşizm” olarak nitelediler.

Kuzey Kıbrıs’ın muhalif ekranı karartıldı!

Attila AŞUT (Lefkoşa)

Türkiye'de Saray rejimini desteklemeyen televizyonlara siyasal ve ekonomik baskılar artarken, Kuzey Kıbrıs'ın muhalif televizyonlarından Kanal SİM'in ekranı da yeni yıla girerken karartıldı. KKTC'de TÜRKSAT üzerinden yayın yapan Kanal SİM'in yayınları 1 Ocak'ta sonlandırıldı. KKTC Hükümeti’nin yerel kanallara desteğini çekmesi üzerine TÜRKSAT'ın astronomik uydu kirasını ödeyemeyeceklerini açıklayan Kanal SİM yöneticileri, ekranları karartılsa da susmayacaklarını ve bu süreçte dijital mecralar üzerinden halka ulaşmaya çalışacaklarını belirttiler.

Kanal SİM'in sosyal medya hesapları üzerinden yapılan açıklamada, ülkedeki karasal yayın tekelinin devlet tarafından GSM operatörlerine verildiği ve yeni bir TV mecrası devreye sokulacağı sözünün hükümetçe tutulmadığı vurgulanarak şöyle denildi:

"Bizim mücadelemiz toplumsaldır. İlkeli yayıncılık, insan hakları, demokrasi ve ifade özgürlüğüdür. Biz yolumuzdan ve kurulduğumuz gün topluma verdiğimiz sözden vazgeçmedik. Sözünü tutmayanlara, konunun ifade özgürlüğüne karşı ekonomik bir tehdit olduğunu hatırlatmak isteriz. Demokrasiye, insan haklarına ve ifade özgürlüğüne inanan tüm kesimlerle bu yolu birlikte yürüyeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.”

Açıklamada, Kanal SİM yayınlarının bundan böyle internet üzerinden www.kanalsim.com, Facebook, YouTube ve Sim Radyo’dan sürdürüleceği belirtildi.

TEPKİYLE KARŞILANDI

KKTC’de ilerici/demokratik kesimlerin sesi olan ve özellikle Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile iktidar partisi UBP’ye sert muhalefetiyle tanınan Kanal SİM’in ekonomik zorlamalarla susturulmak istenmesi, ülkedeki solcu partiler, sendikalar ve meslek örgütlerince tepkiyle karşılandı.

Cumhuriyet Meclisi’nde konuşan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, karasal yayınla ilgili hazırlıkların bugüne değin yapılmayarak yeterince parası olmayan kanalların uydu yayını yapamaz duruma düşürülmesini sert bir dille eleştirdi ve karasal yayınlar başlayıncaya kadar özel kanallara devlet katkısının sürmesi gerektiğini söyledi. “Çok parası olanın yayın yapabileceği bu düzenin demokrasinin katli olduğunu” belirten Erhürman, “Bu konunun peşini bırakmayacağız” dedi.

Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen) da “Kanal Sim’e yayın mecrası bırakılmaması ve TÜRKSAT’taki yayınlarının sonlandırılması, hükümetin özgür medyayı susturma operasyonudur” diyerek iktidarı kınadı.
Basın-Sen Genel Başkanı Ali Kişmir, Kuzey Kıbrıs’ta yayın yapan televizyon kanallarının yeni bir mecra yaratılana kadar TÜRKSAT uydu bedellerinin devlet tarafından ödeneceği sözü verildiği halde 1 Eylül tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile uydu katkı payının azaltıldığını ve kanalları TÜRKSAT’la karşı karşıya getirdiğini söyledi. Kişmir, açıklamasının sonunda, “Hükümetin, demokrasinin ve çoksesliliğin olmazsa olmazı olan özgür yayıncılığa darbe vurmak adına attığı bu adım kabul edilebilir olmadığı gibi, kendine muhalif olan tüm sesleri kısma girişimi de faşizmden başka bir şey değildir. Kanal SİM emekçilerini bu süreçte yalnız bırakmayacağız” dedi.

“DİYALOG TV” DE KARARTILMIŞTI

Daha önce de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) yayın yapan Diyalog TV’nin uydudaki yayınları, Türkiye Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) isteği üzerine TÜRKSAT tarafından 30 Nisan 2020 tarihinde durdurulmuştu.

O tarihte Anadolu Ajansı’nın geçtiği haberlerde, RTÜK’ün, “Diyalog TV”de yayımlanan ‘Dünyaya Bakış’ programında, Kuzey Kıbrıs’ta çeşitli yatırımları da olan işadamı ve Liberal Demokrat Parti’nin (LDP) Kurucu Genel Başkanı Besim Tibuk’un bazı ifadelerini ‘Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret niteliğinde bulduğu” bilgisi yer almıştı.
Net Holding Yönetim Kurulu Başkanı Besim Tibuk'a ait “Diyalog TV”, yayınlarının TÜRKSAT tarafından temelli kesilmesi üzerine, adını daha sonra “TV 2020” olarak değiştirmişti.