Suriye ordusunun İdlib operasyonu sürerken Ankara öncekilere nazaran bu kez düşük perdeden itiraz ediyor. Sessizliğin arkasında Moskova ile anlaşmanın olduğu iddia edildi Uzmanlara göre Ankara, İdlib’de verdiği taahhütleri yerine getirmedi ve Libya’da da bir ikilemle karşı karşıya. Türkiye, Rusya ile bölgesel çıkarları açısından şu anda iyi geçinmek zorunda

Libya muhtırasının diyeti İdlib mi?

Meral Danyıldız

Suriye ve Rusya’nın İdlib'de El Kaide'ye yakınlığıyla bilinen gruplara dönük kapsamlı operasyonu devam ediyor. Suriye ordusu, Astana sürecinde garantör ülkelerden biri olan Türkiye'nin gözlem noktalarının bulunduğu noktalarda da hakimiyetini artıyor. AKP hükümeti daha öncekilere nazaran bu kez operasyonu daha düşük perdeden karşıladı. Siyasi iktidar, Rusya'nın dengeleri değiştirecek İdlib hamlesine karşılık sadace işin sığınmacı kısmına odaklanmakla yetindi. Erdoğan ve iktidar yetkilileri yüz binleri kapsayan yeni göç dalgasını ön plana çıkararak, bu durumun yeni sorunlara yol açacağı uyurısında bulundu.

AKP iktidarının bu sessizliğinin arka planında Libya'da farklı pozisyonda yer aldığı Rusya ile pazarlığa gitmiş olabileceğine yorumlandı. Mosova Libya'da Halife Hafter'e bağlı Ulusal Ordu’yu desteklerken, Ankara Trablus'taki Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni tutuyor. Rusya’nın askeri destek de verdiği General Halife Hafter'e bağlı güçler Ankara destekli Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne karşı başlattığı “onur savaşı” operasyonunu sürdürüyor.

AKP hükümeti TBMM'de de onaylanan askeri ve güvenlik işbirliği anlaşmasıyla Libya'ya asker gönderme hazırlığında. Hafter güçlerinin desteklediği Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi, Türkiye'nin Libya ile imzaladığı askeri ve güvenlik iş birliği anlaşmasını yasa dışı saydıklarını duyurdu. Temsilciler Meclisi'nin Savunma ve Ulusal Güvenlik Komitesi Başkanı Talal El Mihoub, söz konusu anlaşmayla Türkiye'nin "Radikal örgütleri ve silahları Suriye'den Libya'ya çekmeyi hedeflediği" iddiasını ortaya atmıştı. Bu tabloda Türkiye ve Rusya, Libya konusunda karşı karşıya gelmiş oldu.

STRATEJİK OPERASYON


Suriye'de savaşın seyrini değiştirerek ciddi kazanımlar elde eden Suriye ordusu ise Astana sürecinde garantör ülkelerden biri olan Türkiye'nin gözlem noktalarının bulunduğu İdlib'de cihatçı militanlara dönük kapsamlı bir operasyon yürüterek ilerleyişini hızlandırdı. Suriye ordusunun 20 Aralık'ta başlattığı kara operasyonlarıyla İdlib'in güneydoğusundaki Mudeyrise, Ebu Şerci, Krati, Krestene, Hülübbe, Tuh, Muaysurune, Tehtaaya, Ebu Mekki, Sukeya ve Sırman köyleri kontrol altına alındı. Suriye ordusu daha önce Um Celal, Um Tüveyne, Kıt, Hirakı, Mıntar, Sıhal, Es Sırc, Seyyadi, Tel Şeyh, Furce, Breysa, Rabia, Ureybe, Şara ve Ebu Habbe yerleşimlerini geri almıştı.

Rusya’nın Suriye’deki Tarafları Uzlaştırma Merkezi, Suriye ordusunun dün İdlib bölgesinde yer alan Karratin el Kebira yerleşimine sızmaya çalışan 100’e yakın Heyet Tahrir Şam militanının saldırısını püskürttüğünü, saldırıda çok sayıda militanın öldürüldüğünü duyurdu. Başka bir militan grubunun da İdlib’in Sukayat yerleşiminin kuzeyinde Suriye ordusunun mevzilerine saldırı girişiminde bulunduğunu açıklayan kurum, saldırıda kullanılmak istenen intihar bombacısı bir aracın Suriyeli askerler tarafından imha edildiğini açıkladı. Söz konusu saldırılarda 6 Suriyeli askerin hayatını kaybettiği belirtildi.

GÖÇLERE İŞARET ETTİ

İdlib'in güneydoğusunda bulunan Maarratünnuman ilçesinde ise yaklaşık 15 kilometre güneydoğusunda Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) ait bir gözlem noktası bulunuyor. Türkiye, Rusya ve İran 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında, İdlib ve çevresini "Gerginliği Azaltma Bölgesi" ilan etmiş, Türkiye bu kapsamda garantör ülke olarak gözlem noktaları oluşturmuştu.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeminde ise göçler var. 80 bin Suriyeli'nin İdlib'den Türkiye sınırına doğru hareket ettiğini söyleyen Erdoğan, "Türkiye bu göç yükünü tek başına taşımayacaktır" diyerek Avrupa ülkelerini işaret etti. Erdoğan, olası göç dalgasının Yunanistan ve tüm Avrupalı ülkelerinde hissedilebileceğini söyledi.

***

UZMANLAR NE DİYOR?

