Libya’yı yıkıma sürükleyenler ülkenin paylaşımında da anlaşamıyorlar. Stoltenberg, Libya’yı parçalayan harekatın bazı Avrupa ülkeleri tarafından başlatıldığı söylerken, Türkiye de İtalya’daki konferanstan çekildi

Libya zirvesinde paylaşım krizi

2011’deki saldırıdan bu yana kaos içersindeki Libya’nın yeniden dizaynına yönelik İtalya’nın güneyindeki Palermo kentinde başlayan konferans krizlerle devam ediyor. Dün başlayan bugün sona erecek Uluslararası Libya Konferansı’na Türkiye dahil pek çok ülkeden çok sayıda temsilci de katılırken anlaşmazlıklar da gün yüzüne çıktı.

Harekatı gerçekleştiren Nato’nun genel sekreteri Jens Stoltenberg, Libya harekatının İttifak’ın değil, bazı Avrupa ülkelerinin inisiyatifiyle başlatıldığını daha sonra bu ülkelerin NATO’nun desteğine ihtiyaçları olduğunu anladıklarını söyledi.

Berlin’deki German Atlantic Society adlı kuruluşta bir konuşma yapan Stoltenberg, “Libya harekatını iyi hatırlıyorum. Zira o dönemde başbakandım ve Norveç de harekata dahil oldu. Libya harekatı Almanya’dan ziyade Fransa ve İngiltere’nin inisiyatifiyle başlatıldı. Nihai karar almak için Paris’te buluştuğumuzda, NATO masada yoktu” dedi.

Dışlanan Ankara konferanstan çekildi
Konferansa Türkiye’yi temsilen katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, derin bir hayal kırıklığı yaşadıklarını belirterek toplantıdan çekildiklerini duyurdu. Türkiye’nin karar alma sürecinden dışlandığını ifade eden Oktay, “Uluslararası toplum maalesef tek vücut olamamıştır. Son dakikadaki emri vakisiyle bazıları İtalyan ev sahipliğini suiistimal ederek sürece tek taraflı müdahalede bulunmuştur. Kimi ülkelerin süreci kendi çıkarları doğrultusunda sakatlamaya çalışmaları devam ettiği müddetçe Libya’da istikrar sağlanamaz. Libya’nın daha fazla değil daha az dış müdahaleye ihtiyacı vardır. Bazı taraflar arasında düzenlenen gayrı resmi toplantı ve bunların Akdeniz bölgesindeki başlıca aktörler olarak sunulması bizim şiddetle karşı çıktığımız çok yanıltıcı ve zarar verici bir yaklaşımdır”

***

Aktörler pay peşinde

2011’deki ABD öncülüğündeki koalisyonun müdahalesiyle devrilen Kaddafi’nin ardından Libya’da istikrar sağlanamıyor. Ülke fiili olarak üçe bölünmüş durumda. Batısında İslamcılar, doğusunda milliyetçi seküler güçler Güneyde ise İŞİD ve benzeri radikal İslamcılar bulunuyor.BM’nin devreye girmesiyle General Halife Hafter liderliğindeki Tobruk hükümetiyle ile İhvan destekli Trablus Hükümetinden oluşan Ulusal Mutabakat Hükümeti kurulsa da istikrarsızlık sürüyor. Afrika’nın en büyük petrol rezervlerine sahip Libya’da birçok güç unsuru, ülkenin farklı bölgelerinde nüfuz arayışında. Rakip ulusal petrol şirketleri, rakip merkez bankaları gibi kurumların varlığı emperyalist paylaşımın işini de zora sokuyor.