Leipzig'te dev kitap buluşması

Kerem SALTUK

Avrupa'nın en büyük kitap fuarlarından Leipziger Buchmesse 4 gün içinde 274 bin ziyaretçi ile rekor kırdı.

Geçtiğimiz hafta Almanya'nın başkenti Berlin’in 190 kilometre güneydeki fuarlar kenti Leipzig’e giden trenlerde yer bulmak kolay değildi. Avrupa’nın her tarafından on binlerce kitap kurdu korona salgını nedeniyle 3 yıl ara verilen bu büyük kitap buluşmasına akın ediyordu.

Leipzig tren istasyonundan fuar alanına giden dolu metrolarda yapılan anonslarda kitap kurtlarının sesli mesajlari duyuruluyordu. Kitapseverlerin yanı sıra Japonya'dan çıkan Manga çizgi roman kültürüne meraklı gençler için de bu fuarın önemi çok büyüktü. 

Gündelik yaşamın yükünden, stresinden uzaklaşmak istercesine pek çok genç hayran oldukları manga karakterin kıyafetine bürünüp bu fuarın yolunu tutmuştu.

Fuarcılık tarihi 850 yıl öncesine uzanan, Doğu Almanya zamanında Sosyalist Blok ülkelerinin teknolojik gövde gösterisi merkezi olan Leipzig'te 120 bin metrekarelik bir alana kurulu yeni fuar merkezi kitap fuarı boyunca pek çok Alman televizyon kanalı ve radyo istasyonunun canlı bağlantı noktası oldu.

Toplam 40 ülkeden gelen yüzlerce yayınevini konuk eden fuarda en yeni kitaplar yazarları ile beraber ilk kez burada okurlarla buluştu. Kitap okuma etkinlikleri ve yazarlarla sohbetler birbirini kovaladı. Öte yandan, 570 yıl önce yazılı seri kitap basımını geliştirdiği makine düzeni ile ilk kez basmayı gerçekleştiren, dünyada kitap devrimi yaratan Johannes Gütenberg’in (1400-1468) buluşları Gütenberg Müzesi aracılığı bu fuarda canlandı. Dileyenler eski matbaa makinelerini kullanarak kendilerine resimlerle süslü kitap sayfaları hazırlayabildiler.

26-30 Nisan günleri arasında düzenlenen kitap fuarında uzun yıllar İstanbul’da yaşayarak son romanını kaleme alan Alman yazar Matthias Göritz’in “Die Sprache der Sonne” (Güneşin dili) isimli Romanı da okurla buluştu. Bu romanda yazar 1930’larda Almanya’dan kaçarak Mustafa Kemal Atatürk’ün daveti ile Türkiye'ye sığınan bilim ve düşünce insanlarının yaşamını anlatıyor. Kitabın kahramanı Dolmabahçe Sarayında Mustafa Kemal Atatürk ile tanışıyor, onunla sohbet ediyor. Atatürk’ün kişisel özelliklerini, yüzme tutkusunu anlatıyor. İkinci Dünya Savaşı ardından Amerika’ya göç ediyor. Daha sonra bir torunu 2016 yılında Amerika’dan İstanbul’a bir yolculuk yaparak dedesinin izlerini arıyor. İstanbul’un değişen, bozulan mozaik yapısını inceliyor! Bu kitap için tarihi bir saray odasında düzenlenen basın toplantısında soruları yanıtlayan Göritz, “Kitabımda Türkiye'deki toplumsal ve ekonomik yaşamın Atatürk’ün yaratmak istediği modern, laik ulus ülkesi ile günümüzde Erdoğan yönetimindeki Türkiye ile karşılaştırmasını da yapmak istedim,” dedi. Bu kitabın Türkçe çevirisinin yapıldığı ve Türkiye'de de basılacağı bildirildi.

Fuarıın edebiyat alanında kitap ödülüne, "Bizim Almanya Masalımız" (Unser Deutschlandmärchen) ismini taşıyan kitabıyla Türkiye kökenli yazar ve şair Dinçer Güçyeter layık görüldü.

Güçyeter'in 1961’de çalışmak üzere Almanya’ya gelen kendi ailesinin öyküsünden esinlenerek yazdığı eseriyle ilgili ödül gerekçesinde, "Yazar, kitabında, kendi hayat hikayesinde rolü bulunan kadınların kaderini anlatan, güçlü renklere sahip bir aile portresi çizmektedir. Kitap Almanya ile Türkiye arasında 1961'deki iş gücü anlaşmasına ‘yeni bir ışık tutuyor‘ tutan kitap ana dil ve memleketin öfkeli bir arayışı“ deniliyor.