Muğla Fethiye’de bulunan Likya Orman Kampı yandı. Yangında 30 metrekarelik ahşap yapı ve ağaç fidanları kül oldu. Çocukların doğada eğitim göreceği kampın yetkilisi Yıldız Çokcoşkun, yangının kontrollü bir şekilde çıktığını söyleyerek "CİMER yıkım kararı almadı diye yakım kararı alındı" dedi.

Likya Orman Kampı'nda yangın: "CİMER yıkım kararı almadı diye yakım kararı alındı"

Fethiye Göcek’teki İnlice Köyü’nde bulunan yeşil alanda ve gönüllü eğitim projesi Likya Orman Kampı’nda 18 Nisan gecesi yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen yangın kamp alanındaki evi havaya fırlattı.

Çocukların, engelli bireylerin doğada eğitim göreceği ve merkeze uzak mahalle okullarında öğrenim gören ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin ücretsiz atölyelerden faydalanabileceği Fethiye’nin ilk orman projesi olan Likya Orman Kampı’nın yetkilisi Yıldız Çokçoşkun yangına ilişkin konuştu. Kampın engelli ve çocuklar için özel eğitim alanları içerdiğini söyleyen Çokcoşkun, yangının çıkabileceği bir sebebin olmadığını, kontrollü bir şekilde alevlerin yükseldiğini söyledi.

Çokcoşkun, kamp alanının müstakil olduğunu fakat kamuya gönüllü olarak hibe etiğini ifade etti. Yangının kendiliğinden çıkmadığını vurgulayan Çokcoşkun şöyle konuştu:

“Likya Orman Kampı, Fethiyeliler ve Fethiye’ye yolu düşenler bilirler, burası Fethiye’nin ilk orman okulu projesi… Millî Eğitim Bakanlığı’nın projeyi onayladığı bir yer. Burada çocuklara doğada bilim, sanat, etkinlikler, son dönemde yapılan orman okulu etkinlikleri… Bunların hepsini yapmak için hazırladığımız bir alan. Milli eğitim müdürümüzle bir protokol imzaladık. Hatta o kapsamda şu anda özel eğitim alanında, engelli bireyler gelip burada ders alıyorlar. Organik tarım yapabilecekleri yerler, oyun oynayabilecekleri yerler. Ne dersi alıyorlarsa doğada yapsın istiyoruz. Su hasadını öğrensinler, enerjilerini korumayı öğrensinler, doğal gıdaları öğrensinler diye hazırlamaya çalıştığımız bir yerdi. Yaklaşık bir aydır burada çocuklar geldiğinde güneşte başlarına güneş geçmesin ya da üstünü değiştirebilecekleri küçük kapalı bir alanı olsun diye bir yer hazırlamaya çalışıyorduk. Ahşaptan yapıyorduk, dokuyu bozmamak için. Şurada bir tane ağaç vardı, bizim için çok önemliydi, çam ağacı.

'KENDİLİĞİNDEN ÇIKMADI'

Burası müstakil parsel ama ben bu işi kamuya gönüllü olarak hibe ediyordum. Küçük bir alan yaptık zaten doğaya zarar gelmesin diye. Bu ağaçları dün diktik, dün diktiğimiz halde yangın dün oldu. Burada elektrik yok, burada şu anda yangın çıkarabilecek hiçbir şey yok. Ustalar buraya sigara izmariti bile atmıyor, bu bilinç ile çalışıyorlar. En son ben ayrıldım dün buradan. Her yeri temizledim, her şeye baktım, mutlu bir şekilde ayrıldım. Çünkü bitmek üzereydi artık… 50 dakika sonra yani tam iftar saati karşı taraftaki evlerdeydim tesadüfen. Buranın iki yerinden alev aldığını gördüm. Kontrollü bir şekilde alev aldı. Arka ormana zarar gelmesin diye sadece evin etrafına yerleştirilen bir şeyler ile bir anda ev havaya fırladı yüksek bir şiddetle. Hepsini izledik. Kendiliğinden çıkan bir yangın değildi. Bir anda alev aldı ve 10 dakika içinde kül oldu. Fethiye’nin orman okulu yandı. Bütün öğretmenlerin her bir taşı koyduğu hayalleri yandı. Çocukların geceleri uyurken bu ‘okul bitsin’ diye dua ettiği çocukların umutları yandı. İstemediklerini söylediler, CİMER’e şikâyet ettiler. CİMER yıkım kararı almadı diye kendileri yakım kararı aldılar.”

(ANKA)