Metin Lokumcu’nun ölümüne ilişkin davada dinlenen tanıklar, olayları yatıştırmaya çalışan Lokumcu’ya ‘‘toplum önderi olarak görüldüğü için nişan alınarak gaz atıldığını’’ vurguladı. Mahkeme duruşmayı 25 Mayıs’a erteledi.

‘Lokumcu bilerek hedef alındı’
Duruşma öncesinde Lokumcu için adalet talebi yinelendi. (Fotoğraf: BirGün)

Haber Merkezi

Artvin Hopa’da dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın mitingi öncesi düzenlenen eylemde polisin biber gazı sıkması sonucu hayatını kaybeden emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun ölümüne ilişkin davanın dokuzuncu duruşması ikinci gününde Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etti.

Duruşma Tanık Burhanettin Hacıyakupoğlu’nun ifadesiyle başladı. Olay günü Dereleri Koruma Platformu’nun Hopa’da HES’leri anlatmak için toplandığını hatırlatan Hacıyakupoğlu, “Biz oradayken TOMA su sıkmaya başladı, gençlerden birini duvara yapıştırdı. Çok fazla gaz atılıyordu. Bir tane adam vardı, Erzincan Emniyet Müdürü’ne onun kim olduğunu sorduğumuzda başbakanın koruma müdürü dediler. Polisleri tutuyor habire gaz attırıyordu. Metin’e doğru çok gaz gelince ben yanına gittim. ‘Sana doğru geliyor hep dikkat et’ dedim. Çünkü Metin olayları yatıştırmak için uğraşıyordu. Özellikle nişan aldırıp gaz atılıyordu. Metin toplumun önderi gibiydi, öğretmen olduğu için herkesle de öyle konuşuyordu. Önder gibi gördüler” diye anlattı.

Hacıyakupoğlu’nun ifadesinin ardından tanık Aytekin Genç ifade verdi. Genç, “Metin hoca olayları yatıştırmak için her tarafa gidiyordu. Ama polisler hiç durmadı. Her gün o caddede gezen insanlara saldırıyorlardı. Metin hocanın köprüye doğru gittiğini ve oraya üst üste gaz atıldığını gördüm” şeklinde konuştu. Ardından söz alan tanık Necati Dişli ise o zaman 10 yaşında olduğunu, olay sırasında okulda silah sesleri duyulduğunda okulun kalorifer dairesinin sığınak olarak kullanıldığını anlattıktan sonra, “Kalorifer dairesindeyken camlar kırıldı. Panikle yerlere yattık. Bazı arkadaşlarım kusmaya başladı” ifadelerini kullandı.

POLİS SİLAH ÇEKTİ

Tanık Görkem Gürhan ise “Olay günü babam Metin dayımın fenalaştığını söyledi. Hastaneye giderken yolda polisler bizi oyaladı, gidemeyeceğimizi söyledi. Bir şekilde oradan geçtik. Dayımı kaybetmiştik. Mete dayım yola doğru koşarak isyan ediyordu. Bir anda silah sesleri duydum ve yanımızda mermilerin sektiğini gördüm, hastanenin önüne geçtik. O sırada yine gaz atılmaya başlandı. İnsanlar nefes alamıyordu. Çocuklu bir kadın vardı, onu uzaklaştırdım. O sırada şimdi görsem de tanımayacağım o zaman da tanımadığım koruma polislerden biri bana silah çekti ve Hopa halkına yönelik küfürler etti. Ben fenalaşmışım bayılmışım. Hepimiz orada gazdan etkilendik, hastaneye yatırmışlar ancak polisler oram çizildi buram çizildi diye hastaneden rapor alırken bizim kaydımız yok” dedi.

BABAM HEDEF ALINDI

Metin Lokumcu’nun oğlu Ulaş Lokumcu, tanıkların ‘önderlik’ ifadesi ile ilgili konuştu. Lokumcu ‘‘Babam emekli olduktan bütün Hopa ve Kemalpaşa’da öğretmen olmasından kaynaklı insanların sorunlarına koşardı. Küsleri barıştırırdı, arazi kavgaları olduğunda bile babam araya girerdi. O yüzden toplumda da önder gibi görülmesi normaldi. Hatta lakap olarak da ‘demokrasi Metin’ derlerdi. Ben de babamın hedef alındığını düşünüyordum. Ancak o gün Hopa’da, başka insanlar da ölebilirdi. Bazı ifadelerde sanki polise düşman gibi davranıldığını söylüyorlar. Babamın yüzlerce polis olan öğrencisi vardır. Ancak burada devletin bir hatası var. Bunun görülmesi gerekiyor. Biz bu kimyasal gazların öldürücü olduğunu anlatmak istiyoruz, görülsün istiyoruz. Babamdan sonra da insanlar bu gazlardan öldü. Başkaları da ölmesin istiyoruz’’ dedi.

MAHKEME ERTELENDİ

Mahkeme heyeti ifadelerin ardından kararını açıkladı. Görüntülerin ham hallerinin ilgili emniyet müdürlüklerinden istenmesine, iç güvenlik uzmanı diye bir uzmanlık olmaması ve bunun teknik bir sıfat olması gerekçesiyle ‘iç güvenlik uzmanları’ndan oluşan bilirkişi raporunun reddine, tutanakta imzası bulunan diğer polislerin dinlenmesine gelmeyenler hakkında zorla getirme kararı alınmasına karar verilerek duruşma 25 Mayıs tarihine ertelendi.