Düşük tonlu İdlib çıkışı Türkiye'nin yeni bir pazarlık sürecine dahil olup olmadığı sorusunu akıllara getirdi.

libya-muhtirasinin-diyeti-idlib-mi-665772-1.İKİLEMLE KARŞI KARŞIYA
Dış politika uzmanı Semih İdiz yaptığı açıklamada, “Türkiye ilk etapta tabi ki mültecileri gündeme getirmek zorunda. Çünkü bu konunun Türkiye’ye ilk olumsuz yansıması mülteciler olacaktır. Rus-Suriye operasyonu sürdükçe mülteci sayısının da artacağı anlaşılıyor. Onun için Ankara’nın mülteci konusunu önümüzdeki dönemde ön planda tutacağını zannediyorum" yorumunda bulundu. İdiz, "Siyasi ve askeri boyuta bakarsanız, orada Türkiye tabii bir ikilemle karşı karşıya kalıyor. Çünkü işin içerisinde Rusya var ve Türkiye’nin Rusya ile global çıkarları açısından şu anda iyi geçinmesi gerekiyor. Onun için özellikle de dikkatlerin Libya’ya kaydığı bir aşamada Türkiye, Rusya’ya karşı herhangi bir şey yapabilecek durumda değil. Çünkü Libya’da da Türkiye ve Rusya karşı saflarda. Onun için Ankara’nın Moskova’yla olan ilişkileri, Ankara’nın bu krizdeki elini biraz zayıflatıyor. Önümüzdeki günlerde bu gelişmelerin ilk etkisi mülteciler konusu olarak karşımıza çıkacak. Onu da şimdiden görüyoruz. Bazı rakamlara göre kapıya 25 bin, bazı rakamlara göre 80 bine kadar yığılma var. Önümüzdeki dönemde işin insani boyutu da ortaya çıkacaktır" diye konuştu.

libya-muhtirasinin-diyeti-idlib-mi-665773-1.ÖDEVİNİ YAPAMADI

Siyaset bilimci Prof. İlter Turan da yaptığı açıklamada, Türkiye'nin İdlib'te taahhütlerini yerine getirmediğine işaret ederek şunları söyledi: “İdlib’teki hareketlilik konusunda tabii bizim Ruslarla olan bir anlaşmamız vardı. O anlaşma uygulanabilseydi eğer herhalde böyle bir durumla karşılaşılmayacaktı. Görebildiğim kadarıyla anlaşmada belki tarafların taahhütleri de tam yerine getirmemelerinden kaynaklanan bir hareket yaşanıyor ve Suriye güçleri Rusya’nın da işbirliğiyle bölgenin tümüne hâkim ve bunun yarattığı bir göç dalgası var. Belki bu hareketliliğin sebebi zamanında Türkiye’nin de İdlib’te Rusların yaptığı taahhütleri yerine getirememiş olmasıdır. Maalesef karşımızda üzücü bir göç baskısıyla karşı karşıyayız. Türkiye göç konusundaki isteksizliğini ifade etti. Bununla birlikte insanlar perişan halde dayanınca ne yapacağımız önceden kestirilememektedir. Türkiye bunu istemiyor, başka kimse de istemiyor.”

***

TÜRKİYE’Yİ KIZDIRAN ANLAŞMA 2 OCAK’TA İMZALANIYOR


Doğu Akdeniz'de enerji alanında işbirliğini güçlendiren Yunanistan, Güney Kıbrıs ve İsrail, yeni yılda EastMed doğal gaz boru hattının inşası için anlaşma imzalayacaklarını duyurdu.

Yunanistan Başbakanlığı tarafından yapılan açıklamada, anlaşmanın 2 Ocak'ta başkent Atina'da imzalanacağı ve imza törenine Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiades ve İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun katılacağı bildirildi.

Planın son haline göre, İsrail'deki Levant havzası açıklarındaki doğal gaz rezervlerinden başlayacak olan EastMed boru hattı, Akdeniz boyunca ilerleyecek, Girit Adası ve Yunanistan anakarası üzerinden İtalya'ya kadar uzanacak.

Yaklaşık 2 bin kilometre uzunluğunda olması beklenen EastMed boru hattının doğalgaz ihtiyacının yüzde 10'unu karşılaması sonucu Rusya'ya olan enerji bağımlılığının azaltılması planlanıyor. Türkiye anlaşmaya karşı çıkıyor.

***

İSRAİL BİR KEZ DAHA ŞAM’A SALDIRDI

Suriye ordusunun radikal İslamcıların kontrolündeki İdlib’in güneydoğusunda yer alan stratejik öneme sahip el-Tah yerleşiminin kontrolünü de ele aldığı açıklandı. Söz konusu yerleşim bölgesinin El Nusra Cephesi'nin İdlib'deki en önemli kalelerinden biri olduğu belirtildi.


Suriye ordusu İdlib'de ilerleyişini sürdürürken İsrail bir kez daha başkent Şam’a füzeyle saldırdı. Suriye resmi haber ajansı SANA, İsrail topraklarından Şam'a ateşlenen füzelerin hava savunma sistemleri tarafından durdurulduğunu bildirdi. Şam'ın güneyindeki Agraba bölgesine füze atışı yapıldığı ancak füzelerin varış noktasından önce imha edildiği belirtilen açıklamada, İsrail hava sahası üzerinden Suriye'ye dört seyir füzesinin atıldığı ifade edildi.

El Kaide bağlantılı Hurras ed-Din lideri Ebu Hatice Ürdüni’nin İdlib'de öldürülmesi de yeni gelişme olarak duyuruldu. Sky News Arabia televizyonunun iddiasına göre, Ebu Hatice Ürdüni, İdlib kırsalında ABD öncülüğündeki Uluslararası Koalisyona ait bir SİHA ile aracında vurularak öldürüldü.

cukurda-defineci-avi-540867-1.