Gazeteci İsmail Saymaz, tarihçi ve yazar Necip Hablemitoğlu suikastına ilişkin hakkında arama kararı bulunan ve 8 Haziran’dan beri firari olan Levent Göktaş’ın Sarıyer’deki kızının oturduğu daireye düzenlenen operasyon sırasında kaçtığını yazdı. Kaynağından edindiği bilgiyi aktaran Saymaz, Göktaş’ın polisle aynı asansörü kullandığını ve dış kapının tutulmadığını, sızma şüphesi olduğunu ifade etti.

Levent Göktaş’ın nasıl kaçtığının ayrıntıları ortaya çıktı: ‘Sızma şüphesi var’

Gazeteci İsmail Saymaz, Necip Hablemitoğlu suikastına ilişkin hakkında arama kararı bulunan emekli Albay Levent Göktaş’ın firar sürecinin ayrıntılarını kaleme aldı.

Bugünkü yazısının "Kızının evi aranırken, Göktaş asansörle kaçmış" başlıklı bölümünde Göktaş'ın Sarıyer'de bulunan kızının evine düzenlenen operasyon sırasında kaçtığını yazan Saymaz, kaynağının "Operasyon devam ederken adam asansörden inip gidiyor. Belki polisle aynı asansörü kullanıyorlar. Siz bir yere operasyon yapıyorsanız, dış kapıyı tutmaz mısınız?" bilgisini verdiğini aktardı.

Soruşturma makamlarının "Hablemitoğlu neden öldürüldü?" sorusuna “FETÖ hakkındaki ‘Köstebek’ adlı kitabın basılmaması, örgütün MİT ve Emniyet yapılanmasına dair diğer çalışmalarının önlenmesi.” yanıtını verdiğini aktaran Saymaz, dayandırdığı kaynağın üç şüphelinden söz ettiğini ifade etti. Saymaz, "İddiasına göre birinci grupta eski MİT’çi Enver Altaylı ile FETÖ Türkiye imamı Mustafa Özcan yer alıyor. İkinci grupta suikasti organize ettiği öne sürülen Göktaş ve emekli Binbaşı Fikret Emek var. Nuri Gökhan Bozkır ve Tarkan Mumcuoğlu’nun suikasti gerçekleştirdiği savunuluyor." dedi.

'ANTALYA'DA BİR POLİSİN EVİNDE KALIYOR'

Göktaş'ın aynı günün öğle saatlerinde Kıraça Holding'e gittiğini ve holdingde hiç güvenlik kamerası olmadığını ardından da lüks bir araçla Antalya'ya gittiğini aktaran Saymaz'ın yazısının ilgili kısmı şu şekilde:

"...Polis ekipleri, Göktaş’ı gözaltına almak için Sarıyer’deki kızının oturduğu daireye operasyon düzenliyor. Göktaş, dairede bulunamıyor. Aynı binada bir başka dairede olduğu ve operasyon sırasında kaçtığı ileri sürülüyor.

Kaynağım şöyle diyor:

“Diğerleri sabah saat 06.00-06.30 arasında alınırken, Göktaş’a saat 07.30’da gidiliyor. Operasyon devam ederken adam asansörden inip gidiyor. Belki polisle aynı asansörü kullanıyorlar. Yani polisin çıktığı asansörle aşağıya iniyor. Siz bir yere operasyon yapıyorsanız, dış kapıyı tutmaz mısınız? Belli ki tutmamışlar. Sızma şüphesi var.”

Göktaş, o gün öğle saatlerinde Kıraça Holding’e gidiyor. Sonradan yapılan araştırmada holdingde hiç güvenlik kamerası olmadığı öğreniliyor.

Ardından lüks bir araç tutarak, Antalya’ya gidiyor. Araç içerisinde ceketli olduğu görülüyor. Bu şehirde emekli bir polisin evinde kalıyor. Altı aylığına kiraladığı villada kalmıyor.

'GÖKTAŞ'A ÖNCEDEN BASKIN HABERİ VERİLDİ Mİ?'

Yakalanacağını anladığı için İstanbul’a dönüyor. Bu kez kameraya şapka ve sırt çantasıyla takılıyor. Polislerin elinden son anda kaçıyor. İstanbul'a döndükten sonra hiç haber alınamıyor.

İddialar da çok ciddi, kuşkular da.

Göktaş’a önceden baskın haberi verildi mi?

Eve bir saat geç gidildi mi?

Birileri tarafından korunduğu için mi hala yakalanamadı?"