Türkiye, Hiranur Vakfı’nda 6 yaşındaki çocuğun istismarı skandalını konuşmayı sürdürürken Sosyalist Güç Birliği “Laiklik kazanacak” diyerek bir araya geldi. Eylemde konuşan Doç. Dr. Güven Gürkan Öztan, “Sosyalist Güç Birliği olarak laikliği geri kazanmak için, tüm halkı mücadeleye davet ediyoruz” dedi.

Laikliği hep beraber geri kazanacağız
Sosyalist Güç Birliği bileşenleri, İstanbul Kadıköy’de bir araya geldi. (Fotoğraf: BirGün)

Asena TUNCA

Türkiye, BirGün’ün ortaya çıkardığı İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.’nin 6 yaşında ‘evlendirilip’ istismara maruz bırakılması skandalını konuşmaya devam ederken Sosyalist Güç Birliği (SGB) "Tarikat düzeninize ve gericiliğe meydan okuyoruz" diyerek Kadıköy'de bir araya geldi.

"İşçi düşmanı işbirlikçi AKP", "Kadın düşmanı gerici AKP", "İmam hatipler kapatılsın", "Laiklik kazanacak", "Tarikat yurtları kapatılsın", "Çocuk istismarcılarından hesap soracağız" yazılı dövizler taşınan Sosyalist Güç Birliği eyleminde, "Tarikatlar ve cemaatler kapatılacak, Laiklik kazanacak" yazan pankart açıldı. Eyleme katılanlar, “Karanlığa teslim olmayacağız”, “Yobazlardan hesabı emekçiler soracak”, “Aydınlık bir ülke sosyalizmde” sloganları attı.


Açıklamadan önce yapılan konuşmalarda, "Memleket tarihi ve son 20 yıl boyunca laiklik, eşitlik, özgürlük mücadelesinden vazgeçmeyenleriz. Nerede bir emek mücadelesi varsa orada olanlar, emeğin emekçinin haklarına sahip çıkanlar ve patronların, kapitalizmin karşısında dikilenleriz" dendi.

BU DÜZENİ REDDEDİYORUZ

"Yoksul halk çocuklarını karanlığa boğan, Aladağ'da, Karaman'da, Kulp'ta, Taşkent'te, Hiranur Vakfı'nda memleketi bir örümcek ağı gibi kuşatan, çocuklarımızın yaşamlarını, umutlarını çalan cemaat, tarikat düzenine meydan okuyoruz" diyen Sosyalist Güç Birliği mensupları, "Sosyalist Güç Birliği olarak bu sömürü, yağma düzenine ve cemaat, tarikat düzenine karşı birlikte mücadele edeceğiz. Bu yolu birlikte açmaya umudu, cesareti, kararlılığı birlikte örgütlemeye çağırıyoruz. Aynı tarikata üye olduğu, aynı secdeye baş koyduğu için kader ortağı olduğuna inandırılan, üç kuruşa yaşamaya şükür çektirilen, iş cinayetlerinde ölmeye kader diye mecbur bırakıldığımız bu düzeni reddediyoruz" ifadelerini kullandı.

SUSTURMAYA ÇALIŞIYORLAR

Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile grevleri yasaklanan Bekaert İzmit emekçilerine, işçi sınıfına ve kadın mücadelesine selam gönderilen eylemde, şu ifadeler de kullanıldı:

"Korkuyorlar. Korktukça saldırganlaşıyorlar. Halkın iradesine ipotek koymak için yargıyı, her türlü baskı aracını kullanıyorlar. Belediye başkanlarını tutukluyor, belediyelere, halkın kaynaklarına zorla el koyuyorlar. Demokratik kitle örgütlerini, sendikaları, meslek odalarını susturmak için korku imparatorluğu yaratıyorlar. Emekten demokrasiden laiklikten barıştan yana mücadele edenleri susturmaya çalışıyorlar."

SGB adına konuşan Yürütme Heyeti Üyesi Prof. Dr. Oğuz Oyan, “20 yıllık kesintisiz iktidarı boyunca dinci siyaset Cumhuriyet’i adım adım kurucu ilkelerinden uzaklaştırdı ve kurumlarını teslim aldı. İktidar, liberallerin ‘özgürlükçü laiklik’ uydurmasından da destek alarak laikliği inanç özgürlüğüne indirgedi ve içini boşalttı; böylece laikliği adeta Sünni tarikatların koruyucu kalkanına dönüştürdü” dedi.

“Cumhurbaşkanı, göreve başlarken ettiği yemine bağlı kalmayarak laikliğe aykırı her düzenlemeye arka çıkmayı; Anayasa’nın egemenliği düzenleyen maddesin karşı çıkmayı sürdürerek tarikat ve cemaatlerin, kaynağını Anayasa’dan almayan devlet yetkisi kullanmalarına göz yummayı günlük uygulamalara dönüştürdü. Tarikatların askeriyede, yargıda, eğitimde, devletin her kurumunda hatta toplumun bütün kılcal damarlarında örgütlenmelerine, kamu kaynaklarını sömürmelerine zemin hazırlamaktan geri durmadı” diyen Oyan, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Cumhuriyet Türkiye’sinde cumhuriyetin temel ilkelerini açıkça ve her ortamda savunabilmek bir cüret sorunu haline geldi; özellikle de laikliği açıkça savunmak giderek bir ‘medeni cesaret’ konusu oldu. Cumhuriyetin kurucu partisinin genel başkanı bile laikliği savunmak bir yana laiklik sözcüğünü ağzına almaktan dahi kaçınır oldu. Bu durumda meydan dincilere daha fazla kaldı.”

laikligi-hep-beraber-geri-kazanacagiz-1101680-1.



