Google Play Store
App Store
Laik ve demokratik bir yaşam talep ediyoruz
Fotoğraf: AA

Politika Servisi

Suriye’de Heyet Tahrir Şam (HTŞ) örgütünün iktidarı ele geçirmesinden sonra Alevilere yönelik katliam endişesi nedeniyle Hatay’ın Samandağ ilçesinde bir yürüyüş yapılmak istendi.

Gazete Duvar’ın haberine göre Hataylı Araplar, Aleviler ve demokratik kitle örgütlerinin, Samandağ’da yapmayı planladığı yürüyüşe kaymakamlık izin vermedi. Yasak kararının ardından basın açıklaması yapıldı. Açıklamada sık sık “Suriye halkı yalnız değildir”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganları atıldı.

Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Mustafa Aslan, “Suriye’de yaşanacak herhangi bir katliamın sorumlusu, sadece AKP değil, dünya kamuoyudur. Bizim bu topraklarda ortak bir kimliğimiz var: Alevilik. 6 Şubat depreminin ardından Alevilere yapılan ayrımcılığı gördük. Yaralarımız en son sarıldı. Artık daha fazla uzaklaşmadan, birlikte mücadele etmeliyiz” ifadelerini kullandı.

Basın açıklamasına katılan Avrupa Alevi birlikleri Konfederasyonu Eşit Başkanı Hüseyin Mat “Acılarımızı ve bayramlarımızı ortaklaştırmazsak, ayrımcı politikalara maruz kalmaya devam edeceğiz” dedi. Mat, “Bu topraklarda ve komşularımızın topraklarında barışı savunuyoruz. Suriye halkının eşit yurttaşlık temelinde barış içinde bir yaşam kurmasını istiyoruz” diye konuştu.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Cuma Erçe, yürüyüşe izin verilmemesine dikkat çekerek şunları söyledi: “Emniyet güçleri günlerdir bu toplantının yapılmaması için çaba sarf etti. Çünkü halkın gerçeklerle buluşmasını istemiyorlar. Suriye’deki çatışmaların ve katliamların sorumluluğu IŞİD gibi örgütleri destekleyenlerin elindedir. Samandağ’dan Hatay’a, halkların eşit yurttaşlık temelinde yaşamasını savunuyoruz. Ne Suriye’de ne başka bir yerde savaş istemiyoruz. Laik ve demokratik bir yaşam talep ediyoruz.”

Söz alan Şeyh Zülfikar Çiftçi ise Suriye’de bulunan farklı etnik kimliklerin ve din gruplarının tehlike altında olduğunu vurgulayarak şunu kaydetti:

“Bu tehlikenin mimarları, yıllardır hükümet tarafından desteklenen terör gruplarıdır. Barış içinde, eşit yurttaşlık temelinde bir yaşam istiyoruz.”