İsveç Başbakanı Stefan Löfven, geçen hafta içinde Brüksel’de düzenlenen Avrupa Birliği Zirvesi’nden kârlı ayrıldı. Birliğin iklim hedeflerinin görüşüldüğü toplantı, Löfven’in Başbakan olarak ilk Avrupa Birliği zirvesi olması nedeniyle İsveç basını tarafından önemsendi. Gerçi İngiltere Başbakanı David Cameron’un AB’nin talep ettiği  2 milyar avroluk bütçe katkısını ödemeyeceğini açıklaması tüm zirvenin önüne geçti ve “Löfven neler yaptı?” konusunu İsveç için de gölgeledi.

Avrupa Birliği Zirvesi’nin ilk gününde birliğin yeni iklim hedefleri görüşüldü. Başbakan Löfven, İsveç Parlamentosu’nun çarşamba günü düzenlediği Avrupa Birliği kurulunda istediği çevre politikalarını kabul ettirememişti. Sağcıların cebine koyduğu politikalarla İsveç Başbakan’ı Brüksel’deki zirveye katıldı. Sosyal Demokrat Löfven’in, Çevre Parti’yle kurduğu azınlık hükümeti için bu alınamayan ilk viraj oldu. İsveç’in Avrupa Birliği kurulunda dış politikaların azınlık hükümetiyle nasıl gideceğine dair demo izlendi. Muhafazakâr partiler, ırkçı parti İsveç Demokratları’nın yardımıyla çoğunluğu sağlayıp hükümetin, AB’ye taşımayı düşündüğü iklim hedeflerini değiştirdi. Stefan Löfven “Hükümet olarak bizim daha sıkı isteklerimiz vardı ama kuruldaki sağcı çoğunluk başarılı oldu. Şimdi en önemlisi AB çatısı altında bir anlaşmaya varmak” yorumunu yaptı.

Löfven’in çatısı altında anlaşma istediği Avrupa Birliği, sert geçen görüşmelerin ardından bir sonuca vardı. AB Konsey Başkanı Herman Van Rompuy, ilk günden zirveden önemli bir karar çıktığını duyurdu. Avrupa Birliği’ne üye 28 ülke, 1990 yılı esas alınarak 2030 yılına kadar karbondioksit salınımının yüzde 40 azaltılmasını karara bağladı. Birliğin yeni iklim hedeflerine göre, bugün için yüzde 14 olan, yenilenebilir enerjinin ve enerji tasarrufunun 2030’a kadar, en az yüzde 27 oranını yakalanması istendi. Enerji konusunda yenilenebilir temiz enerjiyi ve tasarrufu, on beş yıllık süreç içinde, neredeyse iki katına çıkarmak isteyen Avrupa Birliği, 2020’de hedeflerini tekrar gözden geçirecek ve on yıllık zamanda yüzde 30’ların yakalanması planlanacak.

Polonya’nın başını çektiği bir grup Orta ve Doğu Avrupa ülkesi, Avrupa Birliği’nin bağlayıcı iklim hedefleri alması konusunda oluşacak daha yüksek maliyetlere karşı ödence istiyor. AB bundan önce, sera etkisine sebep olan gazların salınımının 2020’den yüzde 20 azaltılmasını, enerji tasarrufunun ve enerji üretiminde yenilenebilir enerjinin payının yüzde 20’e çıkartılmasını istemişti. Stefan Lövfen, Avrupa Birliği’nin yeni hedefleri için bazı ülkeleri kompanse etmeye İsveç’in istekli olup olmadığı konusunda yorumda bulunmuyor. İklim hedeflerini yükselten Avrupa Birliği’nin asıl amacı, gelecek yıl Paris’te düzenlenecek Birleşmiş Milletler iklim değişikliği toplantısında,  Çin’i ve Amerika’yı baskı altına alabilmek.

Bu son zirvede ayrıca Avrupa Birliği Bütçesi’nde yapılan ayarlamalarla İsveç’e geri ödenecek miktar, 132 milyon avro olarak belirlendi. İngiltere Başbakanı’nı çıldırtan bütçe ayarlamasında İsveç’in yüzü güldü.  Başkan Stefan Löfven, Brüksel’de zirve sonunda atılan çevreci adımlardan hoşnut olduğunu söyledi. Ama hükümet ortağı olan Çevre Partisi’nin kadın eşbaşkanı ve Başbakan Yardımcısı Åsa Romson’un İsveç’te yaptığı açıklamalar, aynı memnuniyeti taşımıyordu. Romson zirve sonrası, küresel iklim değişikliğine karşı Avrupa’nın vitamin tabletiyle önlem almaya çalıştığını açıkladı. Romson’un sözleri, İsveç’in Avrupa Birliği içinde üstlenmesi gereken çevre sorumluluklarının uzağına düştüğünü gösterdi. Sol koalisyon hükümeti, evde işleri “dengeli” götürmek için Avrupa Birliği politikalarında sağ partilere teslim olacak.