Sene 1974…

İngiltere Milli Takımı 1974 Dünya Kupası’nın dışında kalmış, başarısızlığın faturası hocaları Alf Ramsey’e kesilmiştir. Onun yerine getirilen Don Revie o zamanın başarılı hocalarından, 1961-74 arasında Leeds United’ı çalıştırmış, takımla üç şampiyonluk yaşamış. Revie milli takımın başına getirilirken, Leeds United yakın şehrin takımı Derby County efsanesini yaratan Brian Clough ile anlaşır. Ancak Clough’in yardımcısı, uzun seneler birlikte çalıştığı Peter Taylor bu anlaşmaya karşı çıkar, ayrılmaz denilen ikilinin yolları o gün ayrılır…

Ancak Clough’un Leeds United macerası umduğu gibi gitmez, kendinden önceki hocanın sertliğe dayalı çirkin futbolundan, takımın kibrinden, futbol felsefesinden nefret eden Clough bu nefreti her fırsatta dile getirir, haliyle o nefret futbolcularla arasındaki bağların kopmasına neden olacaktır. O döneme tanıklık etmiş olan takımın eski futbolcusu Peter Lorimer geçmişte verdiği söyleşide, Clough’un kulüpte çalışmaya başladığı ilk gün ofisinde Revie’den kalan tüm eşyaların atılmasını istediğini, onun masasına oturmayı reddettiğini anlatır.

Clough’un Leeds United’daki 44 günlük macerası 2007 senesinde yayınlanan David Peace’in enfes futbol kitabı “The Damnet Utd”da anlatılır ve kısa sürede 500 binin üzerinde satan kitap futbol edebiyatının başyapıtları arasında yerini alır. Kitabın Kıvanç Koçak’ın çevirisiyle Sel Yayınları’ndan çıktığını, 2009’da Tom Hooper tarafından sinemaya aktarıldığını hatırlatalım. Hikâyenin aktörlerinden Don Revie milli takımdan sonra ülkesinde başka hiçbir takımda çalışma fırsatı bulamayacak, kariyerine Suudi Arabistan’da devam edecektir. 1989’un Mayıs’ında 61 yaşında aramızdan ayrılan futbol sevdalısının heykeli şimdilerde Leeds United’in Ellland Road Stadı’nın girişinde, eski güzel günlerin anısına…

Clough ve Taylor’a gelince, ikili Nottingham Forest’te yeniden bir araya gelecek, Derby’de yaşattıkları başarıyı tekrarlayacaklardır. Sonraları dargınlıklar girer araya, dostluğun yerini husumet alır. Taylor 1982 senesinin Mayıs’ında emekliye ayrılır. 1990’nın Ekim’inde, tatil için gittiği Majorca adasında, 62 yaşında aramızdan ayrıldığında ölüm haberini telefonda alan Clough’ın hıçkıra hıçkıra ağladığı, içki şişelerine sarıldığı anlatılır. 2004’te yayımlanan, Peter Taylor’a ithaf ettiği biyografisinde ona şu satırlarla seslenmiş: “Ayrıldığımız gün seni bu yaşamda güldürecek çok fazla şey kalmayacaktır demiştin. Haklıydın…” O enfes futbol filmi şu anekdotla son bulur: “Brian Clough, İngiltere Milli Takımının hiç sahip olmadığı en iyi teknik direktör”.

Lanetli takım ise köklü tarihinin büyük bölümünü ülke futbolunun en üst liginde geçirdi, ezeli puan cetvelinde 13. sıradalar. 1964-82 seneleri arasında 18 senelik 1. Lig macerasından sonra düştüler, sonra döndüler. Ülke futbolunun en üst liginde üç sezonda şampiyonluk yaşadılar, 1975’te günümüzdeki adıyla Şampiyonlar Ligi’nde final oynadılar. 2003-04 sezonunun sonunda, 14 sene aradan sonra eski acıyı yaşattılar taraftarlarına. Umutla bekledi sevdalıları yeniden dönecekleri günü ama olmadı. 2004 senesinde parasal sıkıntılarla boğuştukları zamanlarda antrenman sahasını ve statlarını satmak zorunda kaldılar. 2006-07 sezonunun sonunda bütçesindeki açık nedeniyle 15 puanı silindi, o dönem kayyuma devredilmesi gündeme geldi, o sezon tarihinde ilk kez 3. Lig’e düştü. Üç sezon futbolun görünmez köşelerinde mücadele ettikten sonra, 2009-10 sezonunu ikinci sırada bitirerek tekrar Championship’e döndüler. 2017’de İtalyan iş insanı Andrea Radrizzani kulübü satın aldı, takım 2018-19 sezonunun sonunda Premier Lig’e dönme fırsatını play-off maçlarında kaybetti. 2000’den beri 25 teknik direktörle çalıştılar, mutluluğu “Çılgın” lakaplı Arjantinli’de buldular. Sezon içinde, puansız döndükleri Fulham deplasmanı sonrası basın toplantısında tercümanın sözünü keserek tercüme hatasını düzeltişini hatırlıyorum. İngilizcesi iyi olmayabilir, ama zekâsı, gözlem yeteneği ve detaya verdiği önem takdire şayan…

2019-20 sezonunun sonunda Championship’i şampiyon olarak bitirerek elitlerin arasına döndü Yorkshire bölgesinin 475 bin nüfuslu şehrinin beyazlı takımı. Ülkenin ilk 15 stadı içinde yer alan 37.890 kapasiteli Elland Road Stadı’nda 27.643 taraftar ortalaması yakaladılar…

“Sen geldin ya, yine bahar koktu buralar, her yanım bahar oldu” der dizelerinde Sezai Atay. Gelişiyle şehrine, sevdalılarına baharı getiren takım onca seneden sonra gelecek sezon Premier Lig’de boy gösterecek. Naçizane görüşüm sadece Bielsa için bile onları izlemeye değer…