Libya bombardımanı

VIJAY PRASHAD / @vijayprashad

ABD Libya’ya hava bombardımanına yeniden başladı. Hedef Sirte’deki IŞİD mevzileri. Muammer Kaddafi’nin doğduğu ve öldürüldüğü yer olan Sirte ve çevresi geçen yıldan beri IŞİD’in elinde. Kaddafi hükümetinin düşüşünden sonra, kent çürüyor. Önce Libya Şafağı’nın sonra Libya Kalkanı Gücü’nün oyun bahçesine döndü. İkincisinin El Kaide’yle yakın bağları var ve şu anda Bingazi Devrimcileri Şura Konseyi’nin (BDŞK) parçası. IŞİD geçen yıl Sirte’ye saldırdığında, milislerin burada kalmak için çok az nedeni vardı. Kenti IŞİD’e verip kendi evlerine çekildiler. IŞİD’e diğer milisler ve ordularla zarar verme girişimleri böylece başarısız oldu. ABD ordusu IŞİD mevzilerini ne kadar gerekiyorsa o kadar süreyle bombalayacaklarını söylüyor. Libya’daki ABD Özel Operasyon askerlerinin bu işle bağlantısı yok. Fayez el Seraj tarafından yönetilen Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH), ABD’yi IŞİD’i bombalaması için davet etti. UMH’nin IŞİD’i karada yenme girişimleri şehre yönelik bazı ani hareketlerden sonra durdu. ABD’nin hava bombardımanının tekrar Sirte ve çevresini kuşatan IŞİD’e odaklanması umut ediliyor.

Bunlar Libya’daki ilk ABD saldırıları değil. Hatırlamakta fayda var; ABD yönetimindeki NATO güçleri 2011’de Libya’da gerçekleştirdikleri savaşla Libya devletini parçaladılar, devlete ait tüm kurumlar yok edildi ve Batı destekli isyancılar eski hükümetle ilişkili ne varsa önüne katıp kovaladı. Kurumsal yapısı zayıf olan Libya hızla kaosa sürüklendi.

Kasaba merkezli milisler kendi alanlarının kontrolünü ele geçirdi. Libya İslami Savaş Grubu gibi daha eski radikal gruplar otoriteye dönüştü, Afganistan’da ve Irak’ta deneyimli savaşçıları şimdi kendi evlerinde birer lider. Bu genç savaşçıların çoğu Esad’a karşı savaşmak için Suriye’ye geçti. Batı Suriye’de IŞİD hedeflerini bombalamaya başlayınca, eve geri dönüp kendi IŞİD vilayetlerini oluşturdular. Kuzey Afrika’nın diğer bölgelerinden savaşçılar da Sirte’nin ve etrafının kuşatılması için onlara katıldılar. ABD geçen kasımda ve ardından şubatta bu mevzileri bombaladı. Ama nafileydi. Tekrar mevzilendiler.

ABD’de Bingazi Dışişleri eski Bakanı Hillary Clinton’un ‘güvenilir olmadığı’ anlamına gelen bir slogana dönüştü. Fakat Bingazi, güney Libya’da 600 bin nüfusa sahip gerçek bir şehir. Büyük bir keder içinde, birliği bozulmuş ve halkı yerleşim bölgelerinin kalbindeki bitmeyen savaşla travmatize olmuş bir şehir.

ABD’nin IŞİD mevzilerini bombalayacağını açıklamasının ardından Bingazi’deki intihar saldırısında 22 kişi hayatını kaybetti, 20 kişi yaralandı. Saldırının gerçekleştiği Guvarşa bölgesi, geçen iki sene boyunca IŞİD’in de içinde olduğu radikal gruplarla, CIA tarafından finanse edilmiş General Halife Hafter’in yönettiği Libya Ulusal Ordusu arasında çatışmalara sahne oldu. Ensar El Şeria gibi radikal gruplar çoğunlukla Bingazi Devrimcileri Şura Konseyi’nin kontrolü altındalar. Şura Konseyi en son saldırıyı üstlendi.

Libya’da siyaset hâlâ kırılgan. Biri Trablus’da diğeri Tobruk’ta iki paralel hükümet ilan edildi. İçinde petrol bakanlığının da bulunduğu birbirlerine paralel kurumlar kurdular. Batıdan ve BM’den gelen baskılar Trablus ve Tobruk hükümetlerini birleşmeye zorladı. Libyalı asil bir aileden gelen Al Sarraj’ı yönetimi ele alması için seçtiler. Al Sarraj, Trablus hükümetinin İslamcılarının güvenini kazanmak konusunda zor zamanlar yaşadı.

Böyle bir politik ortamda hava saldırıları işe yarayacak mı? UMH’den bir danışman hava saldırılarının kara birliklerinin Sirte’ye dönüşünü sağlamasını umuyor. Şayet bu işe yarayacak olurlarsa diyor, Batı ve BM yaptırımları kaldıracak ve 67 milyar dolarlık bir para Libya hükümetinin kontrolüne geçecek bu da IŞİD’in yerinden edilmesine yardımcı olacak. Başka bir deyişle Batı Libya hükümeti kendilerinin planlarıyla hareket etmediği sürece parayı rehin olarak tutuyor. Bu Libya hükümetinin ne zaman ABD’den hava saldırısı desteği talep ettiğinin anlamak için önemli. Libya hükümeti bunu sadece kendi iradesi doğrultusunda kendi parasının salıverilmesi için yapıyor. Hava saldırıları Libya hükümetini güçsüzleştiriyor. Şimdiden General Hafter’in kendi hava saldırılarını yönettiğinden bahsediliyor. Hafter Amerikalılardan yardım talebinde bulunmuyor.

Hava saldırısı gerçekten IŞİD’i yok edecek mi? Libya’nın sorunu sadece IŞİD değil. Bu tip hava saldırıları milisleri sadece Tunus ya da Bingazi gibi diğer bölgelere doğru harekete geçirecek. Kuzey Afrika’da ciddi bir problem oluşturmaya devam edecekler. Aslında, Tunus’a dönerlerse ülkeye, sadece güven oyu alamamış iktidar tarafından görülen büyük bir tehlike getirecekler.

Mart’ta, Tunus’un Libya sınırındaki Ben Guerdane kasabası, IŞİD ve ordu arasında çatışmalara sahne oldu. Gitgide daha tehlikeli bir hâl alan ‘İslamo-gangsterizm’ denilen şey Tunus’un gecekondularına girdi. Orası olmazsa 2011 kalkışmasını başlatan Bingazi’ye giderler.

Çeviri: Ömür Şahin Keyif