Dünya futbolunun en sansasyonel teknik direktörünün başı dertte. Chelsea’de neler oluyor?

Jose Mourinho, “Takımlarımı ikinci senesinde değerlendirmek gerekir.” lafını birkaç kez kullanmıştır röportajlarında. Başarılı bir futbol takımı oluşturmak için zamana ihtiyaç duyulduğunu ve kontrol edilemeyecek kadar kalabalık bir oyuncu grubunu ayıklamak gerektiğinden bahseder. 2013 yazında İngiltere’ye döndüğünde hemen herkes onun tekrar başarılı olacağından emindi. Kariyerinde en rahat hissettiği yer İngiltere olmuştu ve ülkeyi, futbol ortamını, Premier Lig’i çok seviyordu. İlk sezon Manchester City’nin 4 puan gerisinde ligi üçüncü bitirdikten sonra geçtiğimiz sezon 8 puan farkla şampiyon oldular. Bu sezon da aynı tarifeyi uygulayacaklarını düşünenlerin tümü, ufak çapta bir şok yaşıyorlar. Gerçi sadece onlar değil tüm futbol dünyası yaşıyor diyebiliriz. Chelsea geçtiğimiz hafta sonu West Ham United deplasmanında 2-1 mağlup oldu ve ligde 15. sıraya geriledi. Küme düşme hattına 5 puan uzaklıktalar. Lider Manchester City çoktan onlara 11 puan fark atmış durumda. Bu tablo yetmezmiş gibi Salı akşamı Britannia Stadyumu’nda Stoke City’e penaltılar sonucunda mağlup olarak Lig Kupası’ndan da elendiler. Böylece Chelsea, Portekizli’nin onları yönettiği dönemlerde seri penaltı vuruşlarıyla sonucu belirlenen 5 maçın 5’ini de kaybetmiş oldu. Geçtiğimiz sezon kalesinde 32 gol gören takım bu sezon henüz 10 hafta geride kalmışken kalesinde 19 gol gördü. Mourinho göreve döndükten sonra geçen 2 sezonda toplam 9 mağlubiyet almışlardı. Bu sezon çoktan 5 mağlubiyete ulaştılar. Hoca, Stoke City maçı sonrasında sahayı terk ederken taraftarlar onu alkışlarla ve tezahüratlarla uğurladılar. Hala onun arkasındalar. Ama bir şeyler iyi gitmiyor.

“Special One” her zaman olayların adamı olmuştur. Daha Porto’nun başındayken, kulübesinde outran sıkıcı teknik adamlardan olmadığını göstermişti. Geçen yıllarda bu baskın karakteri ona çok düşman kazandırdı, tabii bir o kadar da hayran. Bu bir karakter uyumu meselesi. Zlatan Ibrahimovic onunla çalıştığı günleri unutamıyor, ama İsveçli, Barcelona günlerini kabusa çeviren Pep Guardiola’nın adını bile anmak istemiyor. Guardiola ve Mourinho’nun da yıldızının pek barışmaması sürpriz değil. Mourinho şampiyonluk yarışında karşı karşıya geldiği teknik adamlarla girdiği psikolojik savaşları da çok seviyor, ancak bu sezon geçmişten farklı bir durum var. Gerginlik kendi kulübünün içine yansımış durumda.

Premier Lig’in ilk haftasında oynanan ve Swansea City ile 2-2 berabere kaldıkları maçta, 4 yıldır kulüp doktorluğu görevini yürüten ve saha kenarında yanı başında oturan Eva Carmeiro ile tartıştı ilk önce. Bu tartışma Carmeiro’nun yedek kulübesinden azledilmesini de beraberinde getirdi. Birkaç hafta sonra da Carmeiro görevinden istifa etti. Chelsea menajerinin başı cinsiyetçilik suçlamalarıyla ağrımaya başladı. Bu sırada tesadüf müdür bilinmez ligde işler kötü gittikçe Mourinho maç sonu toplantılarında hakemler hakkında imalı açıklamalar yapıyordu. Birkaç kez “hakemler hakkında konuşmayacağım, konuşursam başıma bir şeyler gelir” cümlesini kullandı.Sonunda Southampton’a 3-1 mağlup oldukları maç sonunda “Hakemler Chelsea lehine penaltı vermeye korkuyor.” şeklinde demeç verince FA on 50 bin paund ve 1 maçlık stadyum cezasını yapıştırdı. Mourinho “Bana elektronik kelepçe takmadıkları için şükretmeliyim.” diyerek ateşi körükledi. Geçtiğimiz cumartesi West Ham’a mağlup oldukları maçta, hakem Jonathan Moss, kaleci antrenörü Christophe Lollichon ve yardımcı antrenörlerden Silvino Louro’yu tribünlere gönderdi. Olayı konuşmak için devre arasında hakem odasına girmek isteyen Mourinho da 2. devrenin başında onlara katıldı. Bu sırada Nemanja Matic ilk yarıda gördüğü 2 sarı kartla oyundan atılmıştı.

Anlayacağınız ortada hafif bir disiplin sorunu var. Tecrübeli teknik adam bu duruma şimdilik pek önem vermiyor gibi görünüyor. Stoke maçı sonrası basın toplantısında “geçen sezon şampiyon olduğumda oynadığımız futbolu beğenmeyenler futbolda sonuçtan daha önemli şeyler olduğunu söylüyordu, şimdi en önemli şeyin iyi sonuçlar almak olduğunu söylüyorlar” diyerek basına çatmaya devam etti. Bu hafta sonu Jürgen Klopp’un Liverpool’ı ile Stamford Bridge’de karşı karşıya gelecekler. Alman dehanın Premier Lig’deki muhtemel ilk galibiyetinin, Mourinho’yu ipe götüreceğini söyleyenlerin sayısı giderek artıyor.