“Hiranur Vakfı’nda meydana gelen sistematik çocuk tecavüzü, bu tür olayların ne ilki ne de sonuncusudur” diyen Oyan, “Laiklik, demokratik bir rejimin olmazsa olmazıdır. Laiklik yoksa demokrasi de yoktur. Nitekim Türkiye’nin bugünkü görüntüsü tam da budur. Her ikisi de yoktur. Sosyalist Güç Birliği, emeğin Cumhuriyetini kurma yolunda laiklik alanını en önemli mücadele başlıklarından biri olarak boşuna seçmedi. Sosyalist Güç Birliği, Türkiye toplumunun yarınlara umutla bakabilmesi için var” ifadelerini kullandı.

Oyan’ın ardından konuşan Doç. Dr. Güven Gürkan Öztan da, “Cumhuriyet’in birikimlerine savaş açan siyasal İslamcı rejim, suç ortaklarıyla toplumu çürütmeye devam ediyor. Tarikat ve cemaatler koalisyonuna dönüşmüş iktidar bloku, ülkeyi ‘azgın bir azınlığın’ talepleri doğrultusunda yönetmeye çalışıyor. İslamcı bir düzeni, resmi ve gayri resim elindeki tüm aygıtları kullanarak topluma dayatıyor” dedi.

SALTANATLARINI YIKACAĞIZ

“İktidar, karşısında örgütlü yurttaşlar değil müritler ordusu görmek istiyor” ifadelerini kullanan Öztan, “Bir avuç zenginin servetine servet katarken halkı yoksullaştırıyorlar. Yoksul halkı da imam hatiplere, cemaat yurtlarına, dinci yapılanmalara mahkûm ediyor. Çocuklar, gençler, kadınlar yıllardır tarikat evlerinde istismara ve şiddete maruz kalırken, yaşananlara ‘münferit’ deyip üstünü örtüyor; şeyhlerin, şıhların sırtını sıvazlıyorlar. İktidar bloğu toplumun tüm ilerici güçlerine savaş açıyor. Savaş borazanlığıyla, baskı ve tehditle halkın öfkesini dizginlemeye çalışıyor. Biz Sosyalist Güç Birliği olarak, tarikat ve cemaat düzenine son vermek için, laikliği kazanmak için, emekçilerin hakları için tüm halkı mücadeleye davet ediyoruz. Haramilerin, şeyhlerin, tarikatların, mafyanın düzenine son verip eşit, özgür ve laik bir ülkeyi hep birlikte kuracağız” diye konuştu.

SGB’nin eylemi sırasında 5 kişiden oluşan, ellerinde Arapça ifadelerin yazılı olduğu kırmızı ve mavi renklerin üzerinde üç hilal amblemli bayrak taşıyan grup provokasyon girişiminde bulundu. Şahıslar, polis tarafından gözaltına alındı. Grubun bir gün önce sosyal medya hesabından tehdit mesajı paylaştığı ardından mesajı sildikleri öğrenildi.

***

Kötülük iktidarına meydan okuyoruz

Cemaat ve tarikatlarda çocuklara yönelik işlenen cinsel suçlara ilişkin açıklama yapan SOL Parti Muğla İl Örgütü, “ Yoksul halk çocuklarını boğan, kadınları nefessiz bırakan kirli tarikat düzenini, lüks ve şatafata boğulmuş şeyhlik zincirlerinizi, devlet kaynaklarıyla büyüttüğünüz şirketlerinizi başınıza yıkacağız” dedi.

SOL Parti Muğla İl Örgütü, BirGün’ün ortaya çıkardığı İsmailağa Cemaatine bağlı Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in, 6 yaşındaki kızı H.K.G.’yi “müridi” Kadir İstekli ile evlendirerek cinsel istismara uğramasına göz yummasına ilişkin eylem düzenledi. Eylemin ardında gerçekleştirilen basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “BirGün gazetesinin ortaya çıkardığı bu çocuk istismarı münferit değildir. Kadınların giyiminde tahrik unsuru arayanların, küçücük çocuklara farklı gözle bakanların, tüm bunlara da dini kılıf bulanların yarattığı düzenin sonucudur. Televizyonlarda vaazlar vererek, şu yaşta evlenilir, bu yaşta birlikte olunur diyerek, çocukları meczupların hedefi haline getiren programlara izin verenlerin sorumluluğudur. 20 yılda iktidarın tüm olanaklarını tarikatların önüne seren AKP’nin sorumluluğudur. Cumhuriyet’in ilerici birikimlerini ve laikliği tasfiye ederek bu karanlık düzeni kurdular. Eğitim başta olmak üzere toplumsal hayatın her alanı ve devlet kademelerini tarikatlar ve cemaatlere teslim ettiler. Ülkemizin geleceği şimdi de bu paralel yapıların, devlet içinde devletleşmiş karanlık odakların yarattığı büyük bir risk altında. Bu riskin bertaraf edilmesi laiklik mücadelesinden geçiyor